Bir hafta boyunca yataktan çıkmamıştım. Babam beni okula zar zor göndersede sonunda okuluma gelmiştim ve can sıkıcı günler geride kalmıştı. Büyük salona girmek bu işin en gerginlik verici yanıydı çünkü tüm gözler bir anda benim üzerimde olucaktı ve bu korkunçtu.
Büyük salona girdiğimde tam tahmin ettiğim gibi gözler üzerimdeydi. Tamam bu çok havalı olabilir ama katil gibi göründüğünüzde değil! Theodore beni görünce ayağa fırladı ve beş saniye içinde yanıma geldi! "nasılsın? senin için çok endişelendim" ona sahte bir şekilde gülümsedim "iyiyim gördüğüm kadarıyla sende iyisin" bunları söylerken gözlerim Tom'u arıyordu onu hem özlemiştim hemde iyi olup olmadığını merak ediyordum. "Samantha cidden böyle davranmanın sebenini anlamıyorum!"
"anlaşıymayacak bir durum yok Theodore biz ayrıldık ve benim bir sevgilim var bu yüzden benden uzak durursan sevinirim"
"sevgilin o aptal dimi?"
"Tom'a apal diyebilicek son insan bile değilsin! ölmek istemiyorsan ağzından çıkan kelimeleri iyi düşün!" onu sakince uyardıktan sonra masanın kenarında yanlız başına oturan Pansy'i görünce yanına ilerledim. Önündeki deftere bir şeyler yazıyordu.
Onu korkutmak için arkasından sinsice yaklaştım. Defterde yazanlar dikkatimi çekmişti çünkü ölen öğrencilerde dahil olmak üzere isimler yazıyordu ve bu isimlerin başında ben vardım. "Pansy napıyosun?" yanına oturdum. Pansy ise telaşla defteri kapattı. "Neydi o?" Pansy katil olamazdı çünkü katil olamayacak kadar salak ve kibar bir kızdı ben bile katil olabilirdim ama o olamazdı. "Öğrenci isimleri cinayetlerden sonra araştırmaya başladım ama pek bir sonuç elde edemedim" Başımı sallayarak söylediklerini onayladım. "Kimse bilmiyor ama bunun bana karşı kurulmuş bir tuzak olduğu kesin bir düşmanım olduğunu düşünmüyorum"
"peki ya Tom Riddle? o senin en büyük düşmanın hatta baban ile araları hiç iyi değil! baban onu öldürmeye çalıştı bence senden intikam istiyor olabilir" söylediklerinin haklılık payı olması canımı sıkmıştı sinirle onu tersledim. "Bu düşüncelerden vazgeç Pansy Tom'un bana böyle birşey yapması imkansız" Pansy gözlerini kısarak yüzümü inceledi ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı "ona nasıl bu kadar güveniyorsun?"
"çünkü o benim sevgilim ve ben ona herkesten çok güveniyorum" Pansy'nin dudakları belli belirsiz kıvrıldı "umarım pişman olmazsın Samantha" yanımdan kalkıp giderken gözlerimi devirdim. Sanane ya benim sevgilimden! Tom böyle bir şey yapmaz! umarım yapmaz.
Tom hala büyük salona inmemişti bu yüzden odasına çıkmaya karar verdim. Bugün geleceğimi biliyor olmalıydı.
Odaya geldiğimde kapıyı çaldım fakat içerden ses gelmediği için kapıyı açarak odaya girdim. Odada gördüğüm kan izleri yüzünden sertçe yutkundum. Nolur ona birşey olmuş olmasın... Kan izleri odanın diğer taraftaki kapısında bitiyordu. Koşar adımlarla kapıya ilerlediğimde kapı kolundaki kanı görünce katilin burda olduğunu anladım. Katil şuan içerdeydi. Hiç düşünmeden kapıyı açtım ve asamı kaldırdım. Ama gördüklerim yüzünden asam titreyen parmaklarımın arasından kayıp yere düştü. Bu gerçek olamazdı, olmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑙𝑜𝑣𝑒 𝑡𝑟𝑎𝑛𝑠𝑓𝑜𝑟𝑚𝑎𝑡𝑖𝑜𝑛
Fanfiction"gülüşün" "ne varmış gülüşümde?" uzun süre gözlerime baktı ve düşündü. "hayat..." - a Tom Marvolo Riddle fiction.