Arkadaşlar biricik biasım Park Jung Min askere gidiyor. Belki biliyorsunuzdur. O yüzden bozuk moralle yazdığım bir bölüm. Kusura bakmayın. Medya da Lee Hong Gi var. Keyifli okumalar
"Neden? "
Çenemin yayının gevşek olduğu doğrudur. Bu saçma soru karşısında YongHwa şaşırdı. Afallayarak bana döndüğünde birbirimize beklediğimden daha yakındık. Bır süre gözlerime baksada daha sonrasında bakışları dudaklarıma kaydı. Şaşkınlıkla bişey söyleyecekken YongHwa tarafından hiç beklemediğim bir hamleyle susturuldum.
Ben öpeceğini beklerken geri çekilip gülümsedi.
"Çünkü ismini söyleyince yüzümde koca bir gülümseme oluşuyor. " bana doğru dönüp gülümsedi. "Sen hafif bir tebessüm demiştin değil mi? "
Şaşkınlıkla yutkundum. Acaba kamera şakası olabilir mi? Yutkunarak zorla da olsa konuştum.
"Anlamadım? "
Olduğu yerden kalkıp önümde diz çöker vaziyette durdu. Ellerimi avcunun arasına aldı ve gözlerimin içine bakarak konuştu.
"Bugün sormuştun, 'Aşk hiç soğur mu? ' diye. Ben seni gördüğüm anda hiç soğumayacak bir aşkla sana bağlandım Burçe. "
Şaşkınlıkla dinliyordum. YongHwa devam etti.
"Bu sıcak aşkıma sahip olan insanı tanımak istiyorum. "
Yutkundum.
"Ben..."
Eliyle yanağımı okşadı ve şefkatle baktı.
"Ben sadece seni tanımak istiyorum. Bana Burçe 'yi anlat."
Önümden kalktı ve sandalyesini sandalyeme yakınlaştırıp oturdu. Battaniyesini akşam üstü serinliğinde ikimizinde üstüne örttü. Ellerini omzuma attıktan sonra anlatmaya başladım.
"Adım Burçe, öğretmen anne ve babanın en büyük kızlarıyım. Bir de 8 yaşında kız kardeşim var."
"Erkek kardeşin yok yani? "
Gülümseyerek döndüm.
"Hayır, yok. Ama neden sordun? "
Kafasını çevirmeden gülümseyerek cevap verdi.
"Türk erkeklerinin kıskanç olduklarını duydum." Bana baktı. Gözlerini açarak, pek başarılı olamasa da, korkunç olmaya çalışarak konuştu. "Tabi benim kadar olamasalarda.(kıskançlık. ) Seni bana vermezler diye korkuyordum."
Kahkahama engel olamadım. İçimde mutluluk dansı eden kelebekler vardı. Hava kararsada her yer benin için tozpembeydi. Kahkahamı bastırmaya çalışarak konuştum.
"Bırak abiyi falan da acaba ben seni alacak mıyım? "
YongHwa kendinden emin bir şekilde gülümsedi. Omzumdaki elini daha güçlü bir şekilde kendine doğru çekti.
"Ben seni alırım."
Rüyada olduğumu düşünmemek adına YongHwa' ya iyice sokuldum. Parfüm kokusunu içime çektikten sonra gerçek olduğunu idrak etmiştim. Çok şükür!
"23 yaşındayım. 10 gün sonra 24 olacağım. 3 yıl önce tanıdım seni. O zamanlar sevgilim vardı tabi."
YongHwa' nın hafiften kasıldığını fark etsem de anlamamazlığa vurarak devam ettim.
"Sana olan ilgim onu rahatsız ediyordu. "
Kafamı çevirip baktığımda pişmiş kelleyi andırıyordu. Ona bakarak devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPPAMLA HAYALLERIMIN PEŞİNDE
RandomFNC Entertainment şirketinde Cnblue grubunun yardımcısı olarak işe alınan Boice fanın geçen günleri... Kendinizi Burçe' nin yerine koyun ve keyifle okuyun ^_^