hüznün otuzuncu günü

on yedi °kiralık eve mi baktınız

°°°

Jisung telefonda onu çağıran kişinin dedikleriyle içini korku kapladı. Hızla oturduğu koltuktan kalktığında bir yandan karşısında endişeyle onu izleyen Jimin bir yandan ise Jungkook'u gittiğinden beri merak eden Hoseok ayaklandı.

"Jungkook, o iyi değilmiş gitmemiz lazım."

Kimse ne olduğunu sormadan hızla hazırlanıp evden çıktıklarında içlerinden kötü bir şey olmamasını dilemişlerdi. Hoseok onu tek başına yolladığı için içinde büyük bir pişmanlık taşırken Jisung ise arkadaşının iyi olmasını umuyordu.

Jimin... O daha birkaç gün önce yaşadığı ihaneti atlatamamışken yeni tanıştığı arkadaşının bu hallerde olmasına da üzülürken iyice çökmüştü. Kendisine bir iyiliği olamasada arkadaşına olma umuduyla o da evden hızla çıktı.

Buzlu ve karlı yollarda üçüde koşarak eve yakın olan parka koşmaya başladılar. Birbirleriyle konuşmasalarda hepsinin içinde aynı endişe vardı, ve aynı istek.

Jungkook'a bir şey olmaması.

Hızla yürüdükleri yolda kayıp düşme ihtimallerini atlatarak geldikleri parktan içeri girdiler. Zaten küçük ve kimsesiz olan parkta aradıkları bedeni rahatlıkla gördüler. Jungkook duvara yaslanmış yerde bir ölü gibi yatarken yanına Namjoon ve Seokjin duruyordu.

Jisung beklemeden hızla yerde yatan Jungkook'un yanına ilerleyip kendini yanına, yere bıraktı.

Hızla yanında tanımadığı bedenlere dönerek konuştuğunda Jungkook'un kanayan elini karın içinden alıp avucunda ısıtmaya çalıştı. "N'oldu ona biliyor musunuz?"

Seokjin başını olumsuz şekilde salladığında Hoseok ve Jimin'de yanlarına ilerledi. "Bilmiyoruz. Tesadüfen buradan geçiyorduk ve onu gördük."

Jisung tutamadığı gözyaşlarını akıttığında avucunda duran küçük kan ve çiziklere bulanmış ele baktı.

Jungkook yanında olan bedenleri, konuşmaları, her şeyi duyup hissetsede hiçbir harekette bulunmuyor gözleri kapalı duruyordu. Pek bir hali yoktu ve olanları anlatacak mecali bulunmuyordu.

Jisung'un istediği neydi? Jungkook'a bir şey olmamasıydı. Jungkook'a ne olmuştu ki? Eli çiziklerle kaplanmış ve fazlasıyla kanamıştı.

Bu nasıl geçerdi?

Bir sargı bezi ve ilaca bakardı. Birkaç haftada izlerin kaybolması sürerdi.

Jungkook'a gerçekten n'olmuştu? Birkaç günde neden bu hale gelmişti? Şimdi bu halde neden bulunuyordu? Jungkook'a olan elindeki çizikler ya da kan değildi. Jungkook'a olan aklından silinmiş Taehyung, onu bırakıp gitmiş Taehyung'du.

Taehyung'un ölümü sargı bezi ve ilaçla geçebilir miydi?

Ya da Taehyung'un ölümünün Jungkook'da bıraktığı izler birkaç haftada geçebilir miydi.

En basitinden Jungkook' un Taehyung'u gökyüzünde izlemesi geçirir miydi her şeyi?

Hoseok korkuyla yerdeki bedene yaklaştığında bir yerinde yara var mı diye kontrol ederken Jimin tanıdık olan Seokjin'e yaklaştı. Bir şey demeden ona baktığında Seokjin onu fark etmesiyle ayağa kalktı.