°°°'∆ Thv kabusu;
Kırmızı saçlarımı uzun parmaklarımla geriye doğru taradım. Kendimi halsiz hissediyordum. Birazda farklı, durgun gibiydim. Oturduğum çalışma masamı hızla toparlayıp elimdeki arkadaşlarımla olan fotoğrafı matematik test kitabımın arasına koyarak kaldırdım.
Hızla yerimden kalkarak merdivenlere ilerledim. Yine bir akşam saati, akşam yemeği vaktiydi. Fakat normal hissetmiyordum, sanki bir şeyler farklıydı.
Hızla indiğim merdivenlerden salona ilerledim. Koltukta oturan babamı görmemle bedenim rahatladı.
Rahatladı?
Kendimi neden onu görmemle huzurlu hissetmiştim. Farklı bir şeyler var, ve bu farklı şeyler beni huzursuz hissettirmek yerine huzurlu hissettiryordu.
Gerçek değil gibi.
Babam beni huzurlu hissettiriyordu.
Karanlık, sadece televizyonun ışığıyla aydınlanan salonda babamın oturduğu koltuğun yanındaki koltuğa oturdum. Yerimde fazlasıyla rahatsızdım.
Yanına oturmak istiyordum.
Ve bu benim hayatımda isteyeceğim son şeydi. Bunun farkındaydım ama onun yanına oturmak düşüncesi neden beni huzurlu hissettiriyordu. İçimden kendime sövüyorum ama hislerim tam tersini düşünüyordu.
"Oğlum gel yanıma."
Dedikleriyle oturduğum koltukta dikleştim. Oğlum mu? Sorgulamadan oturduğum koltuktan kalkarak yanına geçtim. Elini yüzüme getirmiş bacaktarına yatırmıştı.
Başımı babamın bacağına koymuş koltukta uzanıyordum.
İçimdeki duygu o kadar yoğundu ki bir yandan kusmak istiyordum, bir yandan ise asla kalkmak istemiyordum burdan. İçimden kendime kalk desemde bedenim benim tersime davranıyordu.
"Saçını okşayayım mı oğlum?"
Beynimden kıvılcımlar çıkmıştı adeta. Ne kadar şuan burada olmak istemesemde bedenim buna izin vermiyordu ama buna ne bedenim ne aklım, hiçbir şey izin veremezdi.
"Sakın."
Benim saçımı sadece annemin elleri okşayabilir. Ona kalkan babamın elleri değil.
"Şşh sakin ol."
"Dokunma."
Kendimi kaldırmaya çalışsamda bedenim asla haraket etmiyor babamın bacağında yatıryordum. Ben istemiyordum.
"Neden? Uyu hadi çok yorgunsun."
Kalbim stresten hızlı hızlı atmaya başlarken içim korkuyla doldu.
"Baba n'olur dokunma saçıma."
"Neden diye sordum oğlum."
"Dokunma annem gelir o okşar."
Hafifçe güldüğünü sarsılan bedeninden hissettiğimde ellerimi sinirle sıktım. Şuan bedenimi hareket ettirebilseydim eminim onu yaşatmazdım. Neden kalkamıyordum onu bile anlamamışken bunu yapmak fazlasıyla imkansızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hüznün otuzuncu günü
Fanfiction° Sana beslediğim güzel duygular tarafından terk edildiğim bu an, içimdeki çaresizlik ve hüzün. Mutlu olmak isterken kalbimde hissettiğim kırıklık, üzerime yağan kar ve ben. Birde duvardaki senin hüzünlü çiziklerin. "Acısını hissetmiyorum. Elimden a...