°°°
'∆ Thv kabusu;"Anne bekliyorum hadi."
Elini omzuma koyarak okşadı. Gözleri yorgun bir şekilde bakarken kafasını sallayıp hafifçe saçlarımı okşadı. Sanki onu uzun zamandır görmüyor gibiydim. Bana yakın olması garip hissetmeme neden olurken, özlemimi hissetim.
"Tamam oğlum bir saniye sen odana git babanla konuştuktan sonra tekrar yanına geleceğim."
Evin içi karanlık, soğuktu. Sabah saatlerinde dışarısı aydınlık iken evin içine güneşin girememesi annemin odada olmasındanır diye düşündüm. Babamın yanında olduğundandır.
Odama girmemi söyledi. Odama ilerledim.
"Sadece bir çocuğa bile bakamadın."
Odalarımız yan yana. Ben babamın sesini duyabiliyorum fakat annemin sesi boğuk geliyordu. Duyabilmek için olabildiğince sessiz olmaya çalıştım fakat duyamadım. Annemin sesi gelmiyordu.
Yatağımda bir süre bekledim. Uzunca bir süre ses gelmedi. Ayaklarımı soğuk parkeye değdirerek ayağa kalktım. Annemin yanına gitsem iyi olacaktı. Odanda bekle dedi ama uzun bir süre gelememişti.
Hatırlıyorum
'Ben senin yanındayım' da demişti.
Çok kısa.
Bu kadar mı?
Adımlarımı odamdaki aynaya yönelttim. Saçlarım boyalı, lise zamanlarım.
Bu biraz farklı hissettiriyor.
Takılmadım pek, odadan çıktım. Yanımdaki kapısı kapalı duran odanın önüne geçtim. Elimi kapının kulpuna değdirdim.
Çok soğuk.
İçimin ürpermesine neden olan soğuklukla kulpu daha da sıkı tuttum. Yavaşça kapıyı açmamla yüzüme vuran fazla ışık gözlerimi kamaştırdı. Tekrar kulpu tutan elime baktım. Babam elimi tutuyor yüzünde hafif bir gülümseme. Önüme döndüm tekrar. O aydınlık gitmiş, yerini karanlık almıştı.
Sanırsam mezarlık.
Babam yavaşça yanımda eğilerek yere oturdu.
"Gel oğlum yanıma."
Dinledim onu. Dediği şeyleri yapmam gerekirdi. Yanına oturdum. Farkında değilim ama gözlerim fazlasıyla dolmuş, ellerim soğuktan hızla kurumaya başlamıştı. Bir elim babamın elinde, bir elim ise yerde toprağın üzerindeydi. Hava fazlasıyla soğukken üzerimde sadece ince bir kazak vardı.
"Taehyung!"
Bana bağırmasıyla hızla yanımda oturan babama döndüm. Fazlasıyla sinirlenmiş, yüzüme bekıyor. Korkuyla ellerimi kendime çektim. Ben bir şey yapmamıştım.
"Taehyung sende gitmelisin değil mi?"
Yüzümü hızla önüme çevirdim. Gözlerim yaşlarla dolmuş dayanamayıp her biri akmaya başlamıştı. Demiştim, ben bir şey yapmadım.
Uykum gelmişti sadece. Yorgundum, arkadaşlarımın yanından dönmüştüm.
"Taehyung sende gitmelisin... annenin yanına."
Eliyle önünü gösterdi tekrar.
"Eve gidelim."
Kolumu sıkıca tutarak kafasını hayır anlamında salladı. Sinirlendiğini anlamıştım ama yüzümü yerden kaldıramıyor, akan yaşlarıma engel olamıyordum. Elimde değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hüznün otuzuncu günü
Fanfiction° Sana beslediğim güzel duygular tarafından terk edildiğim bu an, içimdeki çaresizlik ve hüzün. Mutlu olmak isterken kalbimde hissettiğim kırıklık, üzerime yağan kar ve ben. Birde duvardaki senin hüzünlü çiziklerin. "Acısını hissetmiyorum. Elimden a...