Okula geldiğimde sınıfa doğru yürürken bir anda yanımda birinin olduğunu hissettim.Yanıma doğru dönüp baktığımda o'ydu yani Mert.
Elini gözüme sokar gibi gözüme doğru el sallayıp "bir şey sorabilir miyim? " dedi.Bende "elini gözüme sokmazsan konuşma ihtimalimiz olur " dedim şakasına.
"Kusura bakma" deyip bu sefer tebessüm ettik birbirimize.
"Sorun değil.Hadi sor" dedim. Biraz geveledikten sonra " ya şey bu sene ilk senemiz olduğu için.." dediğinde lafını kestim "kimseyi tanımıyorsun ve beraber takılmamızı istiyorsun." gülümseyip "evet galiba sende benim durumumdasın" dedi.Tabikide "evet" dedim.
Beraber bahçeye doğru çıkarken konuşmadık sadece arada birbirimize bakıp gülüştük.
Bir banka oturduğumuzda "nerede oturuyorsun" diye sordu. "Okula bayaa uzak" dedim net bir cevap vermeden."seninki?" diye sormadım.Çünkü merak etmiyordum doğrusu.
Zil çaldığında sınıfa doğru yürümeye başladık.
Sınıfın kapısına geldiğimizde onun geçmesi için durdum fakat -centinmenliğini ilk günden göstermişti zaten- geçmem için yine aynı İşareti yaptı.Yüzüne bakıp güldükten sonra sırama doğru yürüdüm.
Sınıf hocamız yerlerimizi henüz değiştirmediğinden Mert'le hâla aynı sırada oturuyorduk.
Onu henüz tanımama rağmen ona kendimi nedenini bilmediğim bir yakınlık hissediyordum.
Hoca sınıfa girdiğinde herkes ayağa kalktı o sırada kafam sırada biraz kestirirken Mert hafifçe koluma dokundu. "Toprak,hadi kalk hoca geldi." demesiyle ayağa kalkmam bir oldu.Ve tekrar herkes hocanın "oturun." emriyle oturdu.
Ben tekrar sıraya kafamı koyduğumda Mert bu sefer "iyimisin?" diye sordu.Kafamı kaldırıp "gayet" diye sırıttım.Sonra tabii kafamı yine yapıştırdım sıraya.
Gözlerimi açtığımda karşımda Mert'i gördüm.O da kafasını benimki gibi koyup gözlerini kapamıştı.
Ona baktığımda içimde bir his oluştu.Hayır bu hoşlantılı bir his değildi.Yani değil heralde.Kendi kendime gülümsedim.Bir an gözlerinin kırpıştığını gördüğümde direk yumdum gözlerimi.Bu sefer ben gözlerimi açarken onun aniden yumduğunu gördüm.Tabii çaktırmadım ona.
-
Son ders bittiğinde evlere dağılmak üzere okuldan çıktık.Henüz servislerin gelmediğini gördüğümde biraz bekledim gelmeleri için.
Kollarımı göğsümde çaprazlayıp servisleri bekliyordum.Tam o sırada beni bi an bile yalnız bırakmayan Mert'i bana doğru gelirken gördüm.
Gülümseyip "sendemi servis bekliyorsun?" dedi "evet" "peki o zaman seni yalnız bırakmayayım " dedi ve sırıttık ikimizde.
Servis geldiğinde aynı servise binmedik."yarın görüşürüz Toprak" "görüşürüz Mert" diye vedalaştık.
Servis eve gelene kadar mert'i düşündüm.Ne? hayır ondan hoşlanmıyorum tabiiki de.
Geçen seneki olaylar sonrasında hiç bir erkeği sevmeyip,aşık olmayacağım diye kendime söz verdim.
-
Bugün okulun 2. Haftası.Mert'den başka arkadaşlarım kız arkadaşlarım var artık.Ama hiç birine Mert kadar ısınamadım.Gül hariç.O çok iyi bir kız.Biri yere düştüğünde yardım edip onu yerden kaldırdığına şahit oldum ve o andan itibaren ona ısınmaya başladım.
2.dersin tenefüs zili çaldığında kızlarla -artık Mertinde benimde arkadaşımız olduğu için birbirimizle pek fazla takılmıyoruz.Ama yinede arkadaşız.- bahçeye çıktık.
Bir ara kızlar kantine giderken ben gitmedim.Çünkü kantine gidersem çikolata alırdım bunu bildiğim için gitmedim Çünkü diyetimin bozulmasını istemiyordum.Her ne kadar "fiziğine göre iyisin ne zayıfla ne de kilo al" demelerine aldırmasamda diyetteydim.
Onlar yokken yanıma bir çocuk geldi.Üst sınıflardandı sanırım Çünkü bizim kademeden nerdeyse çoğunu tanıyordum.
"Naber?" diye sorduğunda biraz tepki vererek "sanane" dedim.Dalga geçer gibi gülüp "pek de atarlıyız galiba" dedi "atarlıysanız atarlısınızdır." dedim.Tabi o an espri olsun diye söylememiştim.
Elini boynuma doğru attığında "yılışıklık yapma." diyip kolunu omuzumdaki elinden ittirdim.Bu seferde koluma girmeye çalıştı.Tabiiki buna izin vermeyip ayağa kalktım ve "ne yaptığını sanıyorsun sen!" diye bağırdım.Bahçedekilerin yarısı bize bakıyordu.O da ayağa kalkıp "kızınca çok tatlı oluyorsun." dedi ve yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladı o anda "orda dur bakalım " diye onu göğüs kafesinden tutup ittiren Mert geldi.
Adını bilmediğim yılışık çocuk Mert'e doğru yaklaşırken bir gerginlik olacağını hissetmiştim.Tam o sırada mert bir yumruk çaktı çocuğun yüzüne.Ben şaşırarak Mert'e bakarken çocuk ayağa kalktı ve tam yaklaşırken ben Mert'in önüne geçtim ne olduğunu anlamadım ve yüzümde bir yumruk hissettim.
Gözlerimi açtığımda başımda bir sürü insan vardı.Mert'in benim yüzümden yumruk yiyip vicdan azabı çekmektense yumruk yemeyi tercih ettim.
Kendime gelip ayağa kalktığımda o yılışık çocuğu gördüm."seni öldürücem!" diyip sinirle ona doğrulurken belimde bir el hissettim beni kendine doğru çekip, "dur ona dersini ben vereceğim." dedi. "Dur Mert Allah aşkına bir kere vurmazsam rahat edemem." Dediğimde elimden tutup iyice kendine çekti beni.
Bir an o heyecanla durdum mecburen.Neden heyecanlandımki şimdi? Neden durdumki?
-
Yeni olduğum için biraz acemi olabirim ama ben yazmaya sizde bana alışacaksınız bundan eminim :) okuyan okumayan herkese tesekkur ederim.
Oy vermeden geçmeyin lütfen.Simdiden sağolun.
Bidahaki bölüm oylar artınca gelicek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN ⏳
Romance●◎▼◎▼◎● ⏳İki insanı birbirine bağlayan ve koptuğu zaman onları tekrar bir araya getiren şey aşktır. Ve tamda bu söze uyan bir hikaye. Toprak ve Mert tesadüfen tanışırlar ve arkadaş olurlar fakat aralarındaki elektrik iki arkadaştan ötedir.Toprak, öl...