7.Bölüm

94 7 2
                                    

Multimedia da Can var.Yeni bir kahraman okuyunca göreceksiniz.

Mert'ten

Bi yandan yağmur bi yandan gök gürültüsü.Böyle zamanlarda anneme sarılıp uyurdum küçükken.Şimdi ise yanımda o var;Toprak.

Kalbimin tam üstünde kafası ve belimde ise kolları var.Korkmuş gibi.Bir şeyden ya da birilerinden.Anlatmıyordu ama anlıyorum.Bir şey var onu böyle sessiz ve tedirgin eden.

Sabah uyandığımda koltuğa boylu boyunca uzanmış ve yanıma da onun uzanmış olduğunu gördüm.Onu ürkütmeden kalkıp mutfağa kahvaltı hazırlamak için gittim.

Böyle şeyleri yapmaya alışkınım Çünkü buraya geldiğim de kendi kahvaltımı kendim hazırlarım.Çünkü bu eve özel kişilerden başkası giremez.Bu benim kuralım.Sadece haftada bir kez temizlemek için birileri gelir.Onlar da işlerini yaptıktan sonra oyalanmadan giderler.

Mutfağa girdiğim de ilk önce dolaptan domates ve salatalık çıkarttım.Onları güzelce doğrayıp küçük bir tabağa koydum ve sonra kahvaltılıkları çıkarıp masaya dizdim.

İçeriden bi ayak sesi duydum.Bu evde Toprak ve benden başkası olmadığı için pek umursamadan kahvaltıyı hazırlamaya devam ettim.

Bir kaç dakika geçti.Toprak olsa şimdiye mutfağa gelmişti.

Merak edip içeri gidip baktığımda onun hâlâ uyuduğunu gördüm.Kim diye bakmaya gittiğimde ayak sesleri hâlâ geliyordu.Bu kattan değil gibiydi.Yine de bu kattaki tüm odalara baktım fakat kimse yoktu.Aslında Toprak evde olmasa umrumda olmaz ama korkabilir diye onu bulmaya çalıştım.

Bu Can olabilirdi.Bu evi bilen tek arkadaşım o.

Yukarı kata çıktığımda elinde bir sigara ile yatağımda oturan biri vardı.Tabii ki de bu can'dı.

"Olum niye düzgünce girmiyorsun ki hiç bir zaman sen? Bir gün elimde kalacaksın." mafya gibi duran ama için de hâlâ bir çocuk olan Can birden ayağa kalkıp

Sigarasını camdan aşağı atıp , "camı yine açık bırakmışsın sert çocuk. Ve evde bir kız var! Kim o?"

"Sanane." dedim ve merdivenlerden sessizce indim.Can arkamdan gürültülü bir şekilde gelirken "sessiz ol lan! Kız uyanacak!" diye uyardım.O da sessiz olmaya dikkat etti.

Can,benim çocukluk arkadaşım.Tek arkadaşım da diyebilirim.Aslında bana kardeş muamelesi yapıp halimi hatrımı soran çok ama onları samimi bulmuyorum ve hiçbirine de inanmıyorum.Belki de beni böyle yapan babamdır.

Can,çok patavatsız,yüzsüz,deli dolu ama yeri geldiğinde iyi bir dinleyicidir.O da benim yaşımda ama 2 sene sınıfta kalmadığı için lise 3'e gidiyor.Bazen büyüklük taslayıp burnu havaya kalktığında ona köpeklerden bahsederim.Çok korkar.Erkek olacak bir de.

Arkadaki odaya geçtiğimizde ben her zamanki yerim olan, cama bakan koltuğuma oturdum.Can ise her zaman farklı yerlere oturur.Bu sefer de yanımdaki koltuğa oturdu.Burası oturma odasına uzak.Toprak da uyanmaz diye buraya aldım onu.Çünkü ne kadar dikkat etse de seslu konuşur,tutamaz kendini o.

"Sevgilin mi?"

"Hayır."

"Daha değil yani?"

"Saçmalama.Tokadı yersin."

"Sustum.Sert çocuk seni."

Ayağa kalkıp "Ben mutfağa gidiyorum.Sen de akıllı dur." dedikten sonra bir şey demesini beklemeden odadan çıktım.

Can'da "Tamaam." diye arkamdan bağırdı.

Toprağa bakmaya gittiğimde hâlâ uyuyo olduğunu gördüm. Sonra da Mutfağa gittim.

ZAMAN ⏳Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin