"Öldür onu mert!" Korku ve şaşkınlıkla bağırdım ona.
"Ne,neyi öldüreyim Toprak?" Dedi mutfağa girer girmez.
"Yürüyor işte görmüyor musun?" Dedim yerde yürüyen küçük siyah iğrenç böceği parmağımla işaret ederek.
"Bu küçücük şeyi mi.Bundan mı korktun Toprak?" Dedi sırıtarak.
Bir peçete ile onu yerden aldı ve camdan fırlattı.
"Gülme Mert,korkuyorum işte ne yapayım..Böyle olduğunda hep annem ya da babam hallederdi."
Yanıma doğru geldi ve başımı omzuna yatırdı.Ona o an babam gibi sarıldım,kokusunu içime çektim.Çok huzurluydu,özlediğim babam gibiydi.
"Tamam sulu göz,ağlama sakın yine." Dedi ve başımı omzundan kaldırdıktan sonra içeri gitti.Gözlerimi sildim ve sakinleşmeye çalıştım.
Ben de mutfakta azıcık kalan işleri hallettim ve onun yanına gittim.Elinde telefonu vardı ve yine beni görünce birden elinden bıraktı.
"Ne oldu?" Dedim yanına oturmadan.
"Hiç,önemli bir şey değil." Diye kasıntı bir şekilde tısladı.
"Peki." Dedim sadece ardından.
"Toprak,seninle konuşmam gerekiyor,gel otur şöyle." Eliyle koltuğa vurarak yanını gösterdi ayakta durduğumu farkettiğinde.
"Ben..seninle.." Dedi ve bir kaç saniye duraksadı.
"Ee Mert?"
"Ben..yani diyorum ki..artık böyle olmasak mı? "
"Nasıl olmasak?" Diye tısladım.Söylemek istediğini anlamıştım ama her zamanki gibi anlamamış ayağına yattım.
"Ben seni seviyorum." Dedi.Açık,net ve hızlı bir şekilde.
Sonra bir "oh." Çektikten sonra arkasına yaslandı.Ben hâla şaşkınlıktan bir şey diyememiştim.
Ona yaklaştım,nefesini hissedene kadar yaklaştım,gözlerimi kapattım,öpmesini bekledim.
Ve bir anda alnımda hissettim dudağını,bu hissin açıklanabilir bir yanı yoktu.Ben bir kız olarak dudaklarımı uzattım fakat; o alnımı seçti.
Söylediği şeye karşılık 'ben de seni.' Demekti bu.Biliyordu,anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN ⏳
Romance●◎▼◎▼◎● ⏳İki insanı birbirine bağlayan ve koptuğu zaman onları tekrar bir araya getiren şey aşktır. Ve tamda bu söze uyan bir hikaye. Toprak ve Mert tesadüfen tanışırlar ve arkadaş olurlar fakat aralarındaki elektrik iki arkadaştan ötedir.Toprak, öl...