Multimediada Toprak ve zeynep casalini-duvar şarkısı var.Keyifli okumalar :))
"Bora,lütfen gitme." diyorum ama o beni dinlemiyor ve o kızla el ele tutuşup gidiyorlar.
Mert yanıma gelip bana sarılıyor.O sırada baya şiddetli bir yağmur yağıyor.
Mert'i yok gibi sayarak "Boraa!" diye bağırıp onlara doğru koşuyorum. Bora'nın sırtına atlayıp onu yere düşürdükten sonra kızın yüzüne yumruk atmaya başlıyorum.
Bora kalkıp boynumdan tutarak beni o kızdan uzaklaştırıyor.
"Birdaha bu kıza dokunmayacaksın.Sürtük!" diyor.Ben hiç bir şey demeden onların arkasından bakıyorum..
Uyandığımda yatağın üzerindeydim.Kalktıktan sonra banyoya gidip yüzümü yıkadım.Aynadaki güçsüz Toprağa baktım.Neredeyse 6 aydır kendimi güçsüz hissediyordum. Fakat bunu sadece ben görüyordum.
Saate baktığımda servisin gelmesine daha 1 saat olduğunu fark edip duşa girdim.çıktıktan sonra üstümü giyip kahvaltı yapmak için mutfağa gittim.
Hafta içi kahvaltıyı tek başıma yaparım hep.Bu yüzden evde birtek benim ve hizmetlilerin ayak sesleri vardı.
Kahvaltıyı hazırlayan hizmetliye "kirazlı soda istiyorum." dedim.Kahvaltıyı yapmayıp sadece kirazlı sodayı içtim.
Bora bana hep kirazlı soda alırdı.Bu yüzden hep çok severim kirazlı sodayı.
Kapıya çıktığımda servis gelmişti.Bindiğimde en arkadaki yerime geçtim.
Oranın benim yerim olduğunu ilk günden herkese söylemiştim bu yüzden oraya kimse oturmaz.
Kulaklığı kulağıma takıp sezen aksu -vay şarkısını açtım.
Aslında pek sevmem sezen aksuyu ama bu söylediği şarkının sözleri çok güzel.
Sınıfa girmeden sınıf defterini almaya gittim.Kopya mevzusundan sonra hoca bu cezayı bana vermişti.Kahretsin sabah sabah 1 kat fazladan çıkıyorum.
Aşşağı inerken yere baktığımdan dolayı olsa biriyle çarpıştık.Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımda o yılışık çocuğun olduğunu gördüm.Hemen geriye doğru çekilip geçmesini bekledim fakat geçmeyip bana "buyurun geçin hanımefendi." dedi yine o yılışık ve çapkın Gülüşünü yüzüne takarak.
Tam ben geçerken önümde durup yolumu kestikten sonra ben diğer tarafa geçtim.Bu seferde o tarafa geçince durup elimide belime koyup bir kızla kavga eder gibi "ne yapmaya çalışıyosun?" dedim.
"Hiçbişey güzelim.Sen ne isterdin." dedi pis pis sırıtarak.Ben de durmayıp "eğer çekilmezsen bağırırım." dedim biraz yüksek sesle.
Tam o sırada biri "Hey! Noluyo orda?" dedi.Baktığımda onun Mert olduğunu gördüm.
Yılışık çocuk Mert'e baktığında "sevgiline sarkıyorum." dedi.
Mert gelmişti o anda yanımıza.
Ben tam ağzımı açıp "ne diyosun be sen? biz.." dediğimde mert beni susturup "git yoksa elimden bi kaza çıkacak." dedi.
"Hadi ya ne kazasıymış o hadi çıksında görelim kahraman beyefendimizi."
Çocuk ufak ufak Mert'e yaklaşırken ikisininde göğüs kafeslerinden iki yana ittirip "hadi biz gidelim Mert." diye araya girdim.
Giderken Mert arkasına dönüp işaret parmağını yılışık çocuğu tehdit eder gibi salladı ona doğru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN ⏳
Romance●◎▼◎▼◎● ⏳İki insanı birbirine bağlayan ve koptuğu zaman onları tekrar bir araya getiren şey aşktır. Ve tamda bu söze uyan bir hikaye. Toprak ve Mert tesadüfen tanışırlar ve arkadaş olurlar fakat aralarındaki elektrik iki arkadaştan ötedir.Toprak, öl...