Duyacaklarım bildiklerimden daha incitici olacağını düşünmemiştim.
Geçirdiğimiz büyülü anlar sonrasında eve dönerken saat bir hayli geç olmuştu. O esnada bugün için babamla neler konuşuldu konusunu açmak gibi bir hatada bulundum.
Babam için her daim yetersizdim ve öyle de kalacaktım kuşkusuz. İstediği bir çocuk olmadım bunun için asla pişman değilim. O istiyor diye seçtiği mesleği edinmedim ya da o istiyor diye evimin olduğu şehirdense İstanbul da yaşamaya başladım.
Karşıma çıkabilecek zorluklarda benim yanımda olmadı ki yanımda ol diye söylemedim de.
"Baban," diye söze girdi Güven. "Senin bırakma ihtimalinden söz etti."
İşte başlıyorduk.
"Başına buyruk bir insansın, üstelik geçimsiz birisin, bunlar onun sözleri ben öyle düşünmüyorum. Hayatına dahil edeceğin insan için endişe duyuyor kalp kırma ihtimalin de var."
"Sonra ne dedi?"
"Sonra şey... Bir an önce seni evliliğe ikna etmem gerekiyormuş ki benden erkenden kopama. Bir de torun istiyor, sen buna da karşı çıkarsın diyor."
Bunlar sinirimi oynatan yerler, esas kısmı geliyor ve o an dumura uğruyorum.
"Birini sevebileceğini, düşünmüyor ihtimal dahi vermiyor. Bunun sende bir eksiklik olarak görüyor ve bu yüzden seni terk etmemden endişe duyuyor."
Hiçbir şey söylemiyorum, bu konu hakkında. Benim suskunluğum ile birlikte Güven de susuyor ama bu dediklerinin beni kırdığının farkında.
Arabayı evin önüne park ediyor. Sonra teker teker iniyoruz. Ben önden giriyorum eve, Güven peşimde. Uzanıp kolumu tutuyor durduruyor beni. Kendine çekip sarılıyor, kollarının arasına giriyorum. Kokusuna doymamış gibi içime çekiyorum.
Odalarımıza dağılıyoruz, üzerimi değiştiriyorum doğruca yatağa. Evde büyük sessizlik var, herkes kendi kabuğuna çekilmiş. Benimse içimde patlayan bombalar.
Telefonumdan bildirim sesi yükseliyor. Bakıyorum bende, sosyal medyaya eklenmiş resimler etikerler var. Kabul ediyorum ben de, sonra Güven'in paylaştığı bir kare. O an hissettiğim düğüm olan karmaşa çözülüyor hop bir ferahlama. Bu adama bu kadar kısa sürede tutulmuş olmam şok edici.
Benim fotoğrafım, farkında olmadan çekilmiş bir kare. Elbisemin eteğini tutmuş ilerlerken biri seslenmiş ki geriye dönüp bakmışım. Yüzümün yarısı görünüyor, hafif bir tebessüm de dudaklarımda. Bu fotoğrafı bir kalp ile paylaşmış. Birçok yorum var altında kim olduğum ile alakalı. Arkadaşları ki kadın olanlar da bir hayli var, hepsi şaşırmış. Hiçbir zaman kendi fotoğrafını paylaşmayan Güven bir tek beni paylaşmış.
Çoğu paylaşımı doğa fotoğrafları ama ben varım sayfasında. Sonrasında bir paylaşım daha geliyor bu yürek hoplatan bir fotoğraf. İkimizin olduğu nir fotoğraf. Fazla yakın duruyorum ona, bütün olmak istediğim yüzümden anlaşılıyor. Yüzümü kaldırmış bakıyorum ona, onun bakışları da bende. O an ölümsüzleşmiş. Yine altında birçok yorum, alev efadeleri çok yakışmaya dair yorumlar.
Çıkıyorum uygulamadan bir tepki vermeden. Gözümden yaşlar düşüyor. Mesaj sesiyle yeniden telefonu elime alıyorum.
Güven : Ömrüm el verdikçe, seni hiçbir zaman bırakmayacağım.
Güven : Bunun bir teklif olabileceğini düşün.
Güven : Seni-
Parla : Dur!
Parla : Söyleyeceğim bir şey var, sonra devam et cümlene.
Güven : Peki.
Parla: Ben, benzer konularda pek çok defa hayal kırıklığına uğradım
Parla : Bu da beni haliyle değiştirdi.
Güven : Parla
Parla : Lütfen, dinle.
Parla : Babam sevmedi beni, annem de iş güç diyerek tek bıraktı.
Parla : Bilmediğim bir duyguyu nasıl yasayabilirdim ki?
Parla : Hâlâ da bilmiyorum ben Güven, nasıl ilişki yaşarım nasıl severim bilmiyorum.
Parla : Elimden geldiğince severim ama
Güven : Parla
Parla : Yav dinle, dur bir.
Parla : Güven, ben bırakmam diyemem sana. Bir söz de veremem. Elimi tut ama yine de sen.
Parla : Bilmediğim bir duyguya soyunuyorum bu sefer. Daha önce yaşamadım diyorum bu hissettiğimi, ilk bu, benzeri yok.
Güven : SENİ SEVİYORUM
Parla : Ben, ben seni yaşıyorum Güven, sevmekse bu, ben de seni seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sözler, akan bir yıldız. | Texting
Roman d'amourAşk, basit bir duyguydu ve bence basitçe yaşanmalıydı. Ayrılık acısı çekerken aklımın ucundan geçmeyecek birinden aldığım karşılık her şeyi değiştirdi.