"cause i love you so much, i fall to pieces."
Yıl sonu geliyordu, her yıl sonunda yapıldığı gibi bu yıl da okulda bir gösteri yapılacağını öğrenmiştim. Üniversitenin son sınıfında olan öğrencilerin isteği üzerine klasik olmak balonun ana teması olacaktı. Kızlar eski zamanlardaki kadınların giydiği gibi korseli, altın detaylı ve süslü elbiseler giymek için hazırlanırken erkekler takım elbiselerini partnerlerinin elbisesiyle uyuşturmak için can çekişiyordu.
Açıkçası benim aşırı büyük bir beklentim yoktu çünkü olmak istediğim tek kişi Sunghoon'du ama bir profesörle partner olmamın yakışığı olmazdı. Çünkü, bilirsiniz, herkes öğrencilerle dans ederken ben onun parlayan göz bebeklerine odaklanırdım, ellerimi tutan sıcak elleri yüreğimi ısıtırdı belki ve oracıkta öpesim gelirdi onu. Bu yüzden olmazdı.
Oflayarak kalkıp duş aldım. Bacaklarımı inceledim biraz, dün dedikleri aklıma dolarken. Yemek yemememin acınası olduğunu biliyordum, kendime eziyet çektirdiğimi de. Sorun çok sevdiğiniz birisinin sizin yüzünüze karşı iyi sakladığınızı düşündüğünüz bir sırrınızı söylemesi ve endişelendiğini belirtmesiydi. Sunghoon'la tanışalı çok uzun zaman olmamıştı belki de, ama onun sadece gözlerime bakarak beni anladığını bilmek değerli hissettiriyordu.
Belki de ağladım biraz, o an aynanın karşısında kendime bakarken bir şeyleri ne kadar içime attığımı düşündüm, bilmiyorum. Ağladığımda güzel olduğumu düşündüğüm için ağlarım bazen de, ama bu sefer farklıydı sanırım. Ağlamamı gerektirecek hiçbir durum yoktu ama ileride başıma gelecek bir şey için hazırlık yapıyormuşum gibi ağladım sanki. Dertsizliğime ağladım biraz sanırım.
Takım elbisem vardı, giyeceklerimi de önceden hazırlamıştım ve çıkabilecek bir sorun yoktu kıyafetlerimle ilgili. Balo saatine kadar bölüm grubunda ne konuşulduğuna baktım. Yunjin elbisesine uygun ayakkabıyı bulamadığı için çıldırıyordu, Ryujin ise ablasının topuklu ayakkabılarını Yunjin için çalıp onu sakinleştirmişti.
Instagram'da gördüğüm birkaç tatlı reels videosunu Sunghoon'a atıp gördüğüm her köpek videosuna Layla'nın daha tatlı olduğunu yazdım. Onunla didişmek beni mutlu ediyordu ve mesajımı görünce bürüneceği yüz ifadesini aklımda canlandırınca gülmüştüm ister istemez.
Aynada sanki YouTube kanalım varmış gibi konuştuktan sonra kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Beyaz bir gömlek, koyu yeşil kumaş bir yelek ve aynı kumaştan pantolon giymiştim. Ceketimi koluma aldım ve yeleğimin üzerine yıldız şeklinde bir broş taktım.
Annemin odasından aldığım makyaj malzemelerine kısa bir göz attım. Altın rengi farını gözlerime çok belirgin olmayacak şekilde sürdüm. Dudaklarıma sadece nemlendirici sürdüm çünkü Sunghoon dudaklarımın doğal rengini çok sevdiğini söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cursed
FanfictionÜniversiteye yeni başlayan Jake, tarih ve mitolojik canlılar hakkında oldukça bilgili olan Profesör Sunghoon'a karşı güçlü bir çekim hisseder.