Bölüm 34

9K 776 15
                                    

*****

O günden sonra birbirlerinden yine uzaklaştılar. İkisi de etkilendiklerinin farkındaydı. Uzak durmaya çalışıyorlardı. Meliha Hanım da bunu fark etmişti. Ama fark ettiği başka bir şey daha vardı. İkisi de birbirlerine belli etmeden diğerinin hareketlerini izlemeye devam ediyordu.

*****

Hafta sonu geldiğinde dosya tamamlanmıştı. Erhan beş tane çok benzeyen çizim bulmuştu. Üç tane de benzeme ihtimali olan çizim tespit etmişti. Onların notlarından kimlere ait olacağının ipuçlarını da sıralamıştı. En son iş olarak da bunları İbrahim'e aktarmıştı.

*****

Polis, adresleri tespit etmişti. Evlerin bazıları jandarma bölgesindeydi. Evler hemen izlemeye alınmıştı. İlk gün üç tanesinin olayla ilgisi olmadığı tespit edilmişti. Şehir merkezine yakın iki ev ile ilgili tereddüt vardı. İzlemeye devam ediliyordu.

Suriye sınırına yakın olan üç evden ikisi boştu. Sahipleri yıllar önce göç etmişti. Ama şimdi o evlerden birinde yaşam vardı. En yakın köye iki kilometre uzaklıktaki ev çoban kılığına girmiş jandarma tarafından izleniyordu. Eve gelen giden arabalar takibe alınmıştı.

*****

İbrahim Zeycan'ı çok özlemişti ama işler çok hareketlenmişti. Her şeyi bir yana bırakıp Zeycan'ın yanına gitmek istiyordu. Yapamayacağını çok iyi biliyordu. Cemal ile Kemal de ona çok güveniyordu. Kardeşlere, resimle benzeyen evler ve evler ile ilgili bulunan bilgiler aktarılmamıştı. Ağızlarında bir şey kaçırmaları ya da kendilerine güvenerek hareket etmeleri karşı tarafı uyarabilirdi.

Kardeşler ve eşleri korku dolu günler yaşarken, Celal ve Leyla'nın kurtulmasına çok az kalmıştı. İbrahim, polisten fazla bilgi alamıyordu ama jandarma elindeki tüm bilgileri aktarıyordu.

Suriye ile sınır olan topraklarda, silah kaçakçılığı yapan, silahları terör örgütüne aktaran, bunu yaparken de ilaçlama uçaklarını kullanan çete tespit edilmişti. Çetenin lideri olduğu sanılan kişinin araştırılması da devam ediyordu. Ankara da görev yapan Suriye ile ilişkilerde kilit noktada yer alan Ali İhsan Ketekan en büyük şüpheliydi. Onun telefonları dinlenmeye, eski görüşme kayıtları incelenmeye başlanmıştı.

Cemal'in tarlayı kullandırmasından sonra ilk sevkiyat cuma günü, cuma saatinde yapılmıştı. Neredeyse kimsenin sokakta olmadığı o saatte ilaçlama adı altında tarlada çalışan işçilere silahlar atılmıştı. İşçiler silahları traktörlerin römorklarına yığmış, üstüne de ürünü doldurmuştu. Jandarma tüm olayı izlemiş, hatta kayda almış ama müdahale etmemişti. Takibe alınan traktör, Karkamış'tan çıktıktan bir süre sonra Fırat Nehrinin kıyısında durmuştu. Orada, hasadın altına gizlenmiş silahlar çıkartılarak kayıklara yüklenmişti. Kayıkları takip etmek o an için mümkün değildi ama Fırat'ın güvenliğinden sorumlu olan ekibe haber verilmiş, teslimin kime yapılacağı izlemeye alınmıştı.

Bu arada evde rehin tutulan Celal ve karısı ile bebeği sağlıklı görünüyordu. Her gün kısa sürelerle bahçeye çıkartılıyorlardı. Onlar bahçede gezerken mutlaka başlarında dört ya da beş silahlı adam duruyordu. Jandarma hava almak için çıktıkları saatte baskın yapmayı tercih edecekti. Çünkü evin planı ellerinde olmadığı için nerede sakladıklarını bilemiyorlardı. Termal kameralar istenmişti. Yine de kameralar gelmeden baskına fırsat bulunursa gerçekleştirilecekti.

Celal'e haber verilebilse baskın anında kendilerini korumak için bir şeyler yapabileceğini biliyorlardı. Ama haber vermenin imkânı yoktu. Onun içgüdülerine güvenmek zorundaydılar. İbrahim, onlara bir şey olursa hem kendini başarısız addedecek hem de Zeycan ile birlikte olabilme ihtimalini tamamen yitirecekti. Birilerinin hayatı tehlikedeyken bunları düşündüğü için kendine kızsa da sevgisinin ağır bastığı gerçeği ile yaşamak zorundaydı.

BUZDAKİ ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin