Gözünü açtığında biri üstüne eğilmiş, gözüne ışık tutuyordu. O ışık gözünü acıttı. Ama sanki başka acıları da vardı. Hareket etmek istediğinde o gözüne bakan adam,
"Erhan Bey, hareket etmeye çalışmayın. Bir kaza geçirdiniz. Bel omurlarınızda parçalı kırık oluştuğu için acil ameliyat edildiniz. Şu an Gata da yatıyorsunuz." dediğinde Erhan tüm duyduklarının rüyasında olduğundan emindi.
Uyanmak istedi. Yana dönmek hatta bacaklarını biraz kırmak dizlerini karnına çekmek istedi. Ama hiç birini yapamadı. Rüya değil miydi?
Erhan, rüyasında sandığı sesi tanımaya çalıyordu. Bu adamı daha önce görmediğinden, duymadığından emindi. Rüyasına devam etmek için gözünü kapatmak istedi. Ama doktor olduğunu söyleyen adam bu kez diğer gözüne ışık tutuyordu. Üstelik vücudu uyuşmuştu. Neden hareket edemiyordu?
"Erhan Bey beni duyabiliyor musunuz? Hareket etmeye çalışmayın lütfen. Ameliyattan birkaç saat önce çıktınız. Henüz dönemezsiniz sağa sola." Doktor, bir yandan konuşuyor, bir yandan da bacaklarını hareket ettirmek isteyen Erhan'ı tutmaya çalışıyordu.
Erhan nihayet anlıyordu. Gördükleri rüya değildi. Gerçekten hastanede yatıyordu!
"Ne oldu? Kaza mı geçirdim?" Sesi kendi kulağına bile çok hafif geldi. Sesini düzeltmek için ne yapmak istese canı acıyordu. Sessiz kalmak daha iyiydi!
"Evet, Kayseri'ye yaklaştığınızda, karşı şeritten gelen bir araba buzda kaymış, sizin olduğunuz şeride geçmiş ve aracınıza çapmış. Siz de şarampole yuvarlanmışsınız. Emniyet kemeriniz bağlı olduğu halde aracınız takla attığı için belinizden yaralanmışsınız. Sol ayak bileğinizde kırık var. Bazı kaburgalarınız ezik, baş bölgenizde kırık ya da çatlak yok, şişlikler var. Asıl önemli hasar omurunuzdaki kırık. Ameliyat ile hem omurunuza platin taktık hem de ayağınızdaki kırığı düzelttik."
"Hiçbir şey anımsamıyorum. Yola çıktığımı biliyorum ama kaza anım yok. Hafızamla ilgili bir şey olabilir mi?" Sesi yine çok zor ve titrek çıktı. Düzgün ses çıkartabilmek için öksürmek istediğinde vücudunda korkunç acılar hissetti. Narkozun ve ağrı kesicilerin etkisi geçmek üzereydi demek ki!
Doktor acısını fark etmiş, yavaşça omzuna dokunup sakinleştirmek istercesine konuşmaya başladı. Sorusunu yanıtladı öncelikle;
"Hafıza kaybı olduğunu hiç sanmıyorum. Ama birkaç soru sorarsak netleşir. Hangi aydayız?"
"Aralık. Eğer kazayı bugün yaptıysam ayın beşi olmalı." Tarihi düşünmeden anımsayınca kendisini iyi hissetmişti. Zaten yaraları çoktu. Bir de hafıza kaybı ile uğraşmak zorunda kalmayacaktı.
"Evet, aralık ama artık altısı oldu. Nereye gidiyordunuz?" Doktor yine de kesinleştirmek istiyordu tanısını.
"Antep'e gitmek istiyordum. Bir arkadaşımı görmek için!"
"Sanırım sadece kaza anını anımsayamıyorsunuz. Bu da normal. Kısa süre sonra anımsarsınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZDAKİ ATEŞ
Storie d'amoreEski bir dost... Erhan Binbaşı Sırlar, Yalanlar ve Kararlar'ı okuyanlar anımsar, Aden'e aşık bir Erhan Binbaşı vardı. (Okumamış olanlar da okuyup tanışabilir. :D ) Okuyucunun bir kısmının tercihi Erhan olunca, aşkına da karşılık bulamayınca, bu iyi...