Şık bir sitenin kapalı otoparkına park edene kadar hiç konuşmadık. Benden önce arabadan inip kapımı açınca kendimi tuhaf hissetim. Uzattığı elini tutup arabadan indim. O da uzanıp çantamı aldı. Yüzüme yerleşen sırıtışla "Çok centilmensiniz Hanımefendi." dediğimde yüzünde yol buyunca duran sıkıntılı ifade yerini hafif bir gülümsemeye bıraktı.
"Öyleyimdir." deyip arabayı kilitledi. Asansöre bir kart okutup on dokuzuncu kata çıkarken yine sessizlik girmişti araya. Deniz' in gülümsemesi yerini kaşları çatık bir ifadeye bıraktı. Sorunun ne olduğunu merak etsemde sormadım. Asansörün kapıları bir dairenin hölüne açıldığında çok olmasa da biraz şaşırmıştım.
"Evime hoş geldin İzem." dediğinde Deniz hakkında yanlış fikirlere kapıldığımı düşünmedim değil. Gerçi canı istediğinde kibar birisine dönüşüyorsa bilemem. Beni salona yönlendirdi. Evde kimse yoktu galiba. Tek mi yaşıyorsun, diye sorsam ayıp mı ederdim acaba? "Deniz." deyip sustum.
"Evet?" dediğinde salonla birleşik amerikan mutfağa girmişti. "Tek mi yaşıyorsun?" dediğimde bir anlığına bana bakıp "Evet." dedi sadece. Elinde iki kupa kahveyle gelip koltuğa oturdu. Bende yanına oturduğumda kupalardan birini uzattı.
***
Topladığım cesaretim kırılıp parçalanmıştı. Deniz' in öfkeli olduğu bir anında konuşmak istemiyordum. Odasında bana kimya anlatırken çok kibar olsa da kaşları hâlâ çatıktı. Önüme koyup çözmemi istediği soruyu çözüyor gibi yamayı bırakıp Deniz' e baktım. Bir yerlere dalmıştı. "Deniz?" adını seslendiğimde beni duymadı. Sesimi yükseltip "DENİZ!" diye bağırınca daldığı yerden çıktı.
Karşısındaki koltuktan kalkıp oturduğu ikili koltuğa oturdum. "Neyin var Deniz?" diye soruduğumda gülümseyip "Bir şeyim yok." dedi sadece. Elimi yanağına koyup okşadım. Hep o mu yapacaktı. Anlam veremediğim bir ifadeyle baktı gözlerime. "Bir şey duydum. Ondan olabilir." dediğinde merakla "Ne duydun?" diye sordum.
"Önemli bir şey değil. Saat geç oluyor eve dönmen gerekmiyor mu?" dediğinde kırılmıştım. "Beni kovuyor musun?" dediğimde kaçlarını çattı. "Belki." dediğinde "Dengesiz!" deyip yerimden kalkıp çantamı toplayıp gittim. Hareketlerimi izleyip tepki bile vermedi. Aptal gibi onla konuşup aramızda ki duyguları güçlendirmeye çalışmam aptallıktı.
Taksiye binip evin adresini verdim. Bir hafta boyunca iltifat yağmuruna tutan kız beni evden kovmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınırları Zorlama(gxg)
Genç KurguSon senesinde bir koleje burs kazanan İzem ile okulun sıkıntılı öğrencisi Deniz' in sorunlu ilişkisi