14:SAHTE ÇARESİZLİK

726 76 24
                                    

Nefes düğüm olmuşsa boğazda, omuzlarım yüklerini kaldıramıyordur...Boynuna urgan asmak çözüm olsaydı,idam cezası kalkmazdı.

Ne derlerdi bilmem,nasıl hissedilirdi onuda bilmem ama bu T. her kimse benimle bir bağlantısı vardı.Nefes bile alamadım,çöktüğüm yerden zoraki ayağa kalkarken babamın ve amcamın merakla bana baktığını gördüm.Kardelenleri sevdiğimi biliyordu,yarayı biliyordu... Yaşadığımı biliyordu,bana nasıl ulaşacağınıda...

Her ne varsa önceki mektupla bir bağlantısı olmalıydı,bu mektup sahibine ulaştıysa...

"Baba mektup nerede?"

"Ne?"

"Mektup...Nerede?"

Amcam hızla geriye dönerken bana yol gösterdiğini biliyordum,peşinden gitmek istediğimde bir kaç kol tutmak için bana uzandı ama bakmadım.O mektubu okumam ve neler döndüğünü öğrenmem gerekirdi.Amcam odasına girdi,bende girer girmez kapıyı kilitledim,ikimizde mektupları değiştirirken gözlerim satırlarda gezindi.

Rabbim hangi hatanın bedeli bu?

"Biliyordunuz."

Sesim gereğinden fazla yüksek çıktığından,kapının dışından duyulduğundan neredeyse emindim,ama şuan sikimde değildi.

"Sakladınız,Nicol'ün öleceğini sakladınız..."

"Gökçe,hayır saklamadık,seni korumaya çalıştı baban."

"Beni koruyacağına vatanı korusaymış ya önce.Neden beni korumuş?"

Kapıyı hızla açıp çıktığımda,naptığım hakkında çokta bir fikrim yoktu.Kağıdı babama doğru fırlattığımda,önce mektuba sonra amcama baktı.

"Sen bunu nasıl yaptın ya?Niye söylemedin?Nicol'ün öleceğini bildiğini neden söylemedin?"

"Gökçe ben-"

"Ne sen?Baba,vatan var ucunda...Beni ölüme atan senken beni hangi beladan korumaya çalışıyorsun?Beni asker yapan senken hangi beladan koruyorsun?Kimi alabildik bugüne kadar azrailin pençesinden?Ne bu çaba?"

"Bağırma."

"Ne demek bağırma?Bu yaptığının bedeli biliyorsun değil mi?Ben kendi babamı nasıl ifşa edeyim şimdi?"

"Etmeyeceksin."

"Etmeyeceksin?Öyle mi?Neden?"

"Bana olan minnetin,bu itiraftan daha büyük çünkü Gökçe."

Beni kullanıyordu ve ben bunu bile bile sesimi çıkarmadığım zamanlarım olmuştu,ama şimdi konu vatanın emniyetiydi.Damarıma basılmıştı ve bunu kim canıyla ödeyecekse ödesindi.

"Değil.Aptal değilim,sen damarıma bastın ve sana ne olacaksa olsun.Minnetim vatanın yanında bir hiç."

Amcama döndüm.

"Amca ara generalleri,en güvendiklerinin ne yaptığını görsünler."

Kelimelerin bu an için,oldukça sıradan olduklarını hepimiz biliyor gibi susuyorduk.Gözüm hala notun üzerindeyken o iki kişinin kim olduğu kafamı kurcalıyordu.Biri bensem bile diğeri...İçimizden biri olma ihtimali kalbimi tekletiyordu.Darbenin nereden geleceğini kestiremediğim saatlerdeydik ve benim acil bir plan yapıp,albay'ın karşısına çıkmam gerekiyordu.

KARDELEN VE MERMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin