4:SOKAK ÇOCUĞU

1.9K 158 20
                                    

Belkide gerçekten öyleydi,hayat beyaz duvarlardan ibaret değildi.Notlardan telefon numaralarından...Ya da ne bileyim okunan kitaplardan.Suskun insanların hiç görmediğimiz yüzü vardı.Onlar sustukça biz konuşurduk.Bu hayat yalandan ibaret derlerdi ya,evet fazla büyük bir yalandı.Dünya'nın göremediğimiz hep bir tarafı vardı.

(16 Yıl Önce/Kars)

Minik adımlarla ilerledi Gökçe,Kars şehrinin dar sokaklarında.Elinde bir battaniye ve yastık vardı.Bugünde sokağa atılmıştı ve sadece bir bardak yüzünden...

Çıkmaz sokağa girdiğinde onu huzursuz eden herşeyden kurtuldu ve koşarak karşıdaki parka ilerledi.O zamanlar 10 yaşındaki bir kız için kısa boylu ve zayıftı.Bundan 10 yıl sonra herkesten uzun olacağından habersizdi tabi.

Onu yine bu parkta,aynı bankta bulacağını biliyordu.Sırtındaki çantasına,elindeki boyundan büyük bir battaniyeyle koşması oldukça komik bir görüntüydü.Saçları yine dağınıktı,ama yanında tokası vardı.O yapsın istediği için dokunmamıştı saçlarına.

Tahmin ettiği gibiydi herşey.Kasım ayının soğunda yırtık kıyafetleriyle aynı bankta oturan sokak çocuğu ve kız kardeşi Bahar...Gülümsedi kendi kendine.Muhtemelen yine başından kovacak,burada ne işi olduğunu sorgulayıp duracaktı,ama bu Gökçe'nin umurunda değildi.

"Ben geldim"

Dedi büyük bir coşkuyla hemen bankın önündeyken.Sokak çocuğu ona kafasını çevirdi,yine bomboş baktı.

"Geri git şimdide"

Umursamadan bankta boş kalan kısma oturdu Gökçe.Yüzsüzlüktü belki ama bu aralar ona tek iyi gelen bu çocuktu.Elindeki battaniye ve yastığı yere koydu, poşetin içinden kiraz reçelli kalpli küçük kurabiyelerle dolu kutuyu çıkarıp çocuğun önüne bıraktı.

"Çok güzel bence denemelisin"

"Konuyu mu dağıtıyorsun sen?"

"Başarılı olamadım mı?"

Dedi şirin bir şekilde.Çocuk derin bir nefes verdi,bu tatlı belayla cidden baş edemiyordu.Yeşim gözlerini kısarak en tersinden bakmaya çabaladı.

"Sen benim başıma bela mısın kızım?"

"Başına gelebilecek en tatlı belayım"

Baharı hızlıca kucağına alıp ona kocaman sarıldı.Çocuk kurabiyelerden bir tane alıp geri kapattı.Bu her zaman gelen bir şey değildi,evet bu kız hayatına girdiğinden beri ayda bir de olsa gerçekten karnı doysada bir ay boyunca idare etmeliydi.

"Bahar çok üşümüş,bak ben battaniye getirmesem hiç istemiyorsun"

Yerdeki battaniyeyi alıp Baharı içine yatırdı onu sıkıca sarıp sarmaladı.

"Başın belaya girsin istemiyorum"

"Yeterince belada zaten,bir battaniyeden bir şeycik olmaz"

Bahar gülüyordu Gökçe'ye.Her ne kadar sokak çocuğu dayanamadığını söylesede abi-kardeş bu kıza hayrandı.Bazen gerçekten susardı Gökçe,hiç konuşmaz bomboş karşıya bakardı...Bazen böyle şen şakrak olurdu,bazense hiç gülmez ama çok konuşurdu.Çocuğun dikkatini çeken tek şey ise hiç ağlamamasıydı.Bir kere bile görmemişti gözünden tek damla yaş aktığını.Bu iyi miydi kötü müydü bilmiyordu.

"Bu sefer ne yaptın?"

"Bardak kırdım"

Dedi Gökçe utana sıkıla.Sokak çocuğunun sinirine sinir eklendi,her hafta mutlaka sokakta görüyordu bu kızı,hemde saçma sapan bahanelerden dolayı...Demek ki Demir ailesinin bir camının daha kırılmasına ihtiyaçları vardı.Gökçe gittiği gibi kıracaktı o camı.

KARDELEN VE MERMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin