17:RUHSUZ DUVAR

580 61 12
                                    

Adını yaşadıklarını unutmak insana verilen en büyük onurdur.

Çiçekler...Kardelenler ve irisler...Fotoğraflar çizimler...Ya da onun gibiler...Karman çorman bir haritada kırmızıyla işaretlenmiş gibiydik;tehlikeli ya da tehlikede...

Bu oyun benim değildi,oyun bendim.En başından beri uzak durmaya çalıştığım geçmiş,köreldi dediğim bıçakmış aslında.Benim burada,bu halde olmam...Yapbozun kenarları tamdı,peki ya ortadaki en önemli parça neredeydi?Düşmeden onları bulmak...Dikenli yolda yürümektwn farksızdı.

Kapı açıldığında öfkeyi gördüm,asıl nefreti...Sokak çocuğu Özgür müydü? Geçmişin en önemli parçası o olabilir miydi?Peki o bana böylesine bir öfkeyle bakarken gerçekten birbirimizi bulmuş muyduk?

"Bunca zaman nasıl aptal yerine koydun beni?"

Yüzüme doğru fırlattığı kağıtlardan sadece bir tanesi masada durdu.O kağıtları normalde olsa ona yedirirdim ama anın şaşkınlığı ve ne olduğunu anlayamadığımdan öylece kağıda baktım.Hastane raporlarıydı...Daha doğrusu benimle alakası bile olmayan bir kağıt.

"Eğlendin mi bari?"

"Ne bunlar?"

Gözlerim ona çevrildi.Güldü ama bu sıcak bir gülüşten çok uzaktı.

"Ne bunlar öyle mi?Hadi bir siktir oradan.Güvendim lan.Güvendim amına koyayım,hangi sikim bu kadar güvendi sana?"

Sustum.Bekle dedim kendi kendime.Sus dedim hep yaptığın gibi.Kendi kendine delirsin,bunların gerçek olmadığını biliyoruz.Elimde olsa kaçıp kendimi dolaba saklardım.

"Neden inandım lan ben sana?Baban inanmamış,sikeyim.Böyle işi cidden sikeyim."

Sandalyenin birine vurdu.Ölümüne inanıyordu.Özgür ona inanıyordu,sokak çocuğu ona inanıyordu...

Sevdiğim adam ona inanıyordu...

"Masum birine ifti-Sikeyim.Amına koyduğum,ırzını şerefini siktiğimin görevi...Seni karşıma nerden çıkardılar lan benim?Bana gerçek yüzünü gösteren de hain dediğin kızdı."

Susmalıydı,bir an önce susmalıydı.Benim lügatımda geri dönüşü olmayacak şeyler söylüyordu.

"Seni sevmekte ne kadar haksızmışım oysa,sen bir masuma iftira atabilecek kadar,sana kucak açacak insanlara ihanet edecek kadar...Boşversene ruhsuzun birine laf anlatmak duvara anlatmaktan farksız."

Tek kelime edemedim,etmedim.Onunla giderse ölecekti ama beni öyle bir silmişti ki, beni öyle bir ezmişti ki...Kalbimi saran beton yığının altında kalmıştım.O kelebekleri kalbimdeki betona rağmen koyan adam,beni sırtımdan bıçaklayan dostuma güveniyordu.

Hadi ama Gökçe,baban bile inanmadı sana...Neden o inansın ki?Bileklerinide sen kesmedin mi?Kesmedin elbette,peki kim inandı buna?

"Komutanım biraz ağır olmadı mı?"

"Olmadı Atilla."

Beni savunan Atilla olmamalıydı...Kimdi ki Atilla?Daha en fazla bir aydır tanıdığımız bir adam...Peki ya timim?Ailem?Abilerim?Dostlarım?Yol arkadaşlarım?Oturup öylece manzarayı mı izliyor?

Asıl soru şu Gökçe;Gerçekten dostun var mı?

"Can dostum dediği adam bile ona oruspu-"

KARDELEN VE MERMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin