11. Bölüm

2.2K 59 13
                                    

- Nerede kalmıştık?

Alya'dan

Kaya yüzünü yüzüme yaklaştırıken geri çekildim.

Yüzüme hayal kırıklığı ile bakarken kelimelerimi heyecandan birleştirmeye çalıştım.

- Ee.. Ben sanırım acıktım. Yemek mi yesek?

Dışarıdan çok aptal gözüküyor muyum?

Hemde çok..

İç sesime aldırış etmeden kedi gibi masumca Kaya'nın gözlerine bakıyordum.

Elini ensesine koyup ovalarken aynı anda da sırıtıyordu.

Başını dikleştirip ayağa kalkınca onunla birlikte ben de ayağa kalktım.

Bir elini belime yerleştirirken diğer elini de yanağıma sabitledi.

Kulağıma yaklaşığ dudaklarını kulağıma sürterek konuştu.

- Acıktıysan doyururum ben seni yavrum.

Cümlesindeki imayı anlayınca utancımdan yerin dibine girecektim. Yüzünün rengini az çok tahmin ediyordum.

Geri çekilince sırıtarak yüzümü inceledi.

Utancımdan yüzüne bakamazken onun eğelendiğini anlıyordum.

- Hadi eşyalarını al , madem acıktın yiyelim bakalım yemek . Kapıda bekliyorum.

Bakışlarımı yerden çekmezken olumlu anlamda başımı salladım. O sırıtarak odadan çıkarken masada duran soğumuş kahvemden bir yudum aldım.

Boy aynasınsan kendime bakarak üzerimi düzelttim. Aceleyle koltukta duran çantamı koluma takarak odadan ayrıldım. Kapıyı kapatınca bige ile konuşan Kaya'yı görünce yüzümdeki gülümseme sönmüştü.

Mafya beyciğin elden gidiyor kızım. Sen de sadece izle onları. Aferim sana

İç sesim haklıydı. Onları öylece izleyemezdim. Onların olduğu tarafa ilerlemeye başladım. Koridorda yankılanan topuklu ayakkabımın sesini duyan Kaya gülümsemeyle yüzüme baktı.

Bigeye sırıtarak bakarken Kaya'nın yanına ulaşmıştım.

Bigeye inat Kaya'nın yanağına öpücük bırakınca Bigenin yüz ifadesi beni eğlendiriyordu.

Kaya yapmak istediğim şeyi anlayınca bir elini belime sabitledi ve kulağıma eğildi.

Bu kulaklar daha neler duyacak. Yeto.

- Birinin yanında beni öpmen hiç doğru değil yavrum. Eğer devam edersen bu insanların gözleri çok yanlış şeyler görecek.

Bige bir yandan önündeki bilgisayarla ilgilenirken bir yandan da bizi dinliyordu.

Kaya geri çekildiğinde yüzüne sırıtarak baktım. Onunla eğlenmek hoşuma gidiyordu. Bu sefer kulağına bişey söylemek için ben hareketlendim.

- Yapmak istediğin şeyler... Nelermiş onlar?

Onu tahrik etmek hoşuma gidiyordu. Dudaklarımı kulağına sürtmem onu tahrik etmişti. Geri çekildiğimde kendini zor tuttuğu çok belliydi.

Elimden tutup asansöre ilerlerken bige gözlerini devirerek el ele olan ellerimize baktı.

Asansörün kapıları açılınca belimden sertçe tutup beni asansörün aynasına yasladı. Bir elini belime sabitlerken diğer eliyle asansörün düğmesine basarak kapıların kapanmasını sağladı. Kapılar kapanınca sertçe dudaklarıma yapıştı. Onu tahrik etmenin acısını dudaklarımdan çıkarıyordu.

DOĞRULUK MU? CESARETLİK Mİ?  TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin