DOĞRULUK MU? CESARETLİK Mİ? Texting

35. Bölüm

Yaşanamamış bir çocukluk, geçirilememiş eğlenceli günler, gerçekleşememiş hayaller...

Yaşanılması gereken bir şeydir çocukluk. Hiçbir şey düşünmeden eğlenilen günler tadına bakılan şekerlerle geçirilmeliydi çocukluk.

Zordu. Bir zevk uğruna dünyaya geldiğini bilmek zordu. Neydi aile sevgisi?

Ben hiç hissedememiştim ki.

Neydi sıcak bir yuva, bir tas sıcak çorba?

Bilmezdim ben. Tek bildiğim şey kendi çocuğuma bunları yaşatmayacağım dı.

♟️

Duyduğum isim şaşırtmamıştı. Umay'dan beklenen bir hareketti. Bir adam uğruna  hemcinsi ile uğraşan aşağılık bir kızdı.

Azra'nın gözlerine baktığımda hayal kırıklığı ile karşılaştım. Haklıydı. Ondan böyle bir şeyi beklememeliydim. Ama inandırıldığımız yalanlar aklımı karıştırmıştı.

Azra! Diyebildim zar zor. Azra hiç beni duymamış gibi omuzuma çarparak hızlıca yanımdan geçti. Empati kurmalıydı. Evet ona bu lakabı takmam konusunda bana kızmalıydı. Fakat Kaya'nın kendi adamı diyince ister istemez inanmıştım.

Arkamı dönüp Azra'nın peşinden gidecekken sıcak bir el elimi tuttu.

Acımak.. Tam da unutmuşken tekrar bastırmıştı acı gerçekler. Umay ile Deren'nin konuşmaları aklımda dolanıyordu.

Kaya'ya döndüğümde hızla elimi çektim.

Kaşlarını çatıp çektiğim elime bakınca yüzünü inceleme fırsatı buldum. Gerçekten çökmüştü.

Alya, Azra'ya biraz zaman ver. Yaşadıklarımız normal değil. Biraz düşünmeye ihtiyacı var. Biraz zaman geçtikten sonra konuşursunuz.

Onu dinlemek istemesem de haklıydı. Benimde zamana ihtiyacım vardı. Yaşanılanlar ağırdı.

Zaman her şeyin ilacı mıydı peki?

Kapanmamak üzere açılan yaraları sevgi mi iyileştirirdi, sevildiğini hissetmek mi?

Ben bunları düşünürken bana sarılan iri bedenden haberim yoktu.

Burnuma dolan onun parfüm kokusu mayışmamı sağlamıştı. Özlemiştim. Ama kendini hatırlatan acı gerçekler ondan tekrar nefret etmemi sağlıyordu.

Onu kendimden itip uzaklaştığımda ağızıma gelen tuz tadı ile ağladığımı anlamıştım.

Alya benden kaçma. Hiçbir şeyi bilmiyorsun. O gün duyduğun şeylerin hiçbiri doğru değil!  Haklı mıydı? Belkide ben haklı olmasını istiyordum, belkide sevildiğimi sanmak..

N-ne doğru değil. Bana aylardır acıdığın için yanında tuttuğun gerçeği mi?  Ağlamak için gözden yaş mı akmalıydı? İnsan gülerken attığı kahkahalar onun acı çığlıkları olamaz mıydı?

Alya böyle şeyi aklından bile geçirme. Güzelim Deren ve Umay seni benden uzaklaştırmak için söylemişler. İnanmıyorsan elimde güvenlik kayıtları var. Ama lütfen bana güven ben seni seviyorum. Bu hayatta kıyamadığım tek insansın. Sevgi cümleleri kurmayı senden öğrendim ben. İntikam üzerine dayalıydı benim hayatım iş, kavga, gürültü. Ben birini sevmeyi birine kıyamamayı senden öğrendim Alya..

Sevgi cümleleri bir ilizyondu aslında. İnsanın aklını karıştıran kamülatif oyunlardı. Hangi genç bir kız sevgi cümleleri duyunca mutlu olmazdı ki. Biri tarafından sevilmeyi istemezdi ki. Ben artık sevgi cümlelerin altında yatan gerçekliği anlamaya çalışıyordum. Gerçekten beni seviyor mu yoksa ona inanmam için pembe yalanlar mı söylüyordu? Ona güvenip beni yüz üstü bırakınca acı çekmek için bilinç altıma mı yerleşmeye çalışıyordu. Onu unutmamam, her onu hatırladığımda söylediği sevgi cümlelerini hatırlayıp acı çekmemi mı istiyordu?