21. Bölüm

841 37 5
                                    


Hani bazen hep hayal ederek büyürsün ya. Arkadaşlarınla çocukken sohbet ederken benim evim böyle olcak, ben bu mesleğe sahip olucam dersiniz. Bazen o hayallerin bazı sebeplerden dolayı olamayacağını zamanla anlarsınız.

Ama bu şeylerden önce gelen bi'şey var. Sevgi..

İşte diğerlerine sahip olamasamda ben Kaya'dan o sevgiyi, şefkati görüyordum.

Alya'dan

Ensemde hissettiğim sıcak nefesle gözlerimi araladım.

Pencereden yansıyan güneş ışınları ile sabah olduğunu anlamıştım.

Kaya'nın bir ahtapot gibi beni sarması ile rahat hareket edemiyordum. Günlerim çok sıkıcı geçmeye başlamıştı. Hep evde boş boş oturuyordum.

Kaya'nın kollarından zar zor kurtularak yataktan kalktım.

Kaya'ya baktığımda hala uyuyordu.

Hemen banyoya girip günlük rutinimi gerçekleştirdim. Banyodan sonra giyinme odasına girip havanın sıcak olmasından dolayı beyaz bir şort ve üzerine uzun oversize bir tişört giydim.

Her zaman kaya kahvaltıyı hazırlıyordu bu günde benden olsun diyerek odadan sessizce ayrıldım.

Mutfağa girdiğimde hemen buzdolabını açıp inceledim. Yumurtalık kısmından yumurtaları çıkarttım. Omlet yapcaktım.

Bir yandan omleti çırparken bir yandan da tv den açtığım müzikle dans ediyordum. Müzik dinleyerek yaptığım şeyler hep eğlenceli geliyordu.

Omleti tavaya dökerken arkada çalan Gasolina şarkısını da mırıldanıyordum.

Buzdolabından birkaç kahvaltılık şeyleri çıkartıp masaya götürecektim.

Arkamı döndüğümde duvara yaslanmış pür dikkat her hareketimi izleyen bana sevginin ne demek olduğunu hissettiren o adamla göz göze geldik.

Gözlerine her baktığımda dalıp gitmemi sağlayan ilizyonlar vardı sanki. İri kaslı vucüdu  yanında minicik kalmama yetiyodu bile.

Aklıma kıvırtarak dans ettiğim geldiğinde ister istemez utanmıştım.

- Ne zamandan beri burdasın?

Lütfen Allah'ım görmemiş olsun rezil dansımı

Dibime kadar gelince boy farkından dolayı yüzüne bakmak için kafamı kaldırdım.

Bir eli ile önüme gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Arkamda duran dolaba kolunu koyunca kalp atışlarım daha da hızlanmaya başladı.

Kafasını eğip kulağıma yaklaştı. Dudaklarını yanağıma sürtüp kulağıma fısıldayarak konuştu.

- Bu hareketlerini üzerimde de gerçekleştirebilirsin yavrum!

Anında domates gibi olurken cümlesindeki ima beni daha da çok kızartıyordu. Kalp atışlarım anında hızlanırken başımın ağrıdığını hissettim.

Burası sıcak oldu sanki.

Mutfakta yayılan yanık kokusu ile aklıma tüpteki omlet geldi.

Kaya kokunun kaynağına bakarken hemen ondan kurtulup tüpü kapattım.

- Senin yüzünden omlet yandı!

Kaya sırıtarak yüzüme bakarken iyice sinirlendim.

- Keçiye bak sen bide sırıtıyo!

Keçi demek hoşuma gitsede Kaya'nın hoşuna gittiği söylenemezdi.

DOĞRULUK MU? CESARETLİK Mİ?  TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin