Planlarımı Bozan Küçük Çocuk

3. Bölüm

Kalbim yerinden çıkmak üzereydi. Zaten sebepsiz yere çocuğa karşı sempati duyuyordum.

Çocukla kısa bir bakışma yaşayıp hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam ettim. Yoldan geçerken karşılaştığım bir çalışana ilk yardım eşyaları getirmesini istedikten sonra banyoya geçtim.

Çocuğu çalışanlara bırakmicağımdan çocuğa yıkanmasına yardımcı oldum.

Temizlendikten sonra çocuktaki yaralara pansuman yapıp gelirken aldığım kıyafetleri giydirdim.

    -Söyle bakalım yakışıklı prens, ismin ne?

    Çocuk - Şeyyy, adım Ares

Utanmış gibiydi. Kırmızıya dönmüştü. Bu halini gördükçe mental sağlığım bozuluyordu. Acayip sevimliydiiii!!!

    -Benim adım da Luna. Bundan sonra seninle ilgilenecek ablan.

Ares'le tanışma fastımız bittikten sonra Ares'i zorlamicak şeyler yedirip dinlenmesi için odamdaki yatağa yatırdım.

Ares uykuya daldıktan sonra, işlerim için kalkarken Ares elimi tuttu. Uykusunda yaptığı bu hareket tatlıydığığı ama benimde işlerim vardı :-(

...

    - Melike çabuk buraya gel! Gelirken Caferi de getir!

Kişisel hizmetçim Melike ve malikanemizin kahyası Cafer karşımda duruyordu.

    - Melike Ares odamda uyuyor. Odama geç ve Ares'i kontrol et. Uyandığında hemen bana haber ver. Sana gelirsek Cafer bey. İlk olarak odamın yerini değiştireceğim. Bana göre bir oda var mı acaba?

    Cafer - sizin odanız büyüklüğünde iki yan yana oda var. Diğer odalardan farkı, odaları birbirine bağlayan fazladan bir kapısı var. İsteğinize uyuyor mu efendim?

    -  Peki, güzel. Hemen odamı taşıyın. Ayrıca diğer odaya da Ares için oda yapsınlar. Şimdilik oda düzenini sana bırakıyorum. Alışverişten sonra tekrar düzenleriz.

Şimdilik bir işim yoktu galiba ama içime bir kurt düşmüştü.

.                       .                      .

DOĞRU YAA!!! SAHNEM VAR !!

Kasabada dolaşırken başrol kız elinde meyvelerle bana çarpıcak bende orada olay çıkarıp kızı işinden etçektim.

Bunu nasıl unuturdum. Bir sahneyi bile atlamamalıyım.

Hızlıca hazırlanıp sahnenin yaşanacağı yeri buldum ve başrol kızı buldum. Ucu ucuna yetişmiştim.

Açık kahverengi saçlara sahip mavi gözlü, etrafına ışıklar saçan bir kız. Kesinlikle onu bulmuştum.

Kıza doğru yürüdüm. Tam yanından geçerken hikayedeki sahne yaşanarak kız bana çarptı.

    - (Yüksek sesle) IYY!!!! Ne cüretle bana çarparsın!!! İnsan bir önüne bakar. Bak senin yüzünden üstüm berbat oldu! Çabuk bana parasını öd- AH!! Doğru bu işi yapan biri bu elbisenin parasını ödicek durumda değildir. (Kahkaha)

Kızın patronu bize doğru koşuyordu. Herşey hikayedeki gibi ilerliyordu.

    Patron - Çok özür dilerim efendim. Lütfen böyle bir çalışanım olduğu için beni affedin.

Daha sesli şekilde kahkaha atıp kadraj dan çıktım. Kabul etmeliyim eğlenceliydi ama yinede İçim sızlamadı değil.

...

İlk resmi görevimi sorunsuz yapmanın Keyfiyle eve gelmişken Ares ile göz göze geldik. Ağlamaktan çocuğun gözleri şişmişti?