Planlarımı Bozan Küçük Çocuk

8. Bölüm

-(kötü kadın gülüşü atarım) Bu soruyu sorman bile hata. Sence ben iyi birisi olabilir miyim.

Calix bana tiksinircesine bakmıştı. Bunun anlamı bir göreviminde tamamlanmış olmasıydı. Romanda da Calix ile buna benzer bir konu konuşmuştum. Ares yüzünden daha erken yaşanmıştı ama umrumda değildi. Çünkü Calix’in tepkileri aynen romandaki gibiydi. Artık tamamen Calix’in nefretini kazanmış olmalıydım.

-(çayımdan yudumlarım) Bakın lordum, ben kendim dışımda hiçbirşeye önem vermem. Çocuklar dışında. O masum canlıları azarlayamam. (bir yudum daha alırım) Ama bu sizi yanıltmasın. Onları konuya dahil etmem fakat onun acısını ailelerden çıkaracak biriyim. (son yudumu alırım) Yani hala daha sizin için kötü karakterim.

Elimle Calix’e çıkışı gösterdim. Calix donuk bir yüzle kalkıp gitti. Halimden memnun şekilde arkama yaslandım ve derin bir oh çektim. O sırada yanıma koşarak Ares gelmişti. Onu kucağıma oldıktan sonra bana farklı farlı küçük çiçekler verdi.

Ares – bunları verirsem bana neden kötü kız olduğunu anlatır mısın? Babam başkalarına anlatıyordu çünkü.

-Ne demek istiyorsun?
Ares – babam Jones ailesiyle ilgili bazı belgeleri bir şey karşısında doğu yakasındaki adamlara vermişti. Buna benzer çok şey olmuştu. Babam öğrendiği bilgileri aldığı şeyler sayesinde anlatıyordu.

Lan Ares’in babası kaçakçılık mı yapıyordu? Aresten daha fazla bilgi almalıydım. Uzunca gene Ares’in tanık olduğu olayları dinledim ve tüylerimi diken diken eden şeyi duydum.

Ares – bir defasında da geç saatlerde gelen korkutucu gözüken bir adam ‘Kara Sisin yeni casusu olarak sana ilk görevini veriyorum’ demiş ve babama bir kaç kağıt vermişti.

Kara Sisi kısaca açıklamam gerekirse, doğu yakasının yani düşman bölgesinin emri altında çalışan topluluktuk. Ve Ares’in babası bı topluluğa casusluk yapıyordu.

-Bak Ares benimle konuştuğun konuları sakın başkalarına anlatma!

Romanda Calix’ten azar yedikten sonra öfke kırizine girip ani bir kararla daisy’i öldürmeye kalkıp sonunda idam edilmiştim. Bu sayede ilk büyük kötü karakterden kurtulmuş oluncaktı. Kara Sis ben öldükten sonra konu alınan düşmandı. Şimdi gündeme getiremezdim. Tek yapabileceğim sessiz kalmaktı.
.
.
.

O konu açılalı üç hafta olmuştu. Ben sorunsuzca sahnelerimi gerçekleştiriyordum, her şey romandaki gibi ilerliyordu. Boş zamanlarımda Ares ile zaman geçiriyordum. Arada da Ares kendi edindiği normal arkadaşlarıyla oynuyordu. Şu anda da arkadaşlarıylaydı.

-Cafer, Ares nerede acaba?

Cafer – En son Kuzu gölün oradaki gitmişti. İsterseniz birkaç kişi gönderip getirtelim.

Cafer’in teklifini red etmiştim. Çünkü Ares’e süpriz yaparak onunla zaman geçirmek istiyordum. (çalılıktan ses gelir) o sırada patika yolda ilerliyordum. Sesin geldiği yöne hızla döndüm.

-Ares sen misin yoksa. Hadi çık yak- (çığlık)

? – (bağırarak) DİKKAT ET!!!

O an maskeli adamlar saklandıkları yerden hızla çıktı. Adamlardan biri elindeki kılıcı bana savurduğu an beni ‘o’ kurtardı. Ağızım açık bir şekilde beni korumak için kılıcını savuran Calix’i izliyordum.