19. Bölüm

188 17 1
                                    

O kadar yakındık ki nefesini hissediyordum.Kalbim o kadar hızlı atıyorduki sesini duyabiliyordum.Yakın olan yüzlerimiz dahada yaklaşıyordu.

O an Calix'in bakışları kaydı.Baktığı yöne bakmadan Calix'le bankın arkasındaki çalılığa yuvarlandık.Calix üstte bende altta kalmıştık. Calix'in bakışları yüzünden kalbim durabilirdi.

Saçları, burnu, dudakları, gözleri...Mavi? Calix'in gözleri mavi miydi?

Calix kızarmış yüzünü buruşturdu ve bana yaklaştı.Yakından daha yak- Ahh! Ne saçmalıyordum ben!

Calix-(Fısıldayarak)bizi o halde görmelerini ister miydin? Çünkü ben istemezdim.

Kafamı Calix'in gözüyle gösterdiği yere çevirdiğimde onları gördüm. Karşılaşmamaları gereken kişiler. Son bölümün ana konusunu oluşturan kişileri, Adrian ile Daisy'i gördüm. Birbirleriyle konuşuyorlardı.

Gözlerim bulanık görmeye başlamıştı. Gözlerimden kayan damlalar sayesinde ağladığımı farketmiştim. Kitabın doğru sonla bitmeyeceği beni duygulandırmıştı. Sonuçta korkunç bir sonla karşılaşan bir karakter olmak istemiyordum. Maalesef ki olmak zorunda kalacaktım...

Üstümde duran Calix o an hareketlenmişti. Eliyle tek gözünü kapamış saçlarının arasındaki diğer derin mavi gözüyle bana bakıyordu. Acı çekiyordu. Bir şeyler anlatmak, yapmak istiyordu ki yaptı.

Saniyeler içinde dudağımda bir ağırlık hissettim. Bu sert  öpücük sonrası Calix'in gözleri eski rengine geri döndü. Tabii ben bundan saniyeler önce Calix ile konumlarımızı değiştirmiştim. Ona bu yaptığının hesabını ödeteceğim an etraf karardı.

Kendime geldiğimde sarayın misafir odalarından birindeydim. İlk cama gözüm kaydı, hava kararmıştı. Yavaşça doğruluğum  an üstüme mavi renkte bir kurt atladı. Öfkeli kurt beni parçalayacak gibi bakıyordu ama mavi kurt? Mavi, sadece bana birini hatırlatıyordu. Bunu anlamayacak kadar salak değildim. Şaşırtıcı olan nasıl kurt kılığına girmiş olmasıydı.

Nila - (insan formuna döner) Şu an buna mı kafa yoracaksın! Farkında mısın bilmem ama başrol erkek seni... BUNUN NEREYE ÇIKACAĞINI BİLİYORSUN! (derin bir nefes verir) Peki, tamam, düzeltebiliriz. Zorda olsa bunu başarabiliriz.

- Calix'in vücudunu kullanıp beni ona öptür sonrada "düzeltebiliriz" DE! Calix'in değişik davranışlarının sebebi sendin dimi, bunu bana neden yaptın!?

Nila - benim amacım o değildi. Sadece Adrian ve Daisy'nin sizi öyle görmesini engellemek için çalılıklara saklanmanızı sağladım. Olaylar işte o zaman başladı. Calix kontrolü geri almaya çalıştı.
Kaç seridir bu işi yapıyorum bu olay ilk kez başıma geldi.
Bunlara rağmen hala çoğu okur Calix ile Daisy'i shipliyor.

Yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Şu anda bu işlerle uğraşamazdım. Ares çok endişelenmiş olmalıydı. İlk onu bulmalıydım.

Koridor boyunca hızlı adımlarla ilerledim. Arkamdan gelen kalın tehtihkar erkek sesiyle arkama döndüm.

Bana bağıran kişi tabii ki de Nila'ydı. Bana sert adımlarla yaklaşıyordu ama birden duraksadı ardından da yakındaki perdenin arkasına girdi ve birden yok oldu.
Tekrar önüme döndüğümde neden saklandığını anlamıştım.

Calix - Luna, bu saatte burada ne yapıyorsun? Ares için ise endişelenme, biz onu sakinleştirdik. Sabah onunla buluşursun, şu an dinlenmelisin.

Calix'le aramızdaki mesafe git gide azalıyordu. Elimi nazikçe tutup dahada yaklaştı. Elimi dudaklarına yaklaştırdı. O korkunç gözleri beni kendine çekiyordu. Bu duyguları neden hissediyordum? Aşık olmuş olamazdım dimi.

(Çığlık) Yer sallanmaya başlamıştı. Sanki 6.3'lük deprem oluyordu. Etraf aydınlanıp kararıyordu. Etraftaki bazı çiçek, vazo, perde benzeri şeyler havalanıyordu.
Calix acı içinde kıvranmaya başladı. Arada Calix'le ayaklarımız yerden kesiliyor sonra tekrardan yere sert şekilde iniyorduk.
Benim havada olduğum bir an bileğimden bir el beni tuttu ve nazikçe kendisine çekti.
Beni nazikçe çeken kişi tabikide Nila'nın ta kendisiydi.

Planlarımı Bozan Küçük Çocuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin