11. BÖLÜM: GEÇMİŞİN KİRİ (1. KİTAP FİNALİ)

75 10 0
                                    

2022, Asi Gökçe Tengiz.

Gurur'un ailesinin yanındaydım. Babası karargahta olduğu için daha rahattım. Ulya ve annesi salonda bir kataloğu inceliyor, bir elbise hakkında konuşuyorlardı.

Gurur ve diğer kardeşleri ise benimle film izliyorlardı. Marvel izliyorduk çünkü bu aile bir Marvel hastası! İlk öğrendiğimde şok olmuştum ama Destan'ın Marvel koleksiyonu varmış.

Bahsettikleri odaya girdiğimde karakter kostümleri, filmlerde ve dizilerde geçen eşyaları görmek beni çok şaşırtmıştı. Resmen kostüm partisinin kulisinde gibi hissettim. Figür oyuncaklarıyla dolu raflar çok güzel duruyordu.

"Hepsini nasıl biriktirdin?" Dediğimde gülüp abilerine bakmıştı. Anlaşılan bazı ürünler konusunda yardımlar almıştı.

Başımı Gurur'un omzuna yaslarken bir mısır alıp ağzıma attım. Gurur'un belimde ki eli daha da sıkılaştı ve dudakları şakağıma değdi. İç çektim. "Sıkıldın mı?"

Filmin sonuna gelmiştik zaten, bir beş dakikaya biterdi. "Hayır. Sen?" Başımı kaldırıp ona baktığımda gülümsedi.

"İçinde senin olduğun hiçbir zaman diliminde benim sıkılma gibi bir lüksüm yok ateş böceğim." Dediğinde içimin ona gittiğini hissettim. Tam da bu yüzden yanaklarını severken çenesini öptüm. Allahtan ailesinin odağı çok farklı yerlerdeydi.

"Çok sevimlisin."

"Şunu söylediğini duysa Falaz abim çok fena dalga geçerdi." Dediğinde kıkırdadım.

O sırada Falaz abi Gurur'un arkasından başını uzattı. "Bu sonra dalga geçmeyeceğim anlamına gelmiyor." Ben gülerken Gurur homurdandı.

Bir süre sonra film bittiğinde Gurur ve ben aşağı kata indik. Onun odasına gitmek yerine oyun odasına girdik. Burada beş kardeşin oyun odası vardı. Bilardo, oyun konsolları, tavla, Monopoly, okey ve daha fazla kağıt oyunları falan.

İçeri girdiğimizde Gurur arkadan kapıyı kapattı. "Tavla mı oynayalım yoksa istediğin başka bir oyun var mı?" Diye sorduğunda oyunlarda gözlerimi gezdirdim.

"Ben hiç bilardo oynamadım." Dediğimde gülümsedi ve ıstaka çıkardı çantadan. Bana uzattığında elinden aldım.

"O zaman oynayalım." Dedi ve saçlarımı öptü. Istakayı filmlerde gördüğümüz gibi tuttum ve topa vurdum. Ancak hiçbirisi deliğe girmedi. Gurur'un burnundan güldüğünü gördüm.

"Hey," dedim kaşlarımı çatarak. "İlk defa oynuyorum!"

Gülerek yanıma geldi. Kolumu düzeltti, tutuşumu rahatlattı. Ardından ellerini ellerimin üzerine yaslarken bedenini tam arkamda hissettim. Kulağıma eğilip, "Kendini bu kadar kasma." Diye fısıldadı ve ortada ki siyah topa vurdu. Top önce beyaz sonra sarı bir topa çarptı ve ikisini de deliklere sokmaya başardı.

Ağzım bir karış açık kalırken, "Vay be." Demeden kendimi alamadım. "Sen bu işi cidden biliyorsun."

Ellerini belime yasladığında ve beni masa ile kendi arasına iyice sıkıştırdığında yutkundum. "Benim bilmediğim çok az şey vardır."

Doğrulup başımı kaldırdım ve onun çehresine alttan bir bakış attım. "Bu kadar mükemmel olmak yormuyor mu sizi Gurur bey?"

Sırıttı. "Onu size sormak gerek Asi hanım." Eğilip boynuma ve ardından yanağıma öpücük bıraktı. "O kadar mükemmelsiniz ki bilardo ayağına size yaklaşasım geldi."

Kıkırdadım. "Bu kadar açık sözlü olmanızda takdire şayan." Derken ona doğru döndüm. O ise beni bacaklarımdan tutup önce kucakladı ve sonra masaya oturttu. Alt dudağıma değen dudakları ile iç çektim.

ATEŞ BÖCEĞİ İLE ALAŞAFAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin