Su dort gun, hayatimda gecirdigim en zor gunlerdi.
Okulda bir gun icinde hem TYT hem de AYT denemelerine girmiştik, sonrasında evde bir suru test cozmustum, kutuphanede Cansu ile bir suru test cozmustuk.
Digerleri gelmemisti. Neymis netleri zaten yuksekmis.
Bende nerdeyse hepsinde fule yakin yapiyordum ama yine de elden birakmiyordum.
Zaten bu hafta sonu test az cozecektim, yani yanima sadece 17 test kitabi almistim, bu yuzden su dort gunde rekor sayilara ulasmistik Cansu ile.
Cansununda netleri artiyordu. Hatta Bernayi gecmisti.
Sonuc olarak inşAllah abimlerin gittiği, ve ülkenin en iyi universitelerinden birisi olan okulda, Avukat olucaktim. Başka seçeneğim yoktu.
Cunku eger benim gibi aileniz zengin veya unlu degilse, calismak ve "BİR ŞEY" olmak zorundaydınız. En azindan ben "Bir şey" olmak zorundaydım.
Yoksa... Yoksası yok. Başaracaktım. Abim ile beraber. O zaten başarmıştı. Ama bende basaracak, annemi ve abimi gururlandiracaktim.
Babam... O zaten kendi hayatini Antalya'da kurmuştu. Ne arar, ne de sorardı. Kisacasi bizi sikine bile takmiyordu. Zaten abim ve ben artik reşittik. Parada gondermiyordu.
Herneyse.
Şuanda ise çok komik bir durumdaydık çünkü neredeyse tüm 11 ve 12. Siniflar(gezi on bir ve on ikiler için sadece. Sinav stresi filan gidermek için) okulun bahçesine dağılmış otobusleri bekliyorduk.
Dediklerine gore, ogrenciler ve yanlarinda gelen ziyaretciler, toplan 120 kisiymişiz. Toplam 3 otobus vardi.
Daha yerlemis belli degildi ama abim ile Berna yan yana oturmak ZORUNDAYDİ! Bunu hepimiz gorev edinmiştik.
Veee şimdide Emirhan ile okulun bankına oturmuştuk.
O sol kolunu belime atip beni kendine cekmişti çunku hava 2° idi. Başka sebep yok yani. Ne olabilirdiki? Pff!
Birisinde test kitaplarım ve okuma kitabım, digerinde kiyafetlerim ve makyaj cantamin oldugu iki çantamdan birisi sirtimda digeride kucağimdaydi.
Abim ile Berna iki saatlik yol için abur cubut almak için ozel olarak acilan kantine gitmis, Cansu şuanda uzerine kalin bir şeyler giymek için Ceyda ile lavaboya gitmişti.
"Üşüyor musun?" Dedi Emirhan.
"Hayir." Dedim. "Tamam. Üşürsen söyle." Dedi.
Belimdeki eliyle montumun üstünden parmaklarını biraz gezdirdi.
Gülümseme gelirken abim ile Berna geliyordu, hemde guluserek.
Abimin bir kolunda kendi cantasi, digerinde Bernanin cantasi vardi. Elindede abur cuburlarin oldugu poset vardi.
"Selam." Dedi Berna kollarini baglarken. Ayni zamanda gulumsuyordu.
Siyaj saclarini salik birakmiş, iki yanina almisti.
Abimde mavi montunun uzerindeki iki cantadan, ki Berna'nin cantasi gercekten buyuktu, hiç rahatsiz olmuşa benzemiyordu. Aksine Berna'yı yandan izliyordu.
"Selam." Dedim elimle selam yaparken.
Abimin bakislari gulumserien bize dondu ama gozleri Emirhan'ın elini bulunca hafiften kaslarini catti. Ama bir şey demedi.
Emirhana baktigimda abime hic bakmiyordu. Aksine beni kendine daha çok çekmişti.
Ben boğazimi temizleyerek belimdeki elini tutup onun kucagina koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saçmalama O Benim Abim Gibi
Roman pour AdolescentsO benim abim gibiydi. Emirhan sadece abimdi. Ceyda, Berna ve Cansu abartıyordu. Değil mi? Küfür ve argo içerir. 20 Şubat-devam ediyor..