Bölüm 4

16.1K 1K 6
                                        

Arkamda moraran bir Sare bırakmak mükemmel bir histi ama bu adamın kollarında olmaksa paha biçilemez.Amacım sanırım Sareyi bozmak değildi aslında onu kendimden korudum onu benim adamımım kollarında görürsem gözüm dönebilirdi,öfkeden kudurabilirdim ve ona saldırabilirdim.Oysa şimdi tam da bu anda hayatımın en iyi dakikalarını geçiriyordum.Benim ellerim onun omuzlarında,onun elleride benim belimdeydi,danstan ziyade sarılıyor gibiydik.O içimi eriten ela gözleri benim yüzümde geziniyordu sonra sanki bir sır verirmiş edasıyla fısıldadı''Seni küçük düzenbaz.''Sanırım yaşamım boyunca ilk kez ama ilk kez Esmahan gibi kirpiklerimi kırpıştırdım ben bunu beklemiyordum ama çaktıracakta değildim herhalde ,tüm ciddiyetimle kaşlarımı dahi çatmış olabilirdim.''Düzenbaz derken.''deyiverdim.''Dans sözü verdiğimi hatırlamıyorum,terasta.''Benim sözlerimi bana kullanıyordu zeki yaratık.Ama ben öyle kolay lokma değildim canım sen ki lanetim olabilirdin ama beni morartamazdın.''Eğer trip atan kızlar gibi kaçarca gitmeseydin belkide böyle bir teklif yapacaktım ve sen de kabul edecektin.''Böyle kalırsın işte adamım.''Sen bana kız gibi mi dedin az önce.''Kafamı yukarı kaldırdım çünkü benim bir yetmişlik boyum onun yanında biraz kısa kalıyordu yaklaşık onbeş santim kadar.Gözlerime öyle şaşkınca bakıyordu ki çok tatlıydı kızsın mı gülsün mü karar veremiyordu sanki.''Buna alınacak değilsin herhalde ,davranışına karşı tavır benzetmesi yaptım sadece.''böylede zeytinyağı gibi üste çıkarım işte.''Tavır benzetmesi''derken gülümsemesine engel olamamıştı.Omuzlarımı silkeledim sadece.Sonra aniden bir elini belimden çekti,yavaşça sanki dokunup dokunmamak arasında karar vermek ister gibiydi sonra yavaşça yanağıma dokundu istemsizce gözlerimi kapadım kalbim hızlı atmıyordu muhtemelen şu an durmuştu,sesler durmuştu,insanlar gitmişti,ışıklar sönmüştü sadece o ve dokunuşu vardı şu an ,gözlerimi açtım eli çenemde okşar gibi geziniyordu bakışlarımız birleşti onun gözleri gök kuşağı açan yağmurlu bir gün gibiydi hem umut hem tereddüt hemde kızgınlık barındıryordu benim ki ise sadece aşk ,dokunuşunun heyecanından gögsüm hızlı hızlı inip kalkarken ,herşeyi yıkan sözler döküldü dudaklarından''Benden uzak dur ufaklık,kendi iyiliğin için ben adım gibiyim, benim dünyam karanlık,senin aydınlığın masumiyetin ,benimle sadece yok olur.''Sesler dönmüştü ,insanlarda ,müzikte ,artık bangır bangır hareketli bir şey çalıyordu ,ben bana bir adım attı diye düşünmüşken o yüzlerce adım geri gitmişti , bu sefer çekip gitmedi ona cevap vermedim o kadar afallamıştım ki beni masaya yönlendirmesine sesimi çıkarmadım bir süre daha oturduk herhalde sonra Esmahanın dokunuşuyla kendime geldim.''Gidiyoruz Nefes.''O yoktu Poyrazda ne zaman gitmişti fark etmemiştim.Esmahan bu garip halimi görmezden gelip benimle uğraşmamıştı demek ki acınacak haldeydim etrafımın yeni yeni farkına varıyordum Denizhan içtiği için araba kullanamazdı bu yüzden hepimiz Arasın jipine doluşmuştuk o içmemişti önce bizi bıraktılar Sarenin benimle dalga geçmek için dokundurduğu laflar umrumda bile değildi şu an hiç bir şey hiç kimse umrumda değildi sadece gitmek kaybolmak istiyordum o kadar, gecenin bir yarısı olması umrumda bile değildi deli gibi koşmam lazımdı Esmahan meraktan çatlamasına rağmen bana soru sormuyorsa, ne kadar sinirli ve karmakarışık olduğumu anlamıştı demek ki ,Denizhansa zaten şarhoşlukla ayıklık arasındaki ince çizgide yürüyordu pelteleyen diliyle ''Sabah başıma dikilme Nefes koşacak halde değilim öğlene kadar yatacağım ona göre.''Başka zaman olsa bu sözleri ona yutturur altıda kapısına dikilirdim ama şu an içimdeki öfke mantıklı düşünmemi engelliyordu Esmahan üzgün gözlerle bana iyi geceler diledi ne kadar iyi olabilirse bu gece,  sadece buruk bir tebessüm ettim ona, odasına girerken geri döndü bir şey söylemek ister gibi yüzüme baktı ,sonra vazgeçip kapısını kapattı,tabii ki doğru karar kafası karışıkken Nefesten uzak dur.Odama girip üzerimi değiştirdim sporcu atletim,şortum ve koşu ayakkabılarımı giydim zemin kattaki spor salonunda  koşu bandı vardı geberene kadar koşmama yardımcı olurdu.Sessizce aşağıya indim herkes uyumuştu,gittikçe artan bir tempoyla koştum kendimi zorlamayı seviyordum en azından yaşadığımı hissettiriyordu terden atletim resmen üstüme yapışmıştı odama çıkıp banyo yapmaya sonrada uyuyabilirsem uyumaya karar verdim aklımın hedefi belliydi Karahan, neden karanlık olduğunu düşündüğünü anlamıyordum ama ben Nefes Kulaydım her zaman bildiğimi okurdum, ilk ve tek ilgi duyduğum adamı onun bir kaç istenmeyen cümlesi için bırakmayacaktım.Odamın kapısına geldiğimde birinin bağırdığını duydum yanıldığımı düşündüm gecenin dördünde kim bağıra bilirdi ki odama girdim duşa girmek için soyundum ama aynı bağrışı tekrar duydum hemen üzerime penye geceliğimi geçirdim ve sesin kaynağını aramaya başladım tekrar aynı bağrışı duyduğumda hangi oda olduğunuda anlamıştım burası kullanılmıyordu yani düne kadar evet onun odasıydı ,vazgeçip odama döneceğim sırada hayır diye bağırınca ne olursa olsun deyip yavaşça kapıyı aralayıp içeri baktım, gece lambasını söndürmemişti ya da uyuyakalmıştı üstü çıplaktı terlemişti ,huzursuz yüz ifadesinden kabus gördüğü anlaşılıyordu, onu uyandırmak için yatağının kenarına oturdum ,''Karahan ''diye seslendim hala sayıklıyordu ,bu defa hafifçe dokunup tekrar seslendim, aniden açılan gözleri kısa bir an beni korkuttu ,sanki kendinde değildi, o kadar seri bir şekilde boğazıma sarılıp beni altına aldı ki hem beklemediğimden hem de acı kuvvetinden afallamıştım resmen bogazımı sıkıyordu ,soluk alamıyordum ,ellerimle ellerini boynumdan uzaklaştırmaya çalıştım ,biraz gevşetebilmiştim ,gözleri hala kendinde olmadığını gösteriyordu.''Karahan benim Nefes kendine gel ,beni boğuyorsun.''diyebilmiştim kısık çıkan sesimle.Sanırım işe yaramıştı çünkü elleri gevşemiş bir süre sonrada tamamen bırakmıştı boynumu.Şaşkın afallamış bakışları beni bulduğunda benim gözlerimden soluksuzluğun bedeli olan gözyaşları süzülüyordu.Pişmanlık dolu üzgün sesi kulaklarımı doldurdu.''Nefes,seni incittim mi söyle, Nefes seni incittim mi?''Canım acımıştı ama bunu ona söyleyipte aramıza yeni yeni setler çekmeyecektim.''Hayır ''dedim tereddüt etmeden'' beni incitmedin.''Çıplak gögsü vücuduma değerken sıcaklığı ,kokusu beni böyle ele geçirmişken boğazımı tekrar sıkabilirdi ,hiç sorun değildi ,desem de biraz tırsmıştım ,resmen kontrolünu kaybetmişti, yeterince güçlü olmasaydım beni boğabilirdi.Boynumda ellerini gezdirdi ,tahminimce sıktığı için boynum şimdiden kızarmış olmalıydı, aniden ayağa kalktı ,ben hala yatağında sırt üstü yatıyordum, pencerenin önüne geçti ellerini saçlarından geçirdi ve'' git'' dedi ''Git Nefes ve sakın bana yaklaşma.''Korkmuşmuydum evet gidecekmiydim, tabii ki hayır.Yarı çıplak olmam hatta içimde iç çamaşırım olmaması bile umrumda değildi ,bana ihtiyacı vardı benimse ona daha fazla ihtiyacım vardı.Pencereye yaklaştım çıplak sırtı bana dönüktü çok güçlüydü ,gergin olduğundan tüm kasları göz önündeydi ,sonra sırtındaki yara izleri dikkatimi çekti ,bir çok yara izi vardı ,kimisi daha yeniydi onlara incetmekten korkarak dokundum ,parmaklarımı üzerlerinde gezdirdim içimdeki acı kelimelerde can buldu ''Karahan aman tanrım kim incitti seni, sana ne oldu.''Yüzünü bana dönmesini sağladı sözlerim ,elleri tüy dokunuşlarıyla boynumdaydı ''Asıl ben seni incittim,uzak dur benden,kendi iyiliğin için ufaklık.''sesi sert ve kararlıydı bense eğer gidersem aramıza aşılmaz engeller gireceğini biliyordum.''Kendinde değildin ,hem konuyu değiştirme.'' izler gögsünde de vardı elimle tam kalbinin yanındaki ize dokundum .''sana ne oldu Karahan bu izler ne ve neden bu kadar çoklar.''Sıkıntıyla ellerini saçlarının arasından geçirdi sakin tutmaya çalıştığı sesi yine de öfkeli çıkıyordu.Benden uzaklaşmak için geriye doğru bir adım attı kalbine dokunan elim havada asılı kalmıştı''Az önce boynunu kırıyordum sen benim yara izlerimin hesabını soruyorsun,aptal mısın sen,arkana bile bakmadan kaç kızım ,bu izler bile benden uzak  durman gerektiğinin apaçık kanıtı,biraz aklın varsa geçtiğim yoldan bile geçme .''dedi ve üzerine bir tişort geçirip balkona geçti.Kalakalmıştım ben ne yapacağımı bilemez haldeydim ki benim için yeni bir durumdu. Ya arkamı dönüp gidecektim,ya da tam bir aptal gibi davranıp gitmeyecektim.Normal bir kız olsa arkasına bile bakmadan kaçardı ama ben normalmiydim tabii ki hayır üstüme giyinebileceğim bir şey aradım, arayışım kısa sürdü yatağın yanındaki tekli koltuğun üzerinde bir eşofman üstü vardı kızmazdı her halde ,üstüme geçirdiğimde resmen içine düşmüştüm ya neyse.Balkon kapısının önünde rüzgarın uçuşturduğu perdeyi kenara çekip balkona bir adım attım,Karahan balkon korkuluklarına yaslanmış denize bakıyordu, o kadar ulaşılmaz gözüküyordu ki ,onun aksine ben onda hiç bir kusur bulamıyordum, ayağım balkondaki sandalyeye çarpınca çıkan sesle bana döndü.Gözleri tüm vücudumda gezindi anlamaz ve şaşkın bakışlarını gözlerime sabitledi'' gitmedin.''Kafamı onu onaylamak için aşağı yukarı sallarken belki çocuk gibi   görünmüştüm gözüne, ona yaklaştım ilk gördüğüm an yapmak istediğimi ,deli cesaretimle şimdi yaptım ona sımsıkı sarıldım bu sefer kollarını bana  dolamadı, o sarılmadıkça az önceki deli cesaretimin yerinde yeller esiyordu,  umudumu yitirip eski türk filmlerindeki esas kızlar gibi yatağıma yüz üstü serilip hönküre hönküre ağlamaya karar vermiştim ki, belime dolanan eller yüzümde engelleyemediğim bir gülümsemeye dönüştü ,ne kadar zaman o halde kaldık bilmiyorum, işin tatsız kısmı ellerimiz artık birbirine değmediği an başlamıştı.Kararlı duruşuyla tam gözlerimin içine  bakıyordu şimdi ''Birazcık sadece birazcık mantıklı düşünürsen, az önce olanlardan sonra benden uzak dururdun,bırak sarılmayı yaklaşmazdın bile.....''Konuşmaya devam etmesini istemiyordum, biliyordum ki söyleyecekleri hiç hoşuma gitmeyecek, belkide ikna olmamı sağlayacaktı ,bu yüzden gelen kelimeleri kendi kelimelerimle durdurdum.''Belki de mantıksızın tekiyim ya da senden korkmamışımdır ki korkmadım kabus görüyordun,kendinde değildin ve baş edemeyeceğim bir şey değildi,sadece senin için endişelendim ben Karahan......''bu sefer kelimeleri ağzına tıkılan ben oldum işaret parmağı dudaklarımın  üzerindeyken şiiiişşştt diye fısıldadı onun dudakları ''Yapma Nefes bunu zorlaştırma her akıllı kızın yapacağını yap ve benden uzak dur.''Yeter ama ne bu şimdi ,nazlanan taraf ben olmalıyım o değil, doğanın kanunu böyle, uzak dur ,akıllı ol, kimse bana ne yapmam gerektiğini söyleyemezdi ,o acı çekiyordu ve bana ihtiyacı vardı ,alt tarafı biraz boynum morarmıştı ,adam resmen böğrümü deşmiş gibi konuşuyordu ,bu bana resmen hakaretti ,ben hiçbir zaman o çıtkırıldım kızlardan olmamıştım ya da mantıklı ya da akıllı neyse işte anlaşılan bu gece ki, tan vakti olmuştu neredeyse ,bu mücadelenin bir kazananı olmayacaktı ,arkamı dönüp odanın çıkış kapısına ilerledim ,kapının koluna tuttuğumda arkamdan odaya  giren Karahana döndüm.Yüzünde hayal kırıklığına uğramışlıkla doğru şeyi yapmış olduğunu düşündüğünü gösteren bir ifade vardı.Kararlı çıktığını umduğum sesimle son sözlerimi söyleyip odadan çıktım.''Beni hiç tanımıyorsun,bana o izlerin sebebini anlatmadan seni rahat bırakmayı düşünmüyorum,bence şimdi uyu, çünkü bana yarın açıklama yapmak zorundasın.''yüz ifadesi değişirken şaşkın hali ondan vazgeçemeyeceğim gerçeğini bana bir kez daha fark ettirdi.Odama gidip ertelemek zorunda olduğum duşumu alıp,rahat yatağıma yattığımda düşündüğüm tek şey ondan kolayca vazgeçemeyeceğimdi..........

TECELLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin