6 ay sonra
Kafeste yaşamak zorunda bırakılan bir kuş gibiyim,ne özgürüm ne esirim.İçimdeki çelişki artık dayanılacak gibi değil.Kimin doğrusu için savaşıyorum ben, Zafer Ateş tüm ülkenin karanlığını elinde tutan adam ,uluslararası bir kaos örgütünün lideri ,sözde ona karşı mücadele ediyoruz ,amacımız ortak çıkarlar kurduğu uluslararası konseyi çökertmek, iyide Zaferin karanlığını nasıl görüyorsam Gümüşün de aynı karanlıkta durduğunu görüyorum, ona güvenmiyorum oysa benim aksime Demir ,koşulsuzca Gümüş'e itaat ediyor ,aradaki kan bağımı yaptırıyor bunu yoksa onu büyüttüğü için mi göremiyor benim gördüklerimi bilmiyorum ya da Demirin amacıda Zaferi yok edip krallığını ele geçirmek,aylardır durmadan operasyonlara katılıyoruz,en tehlikeli görevlere çıkıyoruz,Demir iyi bir lider ekip arkadaşları ona saygı duyuyorlar arkasından ölüme bile gidebilirler bunu her görevde daha iyi anlıyorum,Karahanda iyi bir liderdi ama o bu işi hiçbir zaman istediği için yapmıyordu , ailesini koruması gerektiği için katlanıyordu sadece, Demir ise bu iş için yetiştirilmişti ve işin kötü yanı yaptığı işi seviyordu , benim gördüklerimi göremiyordu.Gümüşe güvenmiyordum bu konuda haklı olduğumu anlamak herkesin öldüğünü düşündüğü öz babamla karşılaşmamla kesinlik kazandı,bundan on gün önce gittiğimiz bir ortadoğu ülkesindeki operasyon esnasında kolumdan vurulmamla öğrenmiştim babamın yaşadığını,dağlık alandaki mağaralarda gizlenen nükleer başlıkları imha için gönderilmiştik,nasıl olduğunu anlamadan pusuya düşmüştük,en önde Demir ve ben olduğum için önce ekipten ,dahası attıkları el bombasının bulunduğumuz yerdeki taşların göçmesini sağladığı için sonra da bir birimizden ayrı düşmüştük,elimdeki M4'ün yedek şarjörü bitene kadar çatışmıştım,daha sonra tabancamın tüm mermileri bittiğinde tek silahım artık elimdeki bıçaktı belki adam bana yaklaşamadan bıçağı fırlatırsam bir şansım olabilirdi,adam pis sırıtışı ve kirli sakalıyla üzerime doğru ilerlerken elindeki tüfeği bana hedefliyordu, bir kişiydi biraz daha yaklaşırsa onu bıçağı atarak yere indirebilirdim ama yaklaşmadı ilk atışını yaptığında bedenime giren kurşunu hissettim sonrada koluma yayılan yanma hissini ,adama bakmaya devam ederken o ikinci atışını yapmaya hazırlanıyordu ilk kurşun kolumun üst kısmındaki ete gelmişti ,ikincisi için sanırım bu kadar şanslı olmayacaktım,kafamda beni sıkarak soluk almamı engelleyen operasyon üniformamla aynı renk olan siyah maskeyi hızla çekip çıkardım,ölümden korkmuyordum ,katiliminde bunu görmesini istiyordum ,o tetiğe dokunurken korkusuzca ona gülümsedim,nasılsa kaybedecek bir şeyim yoktu. Aylardır Karahanı görmüyordum ,onsuz zaten ölüyordum,Demirin tek derdi planın yürümesiydi ,Gümüş beni sadece Zaferin dikkatini dağıtmak için kullanıyordu,kendimi boğazıma kadar pisliğe batmış hissederken ölmek kurtuluş gibi geliyordu,duydugum silah sesiyle gözlerimi kapattım umarım kalbime gelirdi çünkü kalbim o kadar acıyordu ki bu acıya ancak bir kurşun son verebilirdi...Ama kurşun bana isabet etmedi,gözlerimi açtığımda bana ateş eden adam yerde yatıyordu arkasında ise benim giyindiğime benzer giyinen kırklı yaşlarda kahverengi saçlı kahverengi gözlü bir adam duruyordu, bizden biri değildi hızla yanıma koşup koluma baktı ''Aptal çocuk,bıçağı fırlatmalıydın,durup adama gülümsemekte neyin nesi ,görmeyeli Gece elemanlarına çatışmada düşmana gülümsemeyimi öğretiyor,''şaşkınca ona bakarken ölmediğimi anlamıştım çektiğim üfff ismini bilmediğim adamın gülümsemesine neden oldu, çatışma devam ediyordu ,Demir ne yapıyordu yardıma gitmeliydim,çıkardığım maskeyi ararken tuhafça bana bakıyordu ,eğilip yerden aldığım maskeyi takmaya kalkıştığımda bana sen delimisin bakışları atmasını önemsemedim, onu tanımıyordum, bilmediğim şey ise onun beni tanıyor oluşuydu,''Annene çok benziyorsun,o da senin gibi ölüme gülümseye bilen bir kadındı,Nefes.''Bulunduğumuz yer bizi herkesten gizleyecek bir konumda olduğu için etrafta kurşunlar uçuşurken bile mahremiyet sağlıyordu.Hiç tereddüt etmeden sordum,''Sen kimsin ihtiyar,annemi dahası beni nereden tanıyorsun.''Artık yakınımdaydı beni dahada kuytuya kayaların dibine sürükledi hem koluma bakıyor hem de konuşuyordu,''Karşılaşmak için iyi bir zaman değil belki ,ama seni sürekli izliyorlar yalnız yakalayamadım aylardır şimdi de vaktimiz az, Demir beni görmemeli yaşadığımı bilmemeli.''Sesim bu sefer sert çıkmıştı,''Kimsin,''sanki ona sormuyormuşum gibi elimdeki maskeyi yırtıp kanamayı durdurmak için koluma sardı,''Kurşun içeride onun için bayılmadan söyleyeceklerimi iyi dinle Nefes,Gümüşe güvenme ,dahası hiç kimseye güvenme ,bu işte yalnızsın ,Gümüş Zaferi yok etmek istiyor , ona sorsan kardeşimin intikamı der ama aldanma beni pusu kurulan yere bizzat Gümüş gönderdi pusuyu biliyordu Name ile Zaferin anlaşmasınıda, annen benim hayatta kalmam için Zaferle evlendi , sadece benim için, bunu o şerefsizle evlendikten sonra öğrendim bana beni sevmediğini söylemişti oysa ,benim ölüm haberim gelince Zaferden kaçtı ,tabiyki bana tuzak kurulmasına yardım eden Gümüştü ,öz abim beni bile bile ölüme gönderdi,çünkü benim ortadan kalkmam onun işine gelirdi , herşeyi Gümüş planladı ,tek amacı Zaferin yerine geçmek bunu unutma ,Demirle aynısınız, ama o anlattıklarıma inanmaz ,koşulsuz bir şekilde Gümüşe güveniyor , senin ise gözünde perdeler yok seni bir süredir izliyorum, Trabzon'a gittiğinde senden haberim oldu Name'nin ikiz doğurduğunu biliyordum. Bebeklerden birini Gümüş aldı , kendi oğlu gibi büyüttü diğerinin de erkek olduğu bilgisine ulaştım ama bebeğe hiç ulaşamadım ,taki sen İlyas reise gidene kadar,on gün sonra toplanacak konseyden haberimiz var orada herşey bitecek ,Zaferde Gümüşte operasyondan sağ çıkamayacak sadece hazırlıklı ol, o konsey toplantısında devlet baskın yapacak ,Zaferin gücü artık herkesi rahatsız ediyor ,Demiri ve kendini koru Nefes , birbirinizden başka kimseniz yok bunu unutma.''Gözlerimi gözlerinden ayırmıyordum ve şansım varken hiç düşünmeden kalbimden geçeni yaptım,ona sarıldım,''Korkuyorum,yapamam,baba,lütfen gitme....''Hiç olmadığım kadar savunmasızdım şu an kan kaybetmekten değil , öldüğünü sandığım babam karşımdaydı işte. Kaan Gümüş gençlik resmini görmüştüm , üstünden tam yirmi dört yıl geçsede hala benzerlikler vardı gözleri aynı bakıyordu mesela , o benim babamdı annemin öldü diye ardından öldüğü babam ,annemin kara sevdası,acaba Zaferin anneme tecavüz ettiğini biliyormuydu,Zafer ile evlenmeden babamla birlikte olmuştu annem, Zaferle evlenmeyi ona asla dokunmaması karşılığında kabul etmişti,çünkü hamile olduğunu biliyordu,ama Zafer evlendikten sonra verdiği sözü tutmadı ,anneme zorla sahip oldu o yüzden doğan çocuğun kendisinin olduğunu sanıyor ya, annemin ilk birlikteliği olmadığını anlayınca babamı öldürmek için sahte bir görev ve operasyona gönderip pusu kurdu, babamın içinde olduğu bina patlatıldı ama hiç bir zaman cesedine ulaşılamasada öldüğü duyuruldu. Zafer kıskançlık ve öfkeyle onu öldürdüğüne memnun olurken, Gümüşte bu sayede öz kardeşinden kurtulmuş olmuştu , artık yükselmesi için önünde onurlu dürüst ve bu işlerden kurtulup sevdiği kadınla bir hayat kurmak isteyen adam yoktu,ama Zafer doğan çocuğu kendinin sanırsa mirasçısı o çocuk olacaktı bu durumda ben sadece yemdim ,Altan Gümüşün hedefi kendi yetiştirdiği ve yönlendirebildiği diğer kardeşi başa geçirmekti yani Demir'i, sanırım konseyden sonra benden kurtulacaktı,belgeleri ona vermeyen iç güdülerime şükürler olsun yoksa Karahan'ın ailesi sonsuza kadar onların maşası olacaktı ,benden vazgeçmesine rağmen hala Karahan'ı sevmek, düşünmek ,onu göremediği için mutsuz olmak, herşeye rağmen onu özlemek, tamda benden beklenecek bir davranıştı doğrusu.''Nefes,kızım,güçlü olmalısın,annen için,onun ölümünün bir anlamı olmalı,herşey düzelecek seni bırakmayacağım,''Babamdan ayrılmak zor olsada bu işi bitirmek için bana ihtiyacı vardı ve ona yardım edecektim sonrada babamın hayalini gerçekleştirecektik ben, Demir ve babam normal bir yaşam kuracaktık,annem için.
![](https://img.wattpad.com/cover/42915929-288-k973605.jpg)