Bölüm 24

13.4K 808 6
                                    

Korkunç bir baş ağrısı ve boğazımdaki son derece rahatsızlık veren kuruluk hissi.Anladığım üzere hala yaşıyordum,mükemmel!!!Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey doğal olarak tavandaki floresan lamba oldu,neden her hastahanede bunlardan olmalı ki düşüncesi sanırım şu an düşünmem gereken en son ayrıntı.Dikkatimi biraz olsun toplayınca,  hiç bir duygu barındırmayan ses tonuyla birinin konuştuğunu ,bir şeyler anlattığını fark ettim,sesin geldiği yere gözlerimi çevirdiğimde, olamaz yine mi bu adam!!!!Benden zerre kadar haz etmediğini hiç çekinmeden göstermesine rağmen ,ay geçmeden ellerine düştüğüm suratsız doktor ,harika!!!Yine memnuniyetsizliğini hiç çekinmeden ses tonuna yansıtan doktorun sözleri ile odada yalnız olmadığımızı anlıyorum"Şimdilik tehlikeyi atlattı, önemli olan uyanmasıydı ki bu tahminlerimden de erken oldu ,anestezinin etkisi azalınca uyandı"hem durmadan konuşuyor hem de elindeki kalem şeklindeki ışığı gözlerime tutup tepkilerimi ölçüyordu ve uyanmama rağmen beni görmezden geliyordu, çokta umurumda!!Ve Nefes'in aydınlanma anlarından bir tanesi daha "Karahan o iyi mi?"sanırım bunu sesli düşünmüş olmalıyım ,babamın sesi yanımdaki varlığını fark etmeme neden oldu,"o iyi kızım merak etme,yorma sen kendini," "Nasıl böyle sakın olabiliyorsun baba. Payaslı için ölecekti, adamın önüne atladı resmen,kızım seninle kardeş hele de ikiz olduğumuza inanamıyorum.Nasıl bir salaksın sen..."Demir söylenirken benim  tek derdim bir an önce susmasıydı ,zaten başım yeterince ağırıyordu. Hiç Demir'in hezeyanlarını çekemeyecektim şimdi ,gözlerimi kapatmış söylenmesinin bitmesini beklerken duyduğum ses tüm algılarımın açılmasını sağladı,"Doğru konuş Demir,""Sana mı soracağım,Payaslı nasıl konuşacağımı ,kardeşim o benim ve senin yüzünden ölüyordu,sen defolsana hem yediğin yumruk yetmediyse....."Gözlerimi açıp yataktan kalkmaya çalışmam sonucu acıyan yaram tiz bir çığlık atmama neden olunca odadaki üç adamın ilgisi bir anda üzerimde toplanmıştı. Bir yanımda Karahan bir yanımda Demir ve babam açıkcası kardeşim ve babamdan daha yakın olduğum adam şu an tüm ilgimi üzerine çekiyordu;iyi görünmüyordu sanki o yaralanmış gibiydi;yorgundu,gözlerinin altında mor halkalar vardı, aylardır ilk kez bu kadar yakınımdaydı ,kaşı açılmıştı ama dikiş gerektirmeyen bir yaraydı.Büyük olasılıkla bunu Demir yapmıştı,üzerinde benim kanımın olduğu kıyafetleri hala çıkarmamıştı,konuşmasada ben aşık olduğum o ela gözlerin sesini duyuyordum,içindeki acıyı hissedebiliyordum,onu hala seviyordum ,aşk tam bir karmaşaydı. Hem yanımda olsun, hem de olmasın istiyordum.Dengesiz miyim ben ya da hala sevecek kadar cesur ya da gidecek kadar gururlu.Bakışlarını üzerimden çekse, bir soluklansam, kalbimin hunharca atmasını durduracaktım ama gözlerinden gözlerimi bir türlü çekemiyordum ki.Demir'in kapıyı çarpıp çıkması gözlerimizin ayrılmasına neden olmuştu, yani büyü yine bozulmuştu. 1 ay sonra "Bana bak doktor ya beni bugün taburcu edersin yada bu hastahaneden kaçarım!Yeter artık iyiyim ben fizik tedavi istemiyorum,sadece normal hayatıma geri dönmek istiyorum,"Alaycı gülümsemesi doktoru boğma isteğimi depreştirse
de söylediklerinde haksız değildi,"Senin hayatın mı normal ,kaç kez vuruldun kaç dikiş var bedeninde,bence burada daha güvendesin,baban ve Demir yurt dışındalar onlar dönene kadar buradasın,"Günlerdir yanımda olan Karahan yine o koltukta oturuyor ama hiç bir şeye karışmıyordu,çünkü ilk konuşma çabasında onu duymazdan gelmiştim ve sonrakinde ve sanırım ondan sonrakinde de.Onunla konuşmasam, tüm öfke ve kızgınlığımı göstermekten çekinmesem de o hep yanımdaydı;yemeğimi yediriyor ,lavaboya yürümeme bile izin vermiyordu.Yürüdüğümü bilmesen acaba felç mi oldum diye paranoyaklaşıyordum,beni taşırken kokusunu duymak,sıcaklığını hissetmek ruhuma iyi geliyordu.Konuşmuyorduk ama gitsinde istemiyordum ama onu affetmekte istemiyordum ama kaybetmekte istemiyordum.(!!!!!)Terapi yaptığım doktor onunla yüzleşmemi önermişti ama şu an için bu hiç iyi bir fikir değildi.Babam ve Demir Zafer'in ve Gümüş'ün pisliğini temizlemek için görevdeydi.Gece tasfiye olmuş,seçilen yetenekli elemanlar devlet hizmetine aktarılmıştı.Demir'de gönüllü olarak bu ekipte yer almıştı.Babam yani Kaan Gümüş kaybettiği her şeyi geri almıştı, bir tek annem dışında, o yoktu benim için oğlundan vazgeçen annem asla geri gelmeyecekti.Tüm hayatını bir kenara iterek bebeklerini yaşatmayı seçmişti sanırım bu ancak anne olan bir kadının anlayacağı bir duygu,umarım mezarında verdiği karardan mutlu bir şekilde huzurla yatıyordur.Biz hiç bir zaman bir aile olamayacaktık.Bende Demir'le hiçbir zaman Esma ve Denizin yakaladığı bağı yakalayamayacaktım.Zafer herşeyini  kağıt üstünde bana bırakmıştı.Devletin el koydukları eksilince bile,milyar dolarlar değerinde bir hesabım, sayamayacağım kadar taşınmazım vardı.Ama tek kuruşuna dokunmayacaktım.Zaten annemin bıraktığı hesap çalışmasam bile torunlarıma bile rahat bir yaşam sürdürmeye yeterdi."O var ya işte" dedim koltukta oturup bizi izleyen Karahan'ı göstererek" Hep tepemde zaten izin ver, evime gideyim,banyo yapmak istiyorum ,yatağımda uyumak istiyorum.Hem seninde bana bayıldığın söylenemez doktor, benden kurtulma fırsatı ellerinde işte"Elini çenesinin altına koyan doktor iç muhasebe yaparken,en azından düşünüyordu."Tamam taburcu ederim ,ama tek şart Karahan hep yanında olacak, en azından baban ya da Demir gelene kadar,bir de fizik tedaviye devam edeceksin, biliyorsun sırtına giren kurşun kaburgaların arasındaki sinirleri zedeledi ve bu kolunun hareket kabiliyetini azalttı kolun bu yüzden tam iyileşmedi. Zedelenen sinirler uyarılmazsa, kolun eski haline dönmez ,haftada üç kez geleceksin"hemen atladım tabi ki.   Aman cayar falan "Tamam kabul çıkar beni buradan".Çıkış işlemlerini halleden Karahan beni tekerlekli sandalyeye oturtmuş çıkışa ilerliyorduk,bu sekreter kızlar ve de bekar hemşireler Karahan'ı süzüp fısıldaşmasa ya da benimle ilgili herşeyi sanki velimmiş gibi ona söylemese belki taburcu olmak için bu kadar tutturmazdım ,çünkü evde baş başa kalacaktık!ve bu benim yaralı ama hala aşık ruhum için hiç iyi bir fikir gibi görünmüyordu.
Tekerlekli sandalyeyle hastahaneden çıkıp Karahan'ın arabası ile benim garajdan bozma evime gelmiştik.Karahan'ın günlerdir duymadığım sesi ilk kez kulaklarımdaydı,"Banyo yapmak istersen yardım edeceğim şimdiden söylüyorum,boşuna itiraz etme, yaran tam kapanmadı, bir enfeksiyon seni güçsüz düşürür, tekrar hastahaneye dönmek istemezsin sanırım,önce yemek yiyelim ilaçlarını içmelisin,"Allahım bu kadar aşıkken nasıl uzak duracaktım ki ben ondan.Kalbim bedenim ruhum her hücresiyle onu istiyordu ,o gür siyah saçlarının arasında parmaklarımı dolaştırmak ,gözlerine aşkla bakmak,her dokunduğunda duyduğum bu hissi hiç kaybetmemek, kokusunu korkmadan solumak istiyordum ama lanet gururum ,kırılan kalbim beni her seferinde durduruyordu.Lanet olsun ki bir de o iş vardı onu arzuluyordum ve şu an beni yıkarken bedenimde dolaşan elleri işimi hiçte kolaylaştırmıyordu,neyse ki banyo işi çabuk bitmişti,merdivenlerden çıkarken kucağında olmak bana o günü hatırlatmıştı,onun olduğum günü,beni yere bıraktığında çıplak ayaklarım  yumuşak halının içinde kaybolmuştu,üstümde sadece bornoz vardı,biraz daha yakınımda kalırsa kendimi kontrol edemeyeceğim için aklımdan geçen ilk şey  döküldü dudaklarımdan ,"ben giyinirim hem sende ıslandın üzerini değiştir istersen"Bu günlerdir ona söylediğim ilk sözlerdi. Şaşkınlığını gözlerinde görebiliyordum, bana öyle kırık bakıyordu ki kalbim gururuyla olan savaşını kaybetmek üzere idi.İyice yaklaştı bana saçlarımdan yüzüme süzülen damlaları yumuşak dokunuşlarıyla sildi,gözlerimiz birleştiğinde sözlere gerek yoktu onu istediğim kadar o da beni istiyordu ve onun yapmaya cesaret edemeyeceği şeyi ben yaptım dudaklarımı onun dudaklarına bastırdım,sonrası hayal gibiydi bir kadın aşkla nasıl sevilirse öyle dokundu bana Karahan,uyandığımda hava kararmıştı,Karahan'ın kolları sımsıkı bedenime sarılmış, o siyah saçları çıplak göğsümde yerini almıştı yüzü tenime değiyordu sanki yaşaması buna bağlıymış gibi sarılıyordu bana o kadar huzurluydu ki gözümden akan yaşların sebebi bu huzurlu yüzmüydü,aniden açılan gözlerini yüzüme çevirdi,  uykulu gözleri,yüzü o kadar masumdu ki sanırım neden ağladığımı anlayamıyordu, yüzümü ellerinin arasına aldığında fısıltıyla çıktı sözler dudaklarından"özür dilerim Nefesim, pişman olacağını bilmeliydim, kendimi durdurmalıydım ama..."daha fazla konuşmaması için parmaklarımı dudaklarına bastırdım onu öpmeden önce söylediğim tek şey "aptalsın sen....!!!!"olmuştu.
Uyandığımda Karahan huzurlu derin bir uykuyla uyuyordu gün aydınlanmak üzereydi,pişmanmıydım hayır,peki onu affetmişmiydim tabii ki hayır.Olması gereken olmalıydı o yakınımda oldukça ona yenilecektim her zaman yenilirdim. Karahan benim tek zayıf noktamdı.Sessizce yataktan kalktım kıyafetlerimi alıp küçük bir sırt çantasına da bir kaç parça eşya sıkıştırdım,aşağıya inip hızlıca duş aldım giyindiğimde artık hazırdım,gitmeliydim kendime olan saygımı kaybetmemek için gitmeliydim,ona aşıktım ama onu tüm kalbimle sevmek için kendimi daha da fazla sevmeliydim,sadece küçük bir notla hayatından çıkıyordum işte.Giderkende kendini ailesi için feda etmesine neden olan o belgeleri ona bırakacaktım.Belgeleri Gümüş'e verirken Payaslılarla ilgili olanları ayırmış ve bir banka kasasına koymuştum kasayı açma yetkisi sadece Karahan ve bendeydi:bankanın adını, kasanın anahtarlarını bırakırken son sözlerim ne olmalıydı ki Karahan'a son söz söyleyebilirmiydim ki elime aldığım kalemle boş kağıda sadece yüreğimden geçenleri yazdım.
Gidiyorum,sana yenilmemek için kendime olan saygımı kaybetmemek için.Seni seviyorum ama seni sevebilmek için kendimi daha çok sevmek zorundayım Karahan.
"Baba ben Nefes,yanına geliyorum beni havaalanından alırsın,lütfen bir şey sorma iki saat sonra uçağım kalkıyor."Bilmediğim bir ülkeye bilmediğim bir hayata gidiyordum.Kapıdan çıktığım an Karahan'ı özlemiş ve pişman olmuştum ama geri dönemeyecek kadar gururluydum lanet bir ruh lekesiydi gurur, belki bir gün geçerdi içimdeki onu affetmemek için direnen his ve ben Nefes Kula biliyordum ondan giderken bile biliyordum. Karahan Payaslı'nın aşkına hep sadık kalacaktım.İngilterenin kuzeyinde soğuk bir şehirdeydim babam meşguldü ve hep meşgul olacaktı, onun adanmışlığı ülkesineydi. Kızmıyordum aksine anlıyordum onu.O da benim gibi aşkını kaybetmişti böyle bulmuştu baş etmenin yolunu şimdide burada ülkesi için mücadele ediyordu.Çok yoğundu ,günlerce yüzünü göremiyordum.Demir zaten yoktu hiç bir zamanda olmayacaktı. O babamın yolunu seçmişti, bana ise bu kadar olan olaydan sonra koca bir kalp ağrısı kalmıştı,Esmanın yanına gidebilirdim ama yeni evliydi ve ben onu rahatsız edemezdim günler lanet bir şekilde anlamsızca geçerken artık yemek yiyemez sürekli uyur hale gelmiştim .Resmen yataktan çıkmıyordum.Gün,ay zaman kavramını yitirmiştim.Eve gelen yardımcı kadın benden deli gibi korkuyordu, evi toplayıp yemek yapıp aceleyle gidiyordu.Babam beni kendi halime bırakmıştı bence ne yapsa toparlanmayacağımı biliyordu nede olsa o da aynı acıyı yaşamıştı.İnsan kalbi başka bir kalpte atarken ruhsuz bir et yığını oluyordu o kadar.Onu arasam sesini duysam o da benim onu özlediğim gibi özlüyormudur beni ya da beni çoktan unutmuştur,belki neden gittiğimi anlamıyor,hayal kırıklığımın nedeni belki ona basit bir şey gibi geliyordur ama ben ona güvenmiştim ,ben onu kim olduğunu bilmeden sevmiştim, o da bana sırt çevirmesin istedim,tereddütsüz sırtımı dayayacağım bir adam istedim ama olmadı, ne onunla oldu ne de onsuz oluyordu.Aylar geçtikçe iyileşeceğime daha da kötüleşmiştim her şeye ilave birde bulantılar ve kusmalar başlamıştı iyice zayıflamıştım zaten yaşamak istemiyordum.Babam ölmemden korkmuş olmalı ki bir gün beni hastahaneye götürdü o kadar halsizdim ki battaniyeye sarıp kucağında taşıyarak arabaya bindirdi.İtiraz etmedim belki antidepresan yazarlardı ve bende biraz uyuyabilirdim. Burada reçetesiz ilaç almak pek kolay değildi çünkü.Sanırım berbat görünüyordum hemen damar yolu açıp serum taktılar kan alınıp muayene edilirken tek derdim acımı geçirecek o ilaca sahip olmaktı. Serum bittiğinde tahlil sonuçlarımda çıkmıştı biraz daha iyiydim serum iyi hissetmemi sağlamıştı.Nihayet doktorun karşısında oturmuş ne söyleyeceğini bekliyorduk. Gerçi ben biliyordum depresyonda olduğumu söyleyecekti ki bu bir sır değildi.Orta yaşlı doktor baktığı bilgisayar ekranından bakışlarını çekip bana döndü."aslında yaşadığınız semptomlar normal, hamileliğin ilk aylarında böyle rahatsızlıklar oluyor, tahminim üç ,üç buçuk aylık hamilesiniz, belirtiler yavaş yavaş kaybolacaktır, isterseniz sizi bir kadın doğum doktoruna yönlendireyim, bebeğiniz nasılmış bir de orada bakalım. "Mucizelere inanırmısınız buraya gelirken istediğim tek şey unutmamı ve uyumamı sağlayacak bir ilaçtı oysa şimdi yaşama yeniden tutunuyorum. Karahan ve benim bebeğim .Ben anne oluyordum işte bu her şeyi değiştirecekti çünkü beni hayata bağlayacak tek şey Karahan'dan bir parça olan bu bebekti.
Muayene olduğum doktorun bizi yönlendirdiği diğer doktorun odasına doğru ilerlerken artık yürüyordum içime aniden dolan yaşam enerjisi aylardır çektiğim tüm acıları unutmama neden olmuştu benim bir bebeğim olacaktı şu an bu hayatıma giren bir mucizeydi doktorun odasına girdiğimde heyecanımı saklama gereği duymuyorum bir an önce bebeğimi görmek istiyordum. Doktor karnımda o soğuk şeyi gezdirirken ben gözlerimi bilgisayarın ekranına dikmiştim anlamsız karartılar gibi görünse de orada benim bebeğim vardı ve ben ne olursa olsun ondan asla vazgeçmeyecektim muayene bitip doktorla karşılıklı oturduğumuzda babamın gerginliğini yeni fark etmiştim. Ve doktora sordugu soruyla bir insanın kaç kez hayal kırıklığına uğrayacağını tekrar merak ettim İngilizce konuştuğu için önce yanlış anladığımı düşündüm ama hayır tam da anladığım şeyi sormuştu,babam benim yanımda benim bebeğim için doktora "alınması için çok geç mi?"diye sormuştu ve işte o an ben yine babasız kalmıştım. Ayağa kalkıp ona kapıyı gösterdim "git buradan "dedim "git ve Nefes diye bir kızın olduğunu unut" sanırım beni ne kadar kırdığını veya bu bebeği çok istediğimi şimdi anlıyordu ama bunun  için artık çok geçti kimse benim bebeğimi incitemezdi. Burada bir hayat kurmamıştım zaten yaklaşık dört aydır sadece nefes alıyordum o kadar, bunun için buradan ayrılmak hiçte zor olmayacaktı, almam gereken tek şey cep telefonumdu ve pasaportum çünkü artık babamla kalamazdım ve kimin yanına gideceğimi de biliyordum aile diye bildiğim tek şey Esmaydı ve beni en iyi anlayacak olan da yine oydu o beni yargılamazdı sadece istediğim şey için benimle mutlu olurdu.Arabada ilerlerken gergin bir sessizlikle hiç konuşmamıştık istediğim tek şey telefonumu bulup Esmayı aramak ve buradan bir an önce gitmekti, arabadan indiğimde kapıyı sert çarpmama engel olamadım,hızla eve girdim ,odama çıktım cep telefonunu bulduğumda tabii ki şarjı bitmişti şimdi bir de şarj aleti arayacaktım neyseki şarj aletimi çabuk buldum,hemen vakit kaybetmeden kabloyu prize taktım babam da arkamdan odama gelmişti" ne yapıyorsun "dedi "nereye gittiğini sanıyorsun."birkaç parça eşyamı çantama sıkıştırmakla meşguldum o anda yavaşça döndüm ve kızgınlığımı anlamasını umarak tam gözlerinin içine baktım."bundan sonra seninle kalamam ,sen doktora nasıl öyle bir şey söylersin ne hakkın var bunu söylemeye."Şaşkınca yüzüme bakıyordu," ben sadece bebeği isteyeceğini düşünemedim,kim babasız bir bebek ister, sen evli bile değilsin".Bebeğimin babası Karahan ayrıda olsak aşık olduğum ve olacağım tek adam.Ayrıca sen de annemle evli değildin ama annem bizi doğurmayı tercih etti hemde hayatı pahasına ve ben de asla bebeğimden vazgeçmeyeceğim ."Söylediklerime inanmıyormuş gibi bana bakan babam sözleri ile içimde ona olan son sevgi kırıntılarınında kalbimden temizlenmesini sağlamıştı sadece "ne yani sence annen doğru kararı mı verdi şu halimize bak biyolojik olarak bir aileyiz ama hepimiz başka yerlerdeyiz ,aramızda o aile bağı yok,dahası Name artık yok."Anlaşılan annemin bizi doğurmamış olmasını tercih edermişsin baba,merak etme hiç doğmamışım gibi olacak bir daha görüşmeyeceğiz,baba!!." baba kelimesini söylerken yaptığım vurgu umarım yerine ulaşmıştır.
Evden çıktığımda artık üzülmeyeceğime dair kendi kendime söz verdim ben anne olacaktım ve artık benim için en önemli şey bebeğimdi tabii ki birde şimdi havaalanına gidip bilet almak Gecenin bana sağladığı tek yarar sahip olduğum pasaportun ayrıcalıklarıydı vize sorunum yoktu. Esma Italya'da idi tabii ki başka nerede yaşayabilirdi ki.İtalya sanatın merkezi ve tabii ki Floransa tam ona göre bir şehir her tarafta buram buram sanat var. Allahtan mimarisi ilginçte benim için katlanabilir olacak. Bu dönemi tek başıma yaşamak istemiyorum onun için aile olarak bildiğim tek kişinin yanına gidiyorum Esma.Umarım bu yeni evli çifte çok rahatsızlık vermem,kendime yeni bir hayat kurmak zorundayım bu sevdiğim birinin yanında olunca, benim için daha kolay olacak, Esmayı arayıp aramamak arasında gidip geliyorum havaalanında beklerken .Arayınca ne diyeceğimi de bilmiyorum ki aylardır görüşmüyoruz en son görüştüğümüzde evliliğin tadını çıkarıyordu.Sanırım aşık olduğum kişiyle evlenmek nasıl bir his bunu hiç bilemeyeceğim Karahan'dan sonra başkasına aşık olabileceğimi düşünmüyorum zaten,istemiyorum da benim ondan bir bebeğim olacak aşk bana en güzel mucizesini karnımdaki bebekle yaşatıyor.
Yaklaşık iki saatlik bir uçak yolculuğunun sonunda Floransa havaalanına indim Esmayı arayamadım sonuçta adresi gönderdiği e-maillerden birinde vardı." sana belli olmaz adresim sende olsun "demişti ve yine haklı çıkmıştı.şimdi bir taksi çevirdim ve ona adresi telefonumdan okudum buraya daha önce gelmiştim zaten, İtalyancam var dil konusunda ki yeteneğim malum, telefondan tekrar adresi kontrol ettim sonuçta yanyana iki katlı taş evlerden oluşan bir yerdi burası. No 14 yanındaki evde kocaman satılık ilanı yazdığını göre muhtemelen burası olmalıydı,bahçe kapısından içeri girdim ve eve doğru ilerlemeye başladım, kapıyı çalmadan önce derin bir soluk çektim içime.Zile bastım ,oymalı büyük tahta kapı güzel bir mimariye sahipti, bu şehir bana şimdiden iyi gelmişti, en azından mimar olduğumu bana hatırlatmıştı, bir süre bekledikten sonra kapı açıldı,orta yaşlı bir kadındı kapıyı açan, birbirimize tuhaf tuhaf bakarken arkadan Esmanın sesini duydum.İtalyanca konuşuyordu adının Deb(Deborah)olduğunu öğrendiğim kadına" kim gelmiş" diye sordu sonra kapı girişine kafasını uzattığında göz göze geldik şaşkındı , ben de ani aldığım bu karardan şaşkındım ya ,sonra dudaklarından ismim döküldü "Nefes sensin"koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı içeri çekiştirip koltuğa oturttu tam Esma'dan beklenecek bir davranışla milyonlarca soru sormaya başladı, biraz solgun görünüyordu ama genel anlamda benden daha iyi göründüğü bir gerçekti.Beni azarlama faslı bittikten sonra "berbat görünüyorsun "dedi "madem amcam olmadan yaşayamayacaksın neden ondan kaçarsın ki ve benden aylardır sana ulaşamıyorum resmen cicim aylarımı berbat ettin, bunun hesabını vereceksin Nefes hanım "ona olanları anlattım tabii büyük haberi sona saklamıştım hamile olduğumu nasıl söyleyeceğimi bir türlü bilemiyordum benim için bile etkisi hala geçmeyen şok edici bir haberdi tabi iyi anlamda ve cesaretimi toplayıp bir çırpıda söyledim." Esma ben çok zor günler geçirdim evet Karahan'sız yapamıyorum,hatta onsuz ölüyorum.... ama bir şey oldu ve ben yeniden yaşamaya karar verdim,ben.....hamileyim,bebeğim olacak." Esmanın kocaman açılan gözleri haberin şok edici etkisini gözler önüne seriyordu," Karahan biliyor mu?"gözlerimi kocaman açmış tım sanırım," saçmalama Esma nasıl bilebilir aylardır onu görmüyorum ve bilmesini de istemiyorum ,en iyisi bu kalbim onu affetmeden onunla beraber olamam," muhtemelen ne zaman geldiğini fark etmediğimiz,salonun girişinde dikilen Poyraz konuştuklarımızın özellikle son bölümünü duymuş olmalıydı, yüzünün halinden belliydi bu, beni gördüğüne şaşırmıştı sanırım ,hamile olduğum haberi ise onu şoka sokmuştu. Poyrazın söyleyecekleri ise benim şaşırmama neden olmuştu "ne yani şimdi iki tane hamile kadın benim başıma mı kaldı,birtanesiyle bile  zor baş ediyordum ben."Sonra sahte bir kabullenişle ellerini iki yana açtı ve sözleri ikimizide gülümsetti"ne yapacağız,katlanacağız artık."

 Arkadaşımın yüzüne baktığımda, bu durumdan memnun olduğunu görmüştüm ,sözleri beni haklı çıkardı,"ne güzel değil mi?"dedi." biz birbirimizi 18 yaşımızdan sonra bulduk .Ve çok iyi dost olduk ama bebeklerimiz, onlar bizden  daha şanslı, çünkü doğdukları andan itibaren hep beraber olacaklar ve ben her kararında senin yanındayım bize güvenebilirsin istemediğin sürece bu bebekten babasının bile haberi olmayacak."
Birilerinin yanımda olması harika bir histi.Zaman neler getirecek bilmiyordum ama iki güvendiğim sevdiğim insan yanımdaydı. Karahan hep ruhumda benimle olacaktı  gülüşü gözleri kokusu,aşk Karahan'la kalbime gömülmüştü, alıştığın birini kaybetmek hiç geçmeyen bir sızı bırakıyordu insanın kalbinde,karnımda onun aşkıyla büyüyen bebeğimde bu sızının tek dermanı olacaktı, artık bir umudum vardı,yeniden yaşamak için..................
⚜⚜⚜⚜⚜⚜⚜⚜⚜⚜⚜⚜

Final bölümüyle devam edecek.......keyifli okumalar.

TECELLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin