Çantamı kaptığım gibi tüymeliydim buradan.Kalabalık dağıldığı için zorlanmadan dışarı çıktım,terasta Karahan'la olanlar sade kahve etkisi yaptığından ayılmıştım zaten, çantamı yoklayıp Esma'nın kırmızı mini cooperinin anahtarlarına ulaştım ,arabaya yaklaştığımda arkamdan seslenen kişiye döndüm.''Nefes...''Poyraz'ın benden pek hoşlanmadığı gerçeği ,Esma'nın ona aşık olduğu gerçeğini etkilemiyordu şu anda.''Poyraz''dedim biraz şaşkın biraz da hayırdır ses tonumla.Şüpheci bakışlarım üzerindeyken konuşmaya başladı.''Esma....sana anlattı mı bilmiyorum ama...''Koskaca Poyraz Akat şu an Esma için karşımda ne söyleyeceğini bilemez bir şekilde kıvranıyordu,gerçi müstehaktı ya neyse ,gitmeden Esma için işleri yoluna koymalıydım ,ilk uzun ayrılığımızdan döndüğümde onu yataklara düşen Türkan Şoray modunda bulmuştum.Daha fazla uzamadan bu iş hal olmalıydı.''Anlattı Poyraz onu ne halde bulduğumu da istersen ben sana anlatayım ya da açık olalım.''Derince bir soluk çekti içine,sanki ben bu hallere düşecek adam mıydım durumunda idi , aşk bu canım diye geçirdim içimden adamı böyle çaresiz bırakır işte.''Benle Esma olmaz Nefes,olmasını istesem de olmaz, Karahan benim en iyi dostum ben onun arkasından iş çeviremem.''Acı çekiyordu sesinden mimiklerinden anlaşılıyordu bu ve biraz desteklenmeye ihtiyacı vardı, o desteği şu an kazanmıştı.Bilmiş ve ukala tavrımı takınmanın işte tam sırasıydı ,arabaya sırtımı yasladım kollarımı gögsümde birleştirdim ve merakla beklediği sihirli kelimeler döküldü dudaklarımdan''Aslında Poyraz ben Karahan'ın bu işe karşı çıkacağını sanmıyorum,''şüpheyle baksa da bana ,merakla dinliyordu.''Bana güven bu dünya üzerinde Esma'nın olmasını isteyeceği hiç birşeye karşı çıkmaz ne Karahan ne de diğerleri ama bilmem gereken bir şey var Poyraz, Esma çok hassas bir kız ve sana çok aşık,''şok olmuş bakışları mutlulukla parlamıştı ben cevabımı almıştım ama yine de devam ettim konuşmaya,''en küçük bir olumsuzlukla bile baş edemez,o romantik kitapların o naif iyi kalpli prensesi,ihtiyacı olan onu kırmayacak katıksız aşık bir adam,o adam sen misin?''Kafasını evet anlamında salladı.''Nefes,teşekkür ederim,''deyince arabaya yaslanmayı bıraktım ve kapıları açtım,''Senin için birşey yapmıyorum ,hem bunu bir çeşit özür gibi kabul et,''anlamaz gözlerle bana bakıyordu,''Bir kaç kere sebep olduğum kargaşa için,''Gülümsedi aslında gülümseyince insana daha yakın bir görüntü sergiliyordu sanırım şu an ona daha az gıcık olmaya başlamıştım.Hiç değilse gider ayak Esma için bir şey yapabilecektim.''Mezuniyet partimiz varmış bir kaç gün içinde bence birlikte gitmelisiniz,''Olmaz diyeceğini ağzından çıkmadan anlayan ben konuşmasına izin vermedim tabii ki.''Karahanla ben konuşacağım ve bu iş hallolacak güven bana.''Başını sallayarak onay verse de bakışlarından bana pekte güvenmediğini anlayacak kadar onu tanıyordum.Ardımda karmakarışık bir adam bırakarak Esmalara doğru yol aldım,olanları anlatınca sevinçten beni delirtebilme potansiyeli olsa da Esma bu gece mutlu uyuyacaktı,eve giden yolu yarılamıştım saat gecenin bir yarısı olduğuna göre arkamdan gelen siyah arabayla ya aynı yere gidiyorduk ya da lanet olsun takip mi ediliyordum iyi de beni kim niye takip etsin ki......
Telefonuma gelen mesaj sesiyle ilgim arkamdaki arabadan telefonuma yöneldi.
''Güneş bazen GECE doğar,''bu Gece'nin bir nevi şifreli mesajıydı telefon elimdeyken tekrar mesaj geldi.
''Geç farketsen de biziz, ilerideki korunun girişinde bekle.''biraz kararsız kalsamda sonuçta şifreli mesajı bilen biriydi bu da güvenmem gerektiğini gösterirdi eğer tuzaksa ki kim neden bana tuzak kuracaksa ya ,eğitimimin hakkını verirdim ya da bu iş başlamadan biterdi.Arabayı kenara çekip indim, çok geçmeden siyah gizemli arabada durdu ve içinden benimle ilk kez temas kuran adını bilmediğim ama hiçte tekin bulmadığım o adam indi.Elinde sarı,büyük bir zarf taşıyordu.O tuhaf gülümsemesiyle dikkatle yüzüme bakıyordu muhtemelen korkup korkmadığımı ölçmeye çalışıyordu ben de ona doğru yürüdüm.Ciddi ve küstah bir ses tonuyla konuşmaya başladı,''Fazla cesursun Nefes,ama başarılı olacağını zaten biliyordum,beni yanıltmadın,sen bu iş için doğmuşsun.''Memnum mu olmalıydım yani soğuk bir tebessümle karşılık verdim orta yaşlı hiçte tekin görünmeyen adama.''İlk karşılaşmamızda da aynısını söylemiştiniz.''Gülüşünden hoşlanmadığımı söylemiştim sanırım,''Evet bu iş için doğduğunu kanıtladın ,eğitmenlerinin verdiği notlar bunu gösteriyor zaten,evet beni yanıltmadım.''Sessiz kaldım teşekkür edecek değildim o eğitim dediği bir çeşit işkenceydi ve ölmeden kurtuldum diye minnet duyacak değildim.Gayet soğuk ve şüpheci çıktığını umduğum sesimle sordum,''Siz kimsiniz, size nasıl hitap etmeliyim.''
