Parmaklarım masanın üzerinde ki ince uzun kadehe dolandı.Dudaklarım kana susamış sırtlan misali camın içindeki sıvıyı bahşetti Ruh'a...
Genzimi yakan kor, harlanırken elbisenin açıkta bıraktığı çıplaklığım ürperti üfledi suretime.
Ardımdan dikleşen...
bölüm şarkıları ; duman, yürek madrigal,senden yoksun soner sarıkabadayı, sadem :)
Yıldızlarınızı bırakmayı unutmayında yük olmasınlar;). ⭐️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"8.BÖLÜM. Kalp Sızısı" 🕯️
Avcum gökkuşağı dolu... Her satırına özgürlük çizdiğim boya kalemlerim var. Yakın çok yakın bir hayat...
Sanki freni patlamış son hızla uçuruma giden bir arabanın içindeyim ve derinden gelen bir mırıltıda en sevdiğim şarkı yankılanıyordu. Biraz daha dinleyebilmek isteğimi söylüyorum araba çoktan uçurumdan düşerken.
Kulaklarım yankılanan seslerden şahıma yöneltilen fakat fikrimin sorulmadığı, sanki bedenim bez bebekmiş gibi savrulup duvara vurulduğu günlerinden otuz ikinci saatinin içindeydim.
Kalın camlı zırhlı arabaları bile kıskandıracak incelikte tasarlanmış bir cipin arka koltuğundaydım.
Genç bir asker sağ tarafımda otururken arabayı kullanan Asilcan ve yan tarafında diyaloglardan kaçındığı başka bir asker ile aracın içindeydim.Arabanın dijital saati öğleni gösterirken kasım ayına inat güneş yerinde idi.
Yüksek araba patika yolu tırmanırmış gibi sesler çıkarttığında merkez üssü dedikleri yerden kilometrece uzakta saatler süren yolcuğuna başlamıştık. Savcı Türkmen gizli tanığının hayati riskinden şüphelendiğini bahşedince Ali Vecip tarafında verilen bir emir ile başka yere taşınmıştım. Emirlerin sonunda her bir adam hızla yanımdan uzaklaşıp planlarını uygulamaya geçerken ben Ali Vecip'in karşına dikilip verdikleri yanlış kararı anlatmakla zaman harcamıştım.
🌬️ "Bakın onları çok iyi tanıyorum. Benim nerede olduğumu bulacaklar hatta karşılarına çıkmadığım için zorla tutulduğumu düşünecekler. Kanun devlet bilmeyen adamlara karşı bu hamle sadece risk teşkil eder."
Yeni çıkmaya başlayan kırlaşmış sakallarını sinirle kırıştırırken gözleri düşmanına korku salacak kadar keskindi.
"Doktor Hanım elbette endişenizi anlıyorum ama unutmayın millette devlette hüküm veren de biziz..."
"Biz şimdi seni daha güvenli bir yere yerleştireceğiz Savcı Beyde en kısa yoldan bize izleyeceğimiz yolu bildirecek."
Ne zaman geldiğini anlamadığım şekilde arkamdaki askerine işaret verdiğinde ardımki kalın sesin yakınlığı kulağıma üflendi.
"Gidelim Doktor." Başımı çevirdiğimde büyük gözleri sağımda kalırken her zamanki gibi herhangi bir duygudan yoksundu.
