"12.BÖLÜM KANLI AY"

801 66 8
                                    


bölüm şarkıları;
yıldız tilbe, buz kırağı
adamlar, acının ilacı

merhabalar
her güne yeni bir bölüm dedik ve gecenin bu saatinde de buluşmaya geldik.
Sizde lütfen yıldızlarınızı bırakın⭐️
Ve kitap hakkında ki yorumlarınızı merak ediyorum gelin beraber konuşalım...
-E 🎀

-E 🎀

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"12.BÖLÜM KANLI AY"
🕯️

  Bazı Hindu hikâyelerinde ay tutulmalarını iblis Rahu'nun ölümsüzlük iksirini içmesinin bir sonucu olarak yorumlanmıştır.

Ay tutulması esnasında ikiz tanrılar güneş ve ay, Rahu'nun başını kesmiş, ancak iksiri tüketen Rahu'nun kafası ölümsüz kalmıştı.

İntikam almak isteyen Rahu'nun kafası, onları yutmak için güneşi ve ayı kovalamış ve Rahu kopmuş boynundan yeniden beliren ayı yutmuştu.

"Aranızda günahsız olan ona ilk taşı atsın!" Dedi İsa. Herkes birbirine bakarken buldu kendini... Yer ile gök çaktı alt ile üst birleşti.

Kimse günahsız değildi fakat herkes günahlı da değildi.

  Akan zaman tekrar akreple yörüngesinde hareket ederken bilincim aklımla oynamayı kesti. Silahımdan çıkan kurşunlar karşımdaki adamı vurmuşken yüzü artık daha ayıktı. Geri dönüşü olmayan kelimeler kendini dışarıya asarken ben tek bir an düşüncem pişman olurdum.

Kalbim kırıldığı için değil, artık kırılmasın diye çıktı camdan keskin sözler.

Başını belli belirsiz iki yana salladı. Reddediyordu.

"Böyle konuşma!" Adımını geri sürü dememe inat ileri doğru adımladı. Sıcak nefesi yüzüme vuruyordu.

Kalbim ise elini kaldırsa hissedilecek kadar sert atıyordu.

"Bende duymak istediğin kelimeler yok." Hareleri gecenin karanlığına bürünmüşken acı bakışı kalbimi deşip bir yarık açtı. Çevir gözlerini al benden diye bağırmak istedim.

Az önce avucunun içinde olan parmaklarını usulca kaldırıp belli belirsiz yüzüme düşen tutamlarına değdi. Yıllarca dipleri sızlayan saç tellerimin her biri gerçek şefkat ile ilk kez karşılaşıyorlardı. Fakat gözlerim sanki daha da acı çekiyormuşum gibi ıslanmaya başladı.

Tek bir damla yüzümden süzülüp siyah kazağın üstüne damladı.

Yüzünü eğdiğinde alnı hafifçe burnuma değdi. Tuttuğu tutamlar fazlalaşınca parmakları başımın üstüne yaslandı.

Biraz daha boynunu ileri ittiğinde başını saçlarımın boynuma asılan tellerinin kokusunu içine çekti.

"Kaç gece hayal ettim..." Kulağıma doğru fısıldamıştı.

APATE GünahlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin