"14.BÖLÜM AİLE"

721 74 12
                                    

BİLGİLENDİRME

  Öncelikle merhabalar aşkuşlarım umarım iyisinizdir mutlusunuzdur kitap hakkında birkaç şey söyleyip sonra bu son derece soft bir bölümle sizi baş başa bırakacağım.

Öncelikle Şubat'ın 20'sinde attığım ilk bölümün bugün 14.sü okuyacağız Yani 17 günde toplam 14 bölüm yazıp düzenledim.

Fakat bir şekilde karşılığını anlamadığımı fark ettim. O yüzden bu bölümden sonra kitabın toplam vote sayısı 250 olduğunda geri dönüp kaldığım yerden devam edeceğim.

Bilgilendirmeleri kaçırmamak için wolffcuub hesabımı takip edelim ve beni 100 takipçi yapalım.

Bölüme daha başlamadım fakat ne kadar kısa sürede 250 vote ye ulaşırsak bölümde hemen gelir.

Sizi çok seven yazar.

-E
🎀

bölüm şarkıları;
nazan öncel, bir hadise var
zerrin özer, kıyamam ( a'dan s'ye)

bölüm şarkıları;nazan öncel, bir hadise var zerrin özer, kıyamam ( a'dan s'ye)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sınır kitap vote sayısı 250
yorum sayısı 50

"14.BÖLÜM AİLE"
🕯️

"Bazen
önemli olmamalı
gidecek olan
ya da gelmeyen.
Çünkü bazen,
başlaman gerekir her şeye
Yeniden."

  Başlangıçlar bana her zaman çaresizliğimi göstermişti.

Yeniden başlamak yeni başlamak ruhumu bedenimi zihnimi kemiren bir olguydu.

Çünkü beni yeni başlangıçlara yine başlangıçlara iten insanların nefretiyle büyüdü içim...

Hissediyorum şimdi yeni bir yoldan geçecektim. Bunun sonu ya gökkuşağının kendisi olacaktı ya da ben o kara günlerin her birine tekrardan uyanacaktım.

"Geçin rahatınıza bakın." Hülya dış kapıyı açtığında kapının yanında duran altında ayakkabılığı olan cam fanusa anahtarını atıp devam etti.

Kapı girişinin karşısında direkt mutfak gözüküyordu. Mutfağın solunda salon olduğunu düşündüm oda sağında ise ince uzun bir koridor vardı. Fakat ışık almadığı için odaları göremiyordum.

Asilcan gideceği yeri biliyormuş gibi solda olan odaya adımladı.

Büyük bir salon değildi fakat sade döşemişti. Hemen girişte kahverengi yemek masası vardı. Odanın diğer tarafında da bej koltuk takımları.

Öğlen saatinin güneşi odaya vurunca tek bir toz tanesi bile ilişmemişti gözüme.

Asilcan ayakta durduğunda ben üçlü koltuğa geçip oturmuştum. "Bu ev şimdi sana kutu gibi gelmiştir Sadem kusurumuza bakma." Hülya elinde büyük su bardağıyla hem konuşa konuşa hem de su içe içe girip tekli koltuklardan birine oturdu.

APATE GünahlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin