"16.BÖLÜM RUHUN YANGINI"

615 61 18
                                    



Merhabalar Nasılsınız ? Umarım iyisinizdir...
Bir kaçımız orucunu açtı ve şu an sindirime geçmesini bekliyoruz şiştik valla ilk günden ;))
Hayırlı Ramazanlar ve Allah kabul etsin...

yazarken göz yaşlarıma hakim olmadığım bir bölüm oldu (Hocam gözyaşı orucu bozar mı??) özellikle yüzleşme sahnelerinde...

Yıldızlarımızı unutmayalım ve bölüm sizlerle.
sizi seven yazar
-E
🎀

bölüm şarkısı;
Güncel Gürsel  Artıktay, Bu yüzden

bölüm şarkısı;Güncel Gürsel  Artıktay, Bu yüzden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"16.Bölüm Ruhun Yangını"
🕯️

  Fiziksel acı nasıl hissettiriyor biliyor musunuz? Çok sevdiğiniz birinin size verdiği sözü defalarca çiğnemesi gibi hissettiriyor. Her seferinde bile bile ondan o sözü alıp yolun sonunda tek başınıza kalmışsınız gibi hissettiriyor. Ben kendime o sözleri verdirmekten bıkmamıştım kader de o sözleri çiğnemekten tek bir adım geri atmamıştı. Bu saatten sonra ne ben tekrar kanmaktan ne de o dünyamı yıkmaktan vazgeçecekti.

Ama ben keşke ilk ihanette bütün dünyayı ateşe verseydim diyecektim...

  Saniyeler geçti aradan kulağım kapıdaki feryatta gözüm ise ekrandaki kıyametteydi.

Ayla'nın saçları birbirine girmiş üstündeki mor üniforması çamur içinde kalmıştı. Canı yanmıştı, yüzündeki ifadesi attığı çığlıkların yorulmuş portresiydi.

"SADEM YETİŞ NE OLURSUN!" Gül ablanın acı sesinin arasından seçilebilir kelimeler kulağıma doluyordu. Telefon elimden korkuyla düştüğünde elim metal kapı koluna ulaşmış hızla kendimi dışarı atmıştım. O koridoru aşana kadar içimi kemiren korku dilimdeki dualara dönüşmüştü.

"Ayşen nefes al bak bir şey olmayacak bebeğine!" Gördüğüm görüntü beynime yeni bir darbe daha atmıştı.

Ayşen Abla kapı girişinde yerde yatarken gri triko elbisesinin altı kanlar içindeydi. Sırtı Gül ablanın dizine yaslı dururken artan kan nefeslerimi düzensizleştiriyordu. "Ayşen Abla!" Bacağımı kapı dışına atıp ayaklarına kadar yetiştim. Kaldırdığım elbisenin altı kan lekeleriyle doluydu.

"SAKİN OL AYŞEN DOĞUM DAHA BAŞLAMAMIŞ!" Sesimi duyurmak için bağırıyordum.

"Ayşen sık nefesler alma, yavaş nefesler al." Her bir nefesinde kanlar giderek artıyordu.

"Sadem balkondan bağır girişteki askere içeride ambulans var gelsin!" Gül abla gözyaşlarının arasında kurduğu cümlesi beni asker alam er gibi ayağa kaldırmıştı. Pimapenin kapısını sertçe açıp kapı girişinde bekleyen askere doğru bağırdım. "Ambulansı çabuk bu eve yönlendir!" Asker afallamış gibi bana baktığında hemen önündeki kablolu telefona sarıldı.

APATE GünahlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin