17

365 71 139
                                    

"Ne oluyor?" dedi Zayn. "Yalnızım ben."

Louis de kendisini umursamadan yanından geçip gidecekken, önüne geçerek onu durdurdu. "Yalnızım, diyorum."

"O da sarhoş mu?" diye sordu sadece Louis.

Zayn ofladı. "Evet ve seni ilgilendirmez. Çocuğa umut verip durma."

"Leş gibi kokuyorsun, çekil," dedi Louis söylediklerinin bir hükmü yokmuş gibi.

"Sen git," dedi Zayn ısrarla. "Onu bırakacak biri var zaten."

Liam sevgilisini birden kolunun altına çekerek, "Biz gidiyoruz, sen de içeridekini bul," dedi ve onaylanmayı bekleyerek Louis'ye baktı.

Louis yalnızca başını sallamıştı. Arkasından, "Neden bunu yapıyorsun!" diye bağıran Zayn'i umursamadan içeri dalarken, gördüğü görüntüyle yüzü buruştu. Aradığını çabucak bulmuştu. Hem de bir çocuğun kollarında kendinden geçmiş hâlde.

Arada birbirlerine bakıp gülüşen gençlere doğru ilerlerken çarptığı bedenler önemsizdi. Çok geçmeden masanın başına dikildiğindeyse, kendisini ilk fark eden tanımadığı genç oldu.

"Sen de kimsin?" diye sordu yüksek ses yüzünden bağırmak zorunda kalırken.

Harry anlık olarak masalarının başında dikilen Louis'ye baktı, başını çevirdi, hemen ardından farkındalıkla yeniden ona baktı. Gözleri irice açılırken, "Bay Tomlinson?" dedi sorarcasına.

"Kalk."

Luke, "O kim?" diye sordu alık alık karşısındaki adama bakan Harry'ye. Harry, yanındakinin varlığını hatırlamasıyla ona dönerek, "Edebiyat öğretmenim," dedi sersem bir şekilde.

Harry, aniden kulağında hissettiği nefesin sıcaklığıyla irkilirken, "Kalkmanı söyledim," dedi Louis onun kulağına eğilmiş vaziyetteyken. Onun yanındaki her kimse, varlığı umrunda değil değilmiş gibi davranıyordu.

Başını ona doğru çevirdi, fakat keşke bunu yapmasaydı. Yüzleri o kadar yakındı ki, az önce kulağında hissettiği nefesleri şimdi tam olarak yüzünde hissediyordu.

"Neden geldiniz?"

Bileğine sarılan elle neye uğradığını şaşırdı. Oturduğu masadan hızla kaldırılırken, dengesi şaştığı için Bay Tomlinson'a yaslanmak zorunda kalmıştı.

"Hey, ne yaptığını sanıyorsun?" dedi Luke da ayaklanırken.

"Luke, dur," dedi Harry yaslandığı adamın gerildiğini hissetmesiyle. "Tamam, ben eve tek giderim."

"Ama sabahlayacaktık?"

Huysuzca konuşan Luke'a karşılık, "Kapa çeneni artık," dedi Louis. Ve Harry'nin koluna girerek onu zorla yürütmeye başladı.

Harry, ona bu kadar yakın olmasının büyüsünden dışarı çıkıp ayazı yediği anda kurtuldu. Sarhoş bedeninin izin verdiği hızda ondan ayrılırken, "Siz de nereden çıktınız?" diye sorguladı.

"Yarın dersimiz var, çok soru sorma da evine gidelim."

Harry göz devirdi ve, "Bir soru sordum, Bay Tomlinson," diye diretti. "Sorumu yanıtlamadığınız müddetçe sizinle bir adım dahi atmam."

"Seni zorlamak istemiyorum, sözümü dinle."

Harry alayla bayık bayık güldü. "Siz beni zorlamayı çok severdiniz, ne oldu şimdi?" Bay Tomlinson kendisine ifadesiz gözlerle bakarken, "Konuşsanıza," dedi Harry öfkeyle. "Ya da yine zorla sürükleyin beni yine. Ya da bir yerlerde-"

Ansızın üzerine adımlayarak, "Bana bak, ufaklık," diye sertçe konuşan adamla susmak zorunda kaldı. "Sabrımı sınama ve benimle gel, daha konuşmamız gereken şeyler var."

Fake Account// Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin