-17-

271 33 32
                                    


Kaç dakika , kaç saat orada öylece kaldım bilmiyorum . Gözlerim ağlamaktan açılmıyor , sanki tüm göz yaşlarımı bir gecede tüketmişim gibi.

Gözlerimi kapatıyorum , yaşadığım o dakikaları kafamdan atmak istiyorum ama nafile. Daha ne kadar parçalanacağım diyorum içimden , Daha ne kadar kıracaksın beni ? Ne kadar yakıp yıkacaksın bizi .

Koskoca bir dönem geçti o bardaki gecenin ardından , gün içinde eğleniyormuş gibi davranıp gecesinde düşüncelerimin esiri olması acıtttı canımı . Kelimeleri ile davranışları aynı olsa tamam diyeceğim , tamam Yunho sevmiyor seni lakin hissediyordum . Ben ne kadar açık olmaya çalışıp , onu girdiği o derin kuyudan çıkarmaya çalışsam bile , o bir okadar geçmişteki korkularının ardına saklanıp beni defalarca kırmaktan çekinmiyordu.

Yorulmuştum artık , o ipi tutmaya gücüm yoktu . Ellerim ipin kesiklerinden sızlarken , onun o kuyudan çıkmaya niyeti yoktu . Çabalamıyordu bile ve en çok bundan yorulmuştum , bir şeyler için çırpınan bendim sadece .

Bazen düşünüyorum . Başka şekilde karşılaşsak ne olurdu , Bir şansım olur muydu ? Çünkü o kafasında , öğretmen ve öğrenci arasında ilişki olmaz diye kodladığı ve asla değiştiremediği o düşünce ardına öyle bir sığınmış ki , belki farklı bir şekilde karşılaşsak şansım olabilirdi diye düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi . Bir dönem sonra birer yabancı gibi olacaktık belkide .

Eğer bizim için çabalamaya devam edersem , mezun olduğum zaman iki yabancı gibi temiz bir sayfa açıp baştan başlayabilir miyiz ?

Gücüm var mı emin değilim lakin tükenmiş gibi hissetsem bile vazgeçmek istemiyordum .

Seviyordum ben .

Seven bir insan , gücünün tükendiğini bile bile kendini bitirmek ister mi ?

Ben istiyorum .

Kafamı sallayıp , olduğum yerden kalkmaya çalıştım . İyi değildim ve biraz daha beynimde dönen düşünceler ile burda kalmaya devam edersem hiç iyi olmayacaktım . Hava almam lazımdı .

Bacaklarım titriyordu . Kalkmaya mecalim yokken zorladım kendimi .
Tam o sıra kapı açılma sesi gelirken umutla baktım gelene , ne kadar kırılsam bile geri gelmesini isteyecek kadar bencildi kalbim lakin içeri giren San hyung ile acıyan gözlerim tekrar dolmuştu .

" Yunho iyi misin ? "  San hyung endişeli bir şekilde yanıma çökerken sadece iki kelime yetmişti , tükettiğimi sandığım göz yaşlarımın akmasına .

" yoruldum " diyebildim sadece ağlarken , kesik nefeslerimin arasında .

" Rahatla ben yanındayım  " dedi San hyung .

" Bana akıl ver hyung , çok yoruldum . " dedim , ağlamam iç cekişlere dönerken .

" Mingi böyle biri değil , seni kırmak istemediğini biliyorum sadece sana hissetiği o duygular , kaçmak istediği gerçeklerle yüzleştiriyor onu ve kabullenemiyor . Biraz zamana ihtiyacınız var birlikte toparlayacaksınız  ben inanıyorum.  "

" çabalamıyor ki " dedim boş duvarla bakışırken .

" Çabalamıyor çünkü korkuyor ama kabullenecek , er yada geç  nereye kadar duygularından kaçacak . "

Sustum . Haklıydı .

Bir anda onu herşeyden kurtaramazdım lakin her defasında kırıldığım için boşa çabalıyormuş gibi hissediyordum . Tükenmiş hissediyordum. Ama bu vazgeçtiğim anlamına gelmiyordu .

Bekler miydim ?

Beklerdim .

Kırdığı yerden toparlardı belki .

Are You Drunk? • YunGi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin