Kaç dakika , kaç saat orada öylece kaldım bilmiyorum . Gözlerim ağlamaktan açılmıyor , sanki tüm göz yaşlarımı bir gecede tüketmişim gibi.Gözlerimi kapatıyorum , yaşadığım o dakikaları kafamdan atmak istiyorum ama nafile. Daha ne kadar parçalanacağım diyorum içimden , Daha ne kadar kıracaksın beni ? Ne kadar yakıp yıkacaksın bizi .
Koskoca bir dönem geçti o bardaki gecenin ardından , gün içinde eğleniyormuş gibi davranıp gecesinde düşüncelerimin esiri olması acıtttı canımı . Kelimeleri ile davranışları aynı olsa tamam diyeceğim , tamam Yunho sevmiyor seni lakin hissediyordum . Ben ne kadar açık olmaya çalışıp , onu girdiği o derin kuyudan çıkarmaya çalışsam bile , o bir okadar geçmişteki korkularının ardına saklanıp beni defalarca kırmaktan çekinmiyordu.
Yorulmuştum artık , o ipi tutmaya gücüm yoktu . Ellerim ipin kesiklerinden sızlarken , onun o kuyudan çıkmaya niyeti yoktu . Çabalamıyordu bile ve en çok bundan yorulmuştum , bir şeyler için çırpınan bendim sadece .
Bazen düşünüyorum . Başka şekilde karşılaşsak ne olurdu , Bir şansım olur muydu ? Çünkü o kafasında , öğretmen ve öğrenci arasında ilişki olmaz diye kodladığı ve asla değiştiremediği o düşünce ardına öyle bir sığınmış ki , belki farklı bir şekilde karşılaşsak şansım olabilirdi diye düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi . Bir dönem sonra birer yabancı gibi olacaktık belkide .
Eğer bizim için çabalamaya devam edersem , mezun olduğum zaman iki yabancı gibi temiz bir sayfa açıp baştan başlayabilir miyiz ?
Gücüm var mı emin değilim lakin tükenmiş gibi hissetsem bile vazgeçmek istemiyordum .
Seviyordum ben .
Seven bir insan , gücünün tükendiğini bile bile kendini bitirmek ister mi ?
Ben istiyorum .
Kafamı sallayıp , olduğum yerden kalkmaya çalıştım . İyi değildim ve biraz daha beynimde dönen düşünceler ile burda kalmaya devam edersem hiç iyi olmayacaktım . Hava almam lazımdı .
Bacaklarım titriyordu . Kalkmaya mecalim yokken zorladım kendimi .
Tam o sıra kapı açılma sesi gelirken umutla baktım gelene , ne kadar kırılsam bile geri gelmesini isteyecek kadar bencildi kalbim lakin içeri giren San hyung ile acıyan gözlerim tekrar dolmuştu ." Yunho iyi misin ? " San hyung endişeli bir şekilde yanıma çökerken sadece iki kelime yetmişti , tükettiğimi sandığım göz yaşlarımın akmasına .
" yoruldum " diyebildim sadece ağlarken , kesik nefeslerimin arasında .
" Rahatla ben yanındayım " dedi San hyung .
" Bana akıl ver hyung , çok yoruldum . " dedim , ağlamam iç cekişlere dönerken .
" Mingi böyle biri değil , seni kırmak istemediğini biliyorum sadece sana hissetiği o duygular , kaçmak istediği gerçeklerle yüzleştiriyor onu ve kabullenemiyor . Biraz zamana ihtiyacınız var birlikte toparlayacaksınız ben inanıyorum. "
" çabalamıyor ki " dedim boş duvarla bakışırken .
" Çabalamıyor çünkü korkuyor ama kabullenecek , er yada geç nereye kadar duygularından kaçacak . "
Sustum . Haklıydı .
Bir anda onu herşeyden kurtaramazdım lakin her defasında kırıldığım için boşa çabalıyormuş gibi hissediyordum . Tükenmiş hissediyordum. Ama bu vazgeçtiğim anlamına gelmiyordu .
Bekler miydim ?
Beklerdim .
Kırdığı yerden toparlardı belki .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Are You Drunk? • YunGi
FanfictionOkulun normal ama bir o kadarda normal olmayan öğrenci grubu, okulun normal ama bir o kadarda normal olmayan, fiziğe kafa atmış , yer çekimine meydan okumuş öğretmenlerine toplu olarak tutulursa...... Texting + düz yazı ağırlıklı Yungi ağırlıklı Ya...