Katsumi Emi Bakugou
Yatağa uzanıp sol elimdeki yüzüğe baktım. Hâlâ inanamıyordum. Tomura bana evlilik teklif etmişti.
Katsuki'ye henüz göstermemiştim, beyefendi horlamakla (!) meşguldü. Eğer görseydi kesin olarak delirirdi. Çocuk zaten deli, bir de onu Ruh Sağlığı Hastanesi'ne kapatmak istemem.
Telefonum çalarken yastığın altına elimi soktum ve telefonu elime aldım. İclal arıyordu. Gülümsedim ve aramayı açtım. O kısa pembe saçlar ve yeşil gözler ekranda gözüktüğünde kıkırdadım. İclal anında kaşlarını çattı.
“Kız bu ne hâl? Bizim libidosu yüksek, ama günah diye sevişemeyen Emi'ye ne oldu?”
Güldüm ve elimi kaldırıp yüzüğü gösterdim. İclal'in yüzünde anında bir şok ifadesi oluşurken bir kahkaha patlattım.
“Ah, Pamuk Şeker... Senin libidosu yüksek Emi artık nişanlı bir kadın.”
O yüz ifadesini görmeniz lazımdı.
İclal kaşlarını daha da çatınca tam olarak anırmaya başladım. Tanrı'm, biz nasıl anormal dostlarız ya?
“Dur, dur, dur, dur, dur... Ne!? Lan o beyaz tomurcuk kafalı sana evlilik mi teklif etti!? Benden niye izin almadı o pezevenk!?”
Elif İclal'in de tepesi atabiliyor, arkadaşlar.
Kendini yatağa bırakıp gülmeyi bıraktım ve İclal'e bakıp sırıttım. Madem tepesinin tası atmıştı, biraz eğlenebilirdim...
“Hem de nasıl bir teklif? Sahilde, elimi tutarak, en sevdiğim ve ikimizi temsil eden o şarkıyı söyleyerek... Tomura'ya yeniden âşık oldum... Hatta biliyor musun, İclal'ciğim? Bence gerdek gecesine kadar beklememe bile gerek yok. Sonuçta ben reşit bir kadınım ve Tiarus da öyle günahlara takmış bir ruh değil, değil mi?”
Arama yüzüme kapatıldığında bir an şoka girdim, ama tekrar gülmeye başladım. Ciddi olmadığımı biliyordu, ama aşırı sinirlenmişti. Doğal olarak daha da sinirlenip beni duymamak için aramayı kapatmıştı.
En sonunda son kez bir kahkaha patlatıp telefonu yastığa bıraktım ve başımı yastığa yasladım. Bakışlarım son kez o mor taşlı gümüş yüzüğe kaydı. Eğer yüzüğü size anlatacaksam, gümüş tıpkı bir sarmaşık gibiydi ve tam ortasında mor, ufak, yuvarlak bir elmas vardı. Gümüşü altından daha çok sevdiğimi biliyordu. Geleneklere veya paraya değil, benim neyi sevip sevmediğime dikkat ediyordu.
Tanrı'm, ben böyle bir adamı elde etmek için ne yaptım?
Gülümsedim ve gözlerimi kapattım. Bugün hem yirmi üç yaşıma girmiştim, hem evlilik teklifi almıştım, hem de bir engel daha aşmıştım. Biraz uykuyu hak etmiştim...
(Sabah, saat 07.00 suları)
Kapım bir anda açılıp biri omuzlarımı sarsmaya başlayınca istemsizce gözlerimi açtım. O sarı kabarık saçlar ve kırmızı gözler görüş açıma girdiğinde iç çektim. Zaten gece bir gibi anca uyumuştum, bir de Katsuki uykumun içine sıçmıştı.
Doğrulup saçlarımı düzelttim ve Katsuki'ye öfkeyle baktım. “Ne var lan, dangalak köpek?”
Biraz erkek Fatma kesilmiş olabilirim arkadaşlar, siz orasını boşverin.
Katsuki sırıtıp çarşafı üstümden attı ve yanağıma ufak bir tokat atacaktı ki bileğini kavradım ve sıktım. Tam elini geri çekecekti ki hiç görmesini istemediğim bir şeyi gördü. Bileğini sağ elimle kavramıştım.
“Siktir, o ne lan!?”
———————————————————–
435 Kelime
İlham kıtlığı çekiyorum arkadaşlar, bir sonraki bölüm için önerisi olan buraya yazsın --->
Nasılsınız? Ben mükemmelim
Yarın Bursa Kitap Fuarı'na beleşe gidiyoruz ve en az on kitap alacağım U-U
İnşallah hepinizde benim şansım olur
Belo'nuz kaçarrrrrr 💜🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya O Da İstiyorsa? (BakuDeku)
FanfictionKatsuki, Izuku'ya yıllardır yaptığı zorbalıklar yüzünden pişmandı. Üstelik yavaş yavaş ona âşık olduğunu fark etmesi de işleri oldukça zorlaştırıyordu. Yine bir gün odasında sessizce uzanırken Emi kapıyı açmış ve kardeşiyle dertleşmeye başlamıştı. E...
