GRUMPY PARTNER

15. BÖLÜM

Kolumdaki saate ufak bir bakış atıp çok az zamanımın kaldığını gördüğümde önümdeki laptopukapattım.

Bayan Syun Ah'ın kocasının bu akşamki toplantısının bitmesine yarım saat vardı ve benim yarım saatiçinde şirketinin önünde olmam gerekiyordu.

Gün içinde bayan Syun Ah'ın bana attığı bilgilerle adamı epey bir araştırmıştım. Saygın bir işadamıydı. Bu zamana kadar hakkında basında hiçbir kötü haber yapılmamıştı. Aksine diğer işadamları ve şirketinin bünyesinde çalışan insanlar ondan övgülerle bahsediyorlardı. Kendi çocuğuolmamasına rağmen durumu olmayan binlerce gence burs vererek iyi bir eğitim almalarına vesileolan hayırsever bir iş adamı olarak herkesin gönlünde yer edinmişti. Şirketlerinin aldığı plaketler,sayısız ödüllerde cabasıydı.

Öğrendiklerimden sonra böylesine düzgün bir adam nasıl olur da karısını aldatır diye düşünmektenkendimi alıkoyamamıştım ama yine emin olamıyordum. Elimdeki bilgilerle kesin bir sonucaulaşmam mümkün değildi. O yüzden bu akşam adamı takip edecek ve gerçekleri ortaya çıkaracaktım.

Çantamı boynumdan geçirip kapıya doğru aceleyle yürümeye başladım. Benim bir arabam olmadığıiçin bay Min'in arabasıyla gidecektim fakat hala gelmediği için onu beklemekle hata etmiştim sanırım.Biraz daha oyalanırsam kesin adamı kaçıracaktım. Daha taksi bulacaktım. Bir de taksicinin meraklısorularıyla uğraşmak zorunda kalacaktım ama onbin dolar için buna katlanabilirdim.

Apartmanın ağır kapısını iterek sokağa çıkarken söylenmeyi de ihmal etmedim.

Adımımı sokağa atar atmaz apartmanın önüne yanaşan arabadan inen bay Min ağır adımlarla yanımageldi. Taksi bulmakla uğraşmak istemiyordum. Hem adamı ne kadar bekleyeceğimi de bilmiyordum.Bay Min'in arabası da sabahlamak ihtimaline karşı gayet konforlu bir seçenekti.

"Hoş geldiniz bay Min. Arabanızı bu geceliğine ödünç almam mümkün mü?" Parmağımla arabasınıgöstererek konuştuğumda anahtarını bana doğru fırlattı ve arkasını dönerek açtığı kapıdan yolcukoltuğuna oturdu. Niye benimle geliyordu ya. Ben ondan böyle bir şey istememiştim ki?

"Hadi çaylak hadi." Bay Min'i duyduğumda ağlamaklı bir ses çıkarıp arabaya yöneldim. Gelmeseolmuyor muydu? Ne güzel ben tek başıma rahat rahat bu işi halledecektim ya. İşin yoksa bir de bayMin'in huysuzluklarıyla uğraş dur! Ayrıca bir de dün gece yaptığım rezillikler vardı ve ben bunlarla şuan yüzleşmeye hazır değildim.

Arabayı çalıştırıp sokaktan çıktığımda bay Min çoktan gözlerini kapatmıştı.

"Bu işte yalnız olduğumu düşünüyordum?" Tek kaşım havadayken bakışlarımı kısa bir süreliğinemerakla yüzüne çevirdiğimde uykulu bir sesle mırıldandı. "Yokmuşum gibi farz et."

Sinirle gülerek kafamı aşağı yukarı salladım. Ben niye bu kadar takıyordum ki? Evet, dediği gibiyapacak ve yanımdaki varlığını yok sayacaktım.

Arabayı geldiğim şirketin biraz ilerisine park ederek beklemeye başladım. Kulağıma dolan düzenlinefes alış verişlerinin bay Min'e ait olduğunu ve uyuduğunu biliyordum ama dönüp bir kere olduğutarafa bakmamıştım. Yaklaşık on dakika sonra şirketin kapısından çıkan adam bayan Syun Ah'ınkocası bay Kwang'tan başkası değildi. Önünde duran lüks araçtan inen şoförü olduğunu tahminettiğim takım elbiseli adam adam koşarak arka kapıyı açtığında bay Kwang ona bir şeyler söyledi.Şoförü anında kafasıyla bay Kwang'ı onayladıktan sonra açtığı arka kapıyı kapatırken bay Kwangçoktan sürücü koltuğundaki yerini almıştı. Şoförünü yanında istemediğine göre kesin kadının yanınagidiyordu. Arabayı çalıştırıp şirketten çıkan bay Kwang'ın peşine takıldım.