19. BÖLÜM

147 16 11
                                    

Merdivenleri çıkıp bay Min'in evinin olduğu kata geldiğimde kapıda konuşan bay Min ve Jungkook'ugördüm. Anlaşılan Namjoon amirim dün gece ondan istediğimiz dosyayı Jungkook ile göndermişti.

Jungkook beni gördüğünde son basamağı çıktım ve gülümsedim. "Günaydın."

"Günaydın."Jungkook gülümseyerek bana karşılık verirken bakışlarım bay Min'e döndü."Size degünaydın bay Min."

"Günaydın." Bay Min elindeki dosyadan bakışlarını ayırmadan mırıldanarak konuşmuştu ama benimmeraklı bakışlarım hala üzerinde geziniyordu. Yeni uyandığı küçük gözlerinden ve dağılmışsaçlarından belliydi. Yine her zamanki gibi üstü çıplaktı. Altında siyah bir eşofman vardı.

Onu ilk defa üstü çıplak görmüyordum ama vücudunu süsleyen dövmeleri o kadar dikkat çekiciydi ki,her seferinde dövmelerini inceleme isteğime engel olamıyordum. Bay Min için bir anlamları var mıydıyada kaç kadın o dövmelere dokunmuştu gerçekten merak ediyordum.

Birinin kolumu sıktığını hissettiğimde anında kendime geldim ve bakışlarımı bay Min'in çıplakbedeninden ayırıp yan tarafıma çevirdiğimde ne var der gibi Jungkook'a baktım. Gülerek kafasını ikiyana sallayarak tekrar önünde döndüğünde gözlerimi devirdim. Az önce bay Min'in çıplak vücudunuincelediğimi fark ettiğinden benim umutsuz bir vaka olduğumu düşünüyor olabilirdi ama pek taktığımsöylenemezdi. Adam fazla bakılasıydı ve bende elime geçen fırsatı değerlendiriyordum yani.

"Namjoon'a söyle. Benden haber beklesin. "Bay Min Jungkook'un bir şey söylemesini beklemedenarkasını dönüp eve girdiğinde Jungkook yüzündeki memnuniyetsiz ifadeyle yüzüme baktı. "Teşekküretmeyi bilmiyor mu?"

Gülerek kafamı iki yana salladım. Bay Min'in şimdiye kadar hiç teşekkür ettiğini görmemiştim.Adamın genel mizacı buydu yapacak bir şey yoktu yani.

"Buzdolabı bu ya." Jungkook buruşturduğu yüzüyle kafasını iki yana sallayarak homurdanmayadevam ederken gözlerimi devirdim. "Abartma. Sana özel bir durum değil. Genel tavrı bu."

"Sen şu an o buzdolabını mı savunuyorsun?" Savunmuyordum. Bay Min sadece Jungkook değilherkese karşı aynı tutumu sergiliyordu. Bence Jungkook gereksiz alınganlık yapıyordu şu an.

"Teşekkür ederiz." Sahte bir şekilde gülümseyip Jungkook'un omuzunu pat patladım. Daha fazla bukonuyu onunla tartışmak istemediğimden bay Min adına teşekkür etmiştim ama o bu durumdan yinede memnun gözükmüyordu.

"Sen değil o teşekkür etmeliydi Haru."

Jungkook ile üniversiteden bu yana arkadaştık ve onu iyi tanıyordum. Normalde böyle detaylara fazlatakılan bir insan değildi. Sanırım bay Min'e bir miktar uyuz olmuştu gerçi bay Min'i ilk tanıdığımdabende fena uyuz olmuştum ama artık farklı düşünüyordum.

Bakışlarımı bay Min'in kapısına çevirip derin bir nefes aldım. "Aslında değişik biri. Hatta şimdiye kadartanıdığım erkeklerden çok değişik. Sandığın gibi buzdolabı değil. Onu tanımıyorsun çünkü. Sadeceduygularını belli etmekten hoşlanmıyor hepsi bu."

"Ama sen ondan hoşlanıyorsun sanırım?" Jungkook'un bir anda gülerek sorduğu soruyu duyuncaşaşkınlıkla ona döndüm. Yaptığım açıklamadan sonra konuyu buraya nasıl getirmiştianlayamıyordum.

Jungkook kıstığı gözleriyle yüzüme bakmaya devam ederken ciddi ciddi benden bir cevap beklediğinianladım. Anında üzerimdeki şaşkınlığı atarak kaşlarımı çattım.

"Ne alakası var be!" Ben çemkirerek konuştuğumda Jungkook sırıtarak kafasını aşağı yukarısalladı. "Kesin hoşlanıyorsun. Az önce adamı gözlerinle yedin. Laf da söyletmiyorsun."

GRUMPY PARTNERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin