BÖLÜM YİRMİ SEKİZ: Hatırlama!

567 75 68
                                    

Yukarıdaki videoyu yapan kanal sahibine buradan boooolca sevgi gönderiyorum, teşekkür ederim gerçekten❤️‍🔥

Keyifli okumalarr biriciklerim (:

Hektor duruşunu dikleştirdiğinde her zerresine yayılmış siniri hissediyordum. Diana onun için fazlasıyla değerliydi bunu anlamak için dahi olmaya gerek yoktu.

"Onu götürme Hektor."

Hektor ile aynı anda konuşan kişiye döndüğümüzde istemsizce kaşlarımı çattım.

"O daha güçlerini kontrol bile edemiyor, her şeyi mahvedebilirsiniz."

"Başka çarem yok," diyen Hektor'un sesi çatlamıştı.

"Onu öldürecekler, eminim bu akşam onu halkın önünde asacaklar."

"Onu götürsen bile her şey daha kötü olabilir," derken Rex yavaşça Hektor'un yanına geldi. Birbirlerine bakışları abi kardeş gibiydi ve gerçekten yakın olduklarını o an anladım.

"Hiçbir şey kötü olmayacak," dedim emin çıkan sesimle.

"Nereden biliyorsun?" derken meydan okur gibi başını dikleştirdi.

"Güçlerini kontrol edemeyen biri güçsüz birinden farksızdır. Nasıl Hektor ve Diana'yı da yakarak öldürmeyeceğinden bu kadar eminsin?"

Bilmiyordum. Haklıydı, ne yazık ki haklıydı.

"Kendini güçlü sandığından beri akılsızsın," dediğinde ağzından alay eder gibi bir ses çıktı.

"Kendimi güçlü falan sanmıyorum, ben zaten gücün ta kendisiyim."

"Ama ne eksik?" dediğinde benimle oyun oynuyor gibiydi.

"Sen kendinin farkında bile değilsin."

Ne demek istiyordu? Hafızamın olmadığını mı ima etmişti?

"Rex," diyerek lafa atıldı bir anda Hektor.

"Diana'yı savaş çıkmadan o saraydan alamam, onu götürmeliyim. Biraz gözlerini korkutması bile yeter," diyerek derin bir nefes aldı. "Benim başka çarem yok."

"Gidin," derken eliyle saçlarını arkaya doğru taradı Rex.

"Akşama kadar gelmezseniz Karanlık Krallığı'n ordusu ile orada olurum."

"Savaş çıkarırsın," dediğimde tam gözlerimin içine baktı.

"İşte bunu diyorum, sen kendinin farkında değilsin."

Hüzünle karışık bana gülümsediğinde kaşlarımı çattım.

"Savaşsa savaş ben senin için ömrümü bile veririm."

Sertçe yutkunduğumda ilk kez kendimi ona yakın hissettim. Sanki yanlış olan şey benim onun yanında olmayışımmış gibi hissettim.

"Bana on dakika ver, madem kraliçe ile görüşeceğiz ona göre giyineyim."

"Bekliyorum," dediğinde usulca yürümeye başlamıştım ki arkamı dönüp beni izleyen iki adama baktım.

"Bu akşam bana bir çikolatalı kek borçlusunuz," dedim az önce bir lokma alamadığım keke bakarak ve içeri bir anda karardı. İstemsizce Rex'e baktığımda yanlış bir şey söylemişim gibi hissettim. Yüzüme öyle garip bakıyordu ki ürperticiydi. Ne olduğunu sorgulamak istesem de vaktimin sınırlı olduğunu hatırlayıp hızlıca merdivenlere yöneldim. Kendi odama girdiğimde ilk yaptığım şey hemen en güzel elbiseyi seçmek oldu. Kabarık elbisenin üstümdeki duruşunu sevdiğimi hissedince hemen saçlarıma şekil verdim ve ağır olmayacak şekilde yüzümü renklendirdim. Yüksek topuklularımı giydiğimde ise tamamen hazırdım. Bir kraliçe olarak bir kraliçe ile görüşmeye gidecektim.

Cehennem Ateşinin VarisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin