BÖLÜM DOKUZ: "Ölüm"

1.2K 145 58
                                    

Ben geldimm, nasılsınız? Şöyle bol şaşırmalı, bol heyecanlı bir bölüm hazırladım. Gerçi bu kitapta ben istemesem bile sürekli bir şeyler oluyor da neyse. : )

Hadi bakalım, bu bölüm bol bol yorum yapın hepsine tek tek bakacağım.♥


 Tenimde hissettiğim soğuk rüzgar ve hemen arkamdan gelen sesle Owen boynumdaki hançeri çekti.

"Ne de değerli bir sürtük ama herkes seni koruyor."

İçerideki rüzgar daha soğuk ve daha çok eserken artık hiçbir şeyi seçemeyen gözlerimi kapattım. Boynumdan akan sıvının bedenimi karıncalandırarak boynumdan akışını hissediyordum.

"Çık git şuradan Owen."

İğrenç kahkaha tüm mekanda yankılanırken ben artık bayılmamak için sadece seslere odaklanmaya çalışıyordum.

"Bunda ne buluyorsunuz anlayamıyorum. Krallığı yok, güçleri yok, serveti yok. Sadece saçma bir kehanet yüzünden değerli."

İçerideki uzun sessizlik kendimi sorgulatıyordu ve başım her an kopacakmış gibi ağrıyordu.

"Owen," dedi Hektor. Öyle garip bir tınıda söyledi ki o komik halini gerçek bir varis almıştı. Geleceğin rüzgar kralı. "Annenden korktuğun için mi bu kadar öldürmek istiyorsun onu. Kraliçe Ulrika seni çok korkutuyor olmalı. Oğlunun hiçbir işe yaramayan bir olduğunu düşünüyor olabilir."

Toprağa sıkışmış bedenimi iyice sıkışmış hissetmeye başladım.

"Seni öldürürüm Hektor."

Bu sefer gülen Hektor oldu. Alaycı, aşağılayıcı gülüşü kulaklarımda çınladı. Etraf artık tenimi yakacak kadar soğudu.

"Az önce Perla'ya yaptıklarını götün yiyorsa bana da yapsana."

Gözümü açamasam bile birbirlerine nasıl düşmanca baktıklarını tahmin edebiliyordum.

Toprağın titreyip sanki bir şeyler yıkılıyormuş gibi sarsılması üzerine etraf iyice birbirine girdi. Ne olduğunu görmek için istemsizce gözlerimi açsam bile sadece birbirine giren renkleri görebiliyordum. Midemin bulantısı her geçen saniye artıyordu.

Sürekli bir şeylerin kırılma ve bağırış sesleri geliyordu ve yüzümü yakan rüzgara karşın toprağa sıkışan bedenim hiç iyi durumda değildi.

"Bakalım krallıklar da araya girince bu kadar rahat olabilecek misin Owen."

"Bu kız ölmeden hangi krallık arkasında durursa dursun yıkıp geçeceğim."

"Ben ve krallığımın kimin arkasında duracağı açık Owen, sen nasıl yıkıp geçeğine düşün. Kraliçe'ye yapacağın mazeret konuşmasını hazırladın mı? Gidip onunla uğraşsana."

"Bu orospu için krallığını savaşa mı sürükleyeceksin, Hektor sen her zaman aptalın tekiydin ama şimdi hem aptal hem de cahilsin."

Hektor gülünce ortamdaki rüzgar hızlandı artık saçlarım yüzüme çarpıp tokatlanıyormuşum gibi hissettiriyordu.

"O orospu değil arkadaş ama senin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim köstebek."

Biri beni şu topraktan çıkarıp bir bardak su vermeliydi. İçimde ateş yanıyordu resmen.

"Bu sana son uyarım Owen. Ya varisi bırak git ya da dönülmez bir savaşı nasıl başlattığını annene anlat. Hangisi daha mantıklı?"

"Bunu neden yapıyorsun? O benim babamın katili? Bırak git, görmedim de. Akademi tatil. Seni alakadar bile etmez. Hektor yıllardır krallıklarımız ittifak bunu bozma," diye bağırdı. İsyan ediyordu.

Cehennem Ateşinin VarisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin