Yarın bayramken ben erken kutlayıp sizi sevindireyim dedim. Şimdiden hayırlı bayramlar güzellerim, benim yerime de bol bol geziiin. Keyifli okumalar❤️🔥🔥
Lütfen oy atmayı unutmayın!
Gözlerim büyürken o elini usulca Rex'in sol yanına yaklaştırdı. Çırpınışlarım çoğalırken dilsiz bir insanın çıkardığı sesleri çıkarıyordum. Ayaklarımı saran zincirler giderek derime işlerken birer bıçak gibi hissettiriyordu.
"Rex," diye çırpınıyordum. "Hayır," diyordum ama sesim çıkmıyordu. Bağırmaktan sesimi yok etmiştim. Boğazımı hissetmiyordum.
Ateş istiyorum, diye düşündüm ellerim toprağı kavrarken. Gözlerim deli gibi etrafı taradı tek bir kıvılcım için ama bu orman ona aitti, ateş yoktu.
Ateş istiyorum. Cehennemi buraya getirmek istiyorum.
Gözlerim çaresizlikle kapanırken ellerim soğuk toprağı kavramıştı.
"Yalvarırım," diye oynadı dudaklarım. "Onu kurtarabileyim."
Sol gözümden sıcak bir damla daha gözyaşı süzüldüğünde gözlerimi açtım ve yere düşen gözyaşıma baktım. Minik su damlası yere değdiği an etraf alev almaya başlarken yer beşik gibi sallanıyordu.
Rex gözünü açtığında, tilkiden bir hayvansı sesler çıktı. Rex'den hızlıca uzaklaşırken başını gerçek bir tilki gibi öne uzatmış etrafında dönüyordu.
Benim etrafımı saran ateş istemsizce başımı dikleştirmemi sağlarken ölümle yaşam arasında duyduğum o sözü hatırladım.
"Perla, Anka'yı nasıl çağıracağını biliyor musun? Tek bir kıvılcımın olmadığı yerde bile cehennem ateşini çağırabilirsen Anka'yı da çağırmış olursun."
Bilincim bana oyunlar oynarken etrafta bir kuşun sesi yankılandı.
Bedenimdeki acıyı umursamadan sessizce kahkaha attığımda halen delice ağlıyordum.
"Lanet olsun, seni az önce öldürmeliydim," dedi.
Hata yapmıştı, o adam geçmişimdi. Geleceğimde yeri yoktu belki ama tüm kalbim ve bedenim onu korumayı kendinden daha çok önemsiyordu ve ben bunu her zerremde hissedebiliyordum.
Korkuyordu. Etrafımda gürleyerek yanan ateşten değil belki ama üstümüzde bağırarak uçan kuştan korkuyordu.
Başımı kaldırıp gururla uçan kuşa baktığımda onun yuvarlak çizerek üstümde uçuşu kalbimi hızlandırıyordu. Ayaklarımdaki zincirlerle ayağa kalktığımda, Anka son hız yere doğru süzülmeye başladı. Öyle büyüktü ki bu ormanı tek bir kanadıyla yok edebilirdi ve kanadından düşen bir tüy ayak bileklerimdeki zincirleri kırıverdi. Bileklerim acı ile kasılırken, inlemeye benzer bir ses çıkardım ve Rex ayağa kalktı.
Şimşek Krallığı'nın hayvanının etrafını saran sis birden onu büyük ve güzel bir tilkiye dönüştürdüğünde gerçek formunu görmüş oldum. Kuyruğuna basılmış bir hayvana benzer bir ses çıkarıp koşmaya başladığında tepemde uçan Anka da onun koştuğu yöne doğru uçmaya başlamıştı.
Rex gözlerini ayırmadan bana bakarken etrafımda yanan mavi ateş usulca sönmüyordu. Gözlerim artık renkleri karıştıracak kadar kararıp bulanıklaşıyordu ama ben de gözlerimi ayırmadan Karanlık Kral'a bakıyordum.
Onu kurtarmıştım, ölmek üzereydik, her şey bitmek üzereydi. Kurtulmuştuk. Canım çok yanıyordu. Ateş tamamen söndüğünde titreyen bacaklarım kendini bıraktı. Koşarak beni tuttuğunda halen ağlamak istiyordum, her şey çok karışmıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/338347782-288-k240959.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Ateşinin Varisi
Fantasy"Kızımız halkımızı uyandıracak." Kaderi daha doğmadan belirlenen kız, cehennem ateşinin efendisi... "Hakkın olan okula gel." Ne yazık sadece hakkım olan okul mu bununla mı yetinecektim? İntikamım onu kim alacaktı? "Kayıp krallığın kızı, lanetli kra...