beautiful oblivion-jeonglix ✓

15. poşet,

merhaba merhaba

seni çöpe atacağım poşete yazık✌️

iyi okumalar💖

🌀🌀🌀

Ertesi günü kampüste yürürken Chan'ın kuzenini gören Jeongin geçen gün olanlar adına konuşup selam vermek istemişti.

"Merhaba Changbin, nasılsın?" uzun zamandır Jeongin'le karşılaşmayan Changbin'in yanındaki çocuk uzaklaştığında Jeongin'e dönmüştü.

"İyiyim Jeongin, sen?"

"Chan umarım geçen gün sana zorluk çıkartmamıştır, keşke bana söyleseydin gelir götürürdüm." denilene kaşlarını çatan çocuk ne olduğunu anlamasa bile kuzenini zor durumda bırakmak istememişti.

"Sorun yok hem biraz vakit geçirmiş olduk." Jeongin'e verilen cevap sarhoş olan biri için denilmesi garip gelmişti.

"Yani sarhoş hâli pek çekilmez o yüzden..."

"Aah, sarhoş evet. Ama iyiydi biraz ben ilgilendim." dediklerine verilen cevaplar ve ilk defa duyuyormuş gibi mimikler aldığı çocuk gitmeliyim diyerek hızlıca uzaklaştığında Jeongin'in kafası karışmıştı.

Elinde tuttuğu kitaplarla yürümeye devam eden çocuk aradığı sevgilisinin yanına gittiğinde Felix gülümseyerek yanına gelmişti.

"Selam sevgilim, çok seveceğin bir şey aldım. Yani daha doğrusu ayarladım diyebiliriz." Felix'in mutluluğuyla Jeongin de sevinirken heyecanla ona bakmıştı.

"Nasıl bir şey, çok merak ettim." dediğinde elinde iki bileti gösteren Felix ona gülümsemişti.

"Bize konser bileti aldım hem de en sevdiğin grup, bak." şehir dışında olan konserden haberi olan Jeongin elindekileri öylece bırakıp sıkıca Felix'e sarılmıştı.

"Bizim orda bir evimiz var belki biraz önceden gideriz dedim, bu yüzden senin tatil günlerini sormuştum." onayla başını sallayan Jeongin teşekkür ederek Felix'e baktığında gözü biraz ötedeki ikiliye takılmıştı.

Chan'ın birkaç adım ötesinde duran Minho elindeki poşeti uzatıyordu, Felix'ten odağını kesen çocuk poşetten hafifçe çıkararak Chan'ın baktığı kıyafetleri görünce kalp atışını kulaklarında duymuştu.

Felix ne olduğunu anlamaya çalışıp baktığı yere bakıyorken Jeongin hızlı hızlı yürüyerek ikiliye doğru gidiyordu, gelen Jeongin'i fark eden Chan ve Minho şokla çocuğa bakarken Jeongin geldiği gibi Chan'ın yüzüne yumruğunu geçirmişti.

"Nasıl yaparsın lan bunu?" Felix tekme atan Jeongin'i kolundan tutarak uzaklaştırıp bağırmıştı. "Kes şunu ne yapıyorsun?"

"Çünkü Minho'yla yattı." Felix duyduğuyla istemeden elini gevşettiğinde Jeongin yine Chan'a saldırmıştı.

"İğrençsin Bahng Chan, bununla nasıl sevişirsin?" Minho kendisine denilen hitapla suskun kalmaya devam ederken, gerçekten kıyafetlerin sırası değilmiş bunu nasıl düşünemem, diye kendine kızmaya devam ediyordu.

Chan hiçbir şekilde konuşmazken çevredeki insanların odağı olduklarını fark eden Felix Chan'ın omzunu yutup "Herkes bize bakıyor, eve gidelim." dediğinde Chan hiçbir şey demeden elindeki poşetle önden yürümeye başlamış Felix'te koluna girdiği Jeongin'i yürütmüştü.

"Orospu. Arkadaşlıklarımdan ne istedin?" zorla yürütülen Jeongin Minho'ya bağırdığında Felix susmasını söyleyerek onu zorladığında ordan uzaklaşmışlardı.

Öylece etrafına bakan Minho birkaç garip bakışı üstünde hissederek huzursuz olduğun için hızlı hızlı yürümeye başladığında tanıdık sesi duymasıyla durmuştu.