" Anne!" diye bağırdı Bora, hızla Leyla teyzeyi tuttu ve kucağına aldı. Kurşunun geldiği noktaya baktığımda yüzünde kar maskesi olan birini gördüm. Çantamdan silahı çıkarıp adama ateş ettim. " Asena, ambulansı ara ne olur! Onu bulduğum gibi kaybetmek istemiyorum!" diye bağırdı Bora, adam yere yığılırken hızla telefonu çıkarıp ambulansı aradım. " Alo, Unutma-beni kitapçısında saldırı düzenlendi iki yaralı var." dedim,
" Tamamdır, ambulans gelene kadar yaralılara müdahale etmeyiniz ambulans yolda." dedi kadın, kar maskeli adamın yanına koştuğumda hızla maskeyi çıkarıp adamın fotoğrafını çektim
Bora'ya baktım, annesini kucağına yatırmış başında ağlıyordu. Bir şey diyemeden hızla Bora'nın başına gittim, Leyla teyzenin yarasına baktım. Kurşun belinden sıyırmıştı, " Leyla teyze beni duyuyor musun?" dedim,
" Evet..." dedi mırıldanır bir biçimde, " Kurşun sadece sıyırmış ağır bir şey yok tamam mı? Birazdan ambulans geliyor." dedim, " Asena, eminsin değil mi? Bir şey olmayacak." dedi Bora,
" Eminim Bora." dedim, 2 ambulans kitapçının önüne geldiğinde Leyla teyzeyi ve adamı ambulansa bindirip götürdüler. "Bora." dedim, kafası bana döndü.
" Efendim?" dedi, telefonumu çıkardım ve adamı gösterdim. " Bu adamı tanıyor musun?" dedim,
" Sende bu adamın fotoğrafı niye var Asena?" dedi sinirli bir şekilde, " Çünkü annene ateş edende bu adamdı." dedim, "Kendisi bir terörist, karısı da öyle. Görev halindeyken karısını öldürdüm ama kendisi ölmedi." dedi Bora, hızla motora atlayıp ambulansı takip ettik. Hastaneye vardığımızda Leyla teyzeye gereken şeyler yapılmıştı ama şöyle bir sorun vardı.
Adam ölmüştü. Sıktığım kurşun kalbine gelmişti savcı olduğunu tahmin ettiğim bir kadın bize doğru yaklaştı. " Asena Tekin siz misiniz?" dedi, " Evet benim, siz kimsiniz?" dedim,
" Ben Cumhuriyet savcısı Asrın Karahan, kürt asıllı sanığı sizin öldürdüğünüz kitapçının kamera kayıtlarında var. Neden yaptınız?" dedi, " Kaçmasın diye." dedim, " Kalbine ateş ederek mi?" dedi kadın,
" O anın şoku ile neresine ateş ettiğimi göremedim." dedim, " Ama bir sivili öldürdüğünüz için mahkemede yargılanacaksınız en yakın sürede avukatınız ile bir karakolda ifade verirseniz iyi olur çünkü emin olun bu davayı bırakmayacağım." dedi ve hızla uzaklaştı. " Ne yapacağım Bora?" dedim, " Gülüm adama niye ateş ettin?" dedi Bora,
" Kaçmasın diye, dedim ya." dedim, " Kızım mahkemede sende silah olduğu da konuşulacak. Diplomandan olabilirsin Asena." dedi Bora, sessizlik oluştuğunda bu abim ve Zeynep'in bağrışmaları ile sona erdi.
" Asena bir sivili öldürmek ne demek!" diye bağırdı abim, " Annem nerde!" diye bağırdı Zeynep,
" Abi adam Leyla teyzeye ateş etti ben kaçmasın diye ateş etmek zorunda kaldım ben..." derken gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. " Kızım senin o silahının ruhsatı bile yok." dedi abim,
" Abi..." dedim ve hıçkırmaya başladım. " Asena, hapis cezası bile alabilirsin farkında mısın? Adamın yakınları senden şikayetçi olursa bittin. Hareketlerini düşünmeden yapıyorsun, ama bu işin sonu nereye gidecek diye düşündüğün yok." dedi,
" Abi gerçekten ben o anın şoku ile." derken tekrar sözümü kesti. " Şok ile kim kimin kalbine sıkıyor Asena? Bir de eşkıya mı oldun başımıza?" dedi, kalbim sıkışmaya başlamıştı.
Diplomam gidecekti, hapis yatacaktım, katil olmuştum. " Komutanım, bir avukat arkadaşım var. Asena'nın avukatı olmasını rica ederim. İşini iyi yapar, en azından cezasını indirtebiliriz." dedi Bora,

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASENA
UmorismoAskeri lise de deprem nedeniyle askeri lise öğrencileri normal lisede eğitim görmeye başlarlar ve Yüzbaşı Bora Sipahi unutmak zorunda kaldığı geçmişiyle yüzleşir.