16.BÖLÜM

25 10 0
                                    

(Yazarın Anlatımı)

Doktor sonunda ameliyathaneden çıktığında ilk ve tek gördüğü kişi Asena oldu, koltuğa oturmuş uyuyordu. Kızı görünce şok olmuştu Mete, hem liseden hem fakülteden arkadaşıydı Asena. Lisede adeta ayaklarına kapanmıştı sevgili olabilmek için. Ama kalbine ok saplayan bir an vardı, çok net hatırlıyordu. 

Mete hiç olmadığı kadar heyecanlı ve tedirgindi, en yakın arkadaşına ' Sevgili olalım mı?' diyecekti, elindeki kırmızı güllere baktı ve sırıttı. Asena'nın yanına yaklaştığında gül buketini kıza uzattı ve boğazını temizleyip konuşmaya başladı. " Asena, ben senden çok hoşlanıyorum. Sen çok güzel bir kızsın, sevgili olalım mı?" dedi Mete, Asena yavaşça gül buketini eline aldı ve şaşkınlık ile Mete'ye bakakaldı. Mete en yakın dostuydu, her şeyini biliyordu. Bora'yı bile.

" Mete, ben yapamam. Bunu kabul edemem." dedi Asena, Mete'nin omuzları çöktü ve kaşları çatıldı. " Neden kabul edemezmişsin?! O adam seni unuttu Asena! Anla artık şunu, yazık değil mi sana? Omuzumda döktüğün o kadar göz yaşına?" dedi Mete, 

" O beni unutmaz Mete! Unutmak zorunda kalmıştır. Şimdi bunları al bir tarafına sok." dedi ve buketi Mete'nin suratına fırlatıp okulun içine girdi. 

" Asena?" dedi Mete, Asena yerinden zıpladı ve karşısındaki Mete'yi görünce şok olmuş bir şekilde kaldı. " Mete?" dedi Asena, " Bora'nın ameliyatını yapan doktor benim, durumu ağır. 5 kurşun yarası var, şuan yoğun bakımda yatıracağız. Durumu iyileşmezse Ankara'ya gönderebiliriz." dedi Mete, Asena'nın gözleri doldu. 

" T-tamam." dedi Asena sadece, Alparslan seri adımlar ile Asena'nın yanına geldiğinde Mete'yi görünce kaşları iyice çatıldı. " Ne işin var burada?" dedi huysuzlukla, Mete'yi oldu olası sevmemişti. Asena'ya olan bakışlarından, tavrından Asena'dan hoşlandığını fark etmişti.

" Bora'nın ameliyatına ben girdim." dedi Mete, "İyi, şimdi yürü git." dedi ve Asena'ya doğru yaklaştı. " Durumu nasılmış?" dedi anda Asena'nın gözlerinden süzülen yaşlar ile iyi olmadığını anladı. " Yoğun bakımdaymış abi... İyileşmezse Ankara'ya göndereceklermiş." dedi Asena, ağlaması daha da şiddetlendi ve nefes alamaz hale geldi. 

" Bende mi annemin yaşadıklarını yaşayacağım abi?" dedi, Alparslan Asena'ya sarıldı ve konuştu, 

" Böyle bir şey olmayacak Asena, Bora iyileşecek." dedi Alparslan, tesellisi bu kadardı. Kendini bile teselli edemeyen bir adam başkasına şifa olamazdı. Sessizlik Leyla'nın gelmesi ile sona erdi, 

" Bora nasıl?" dedi, Alparslan kollarını Asena'nın üzerinden çekti ve Leyla'ya döndü. 

" Durumu ağır, yoğum bakımda." dedi düz bir sesle, Leyla'nın omuzları çöktü. Kızaran gözleri tekrar doldu. " Yusuf amca nasıl?" dedi Asena, " Çok ağırmış durumu, çok kan kaybetmiş. Vücudunun çoğu bölgesinde kırıklar varmış." dedi Leyla, Asena burnunu çekti ve Leyla'ya doğru yürüdü. Bir süre baktıktan sonra sıkıca sarıldı kadına, iki kadın. İki aynı kader.

" Kızım..." dedi Leyla sessizce, " Annem..." dedi Asena sessizce, Alparslan öksürdüğünde Asena bir kaç saniye ona baktı. Alparslan gözleri ile gelenleri işaret ediyordu, Ali Albay ve Mert onlara doğru yürüyorlardı. 

" Durumu nasıl Leyla Hanım?" dedi Ali Albay, " Çok ağırmış durumu Ali Bey." dedi Leyla, Ali Albay karşısındaki kadına bir kaç saniye baktı ve konuştu. " Bir şeye ihtiyacınız olursa biz her zaman buradayız Leyla Hanım. Bu arada, Bora nasıl?" dedi Ali Albay, bu sefer Asena cevap verdi.

" Yoğun bakıma almışlar, iyileşmezse Ankara'ya yollayacaklarmış." dedi, 

" Alparslan komutanımı korumak için yaralandı değil mi?" dedi Mert, Alparslan'ın bakışları ile karşı karşıya kaldığında gözlerini kaçırdı. " Kusura bakmayın, saçmalıyorum işte." dedi Mert

ASENAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin