(Asena'nın Anlatımı)
"Yazması oyalı, kundurası boyalı
Yar benim aman aman, yar benim." diye mırıldanırken Bora'nın serum takılı elini tuttum,
" Uzun da geceler yar boynuma sar benim, aman aman, sar beni." dedim, gözlerime çöken ağırlığa rağmen gülümsemeye çalıştım. " Hatırlıyor musun Bora?" dedim ve dudaklarımı ıslattım,
" Bir gün lojmanda bir çocuk saçımı çekti diye o çocuğu dövmüştün, sonra babam bana kızacak diye tüm gün odandan çıkmamıştın." dediğimde gözlerimden süzülen yaşları elimin tersi ile sildim. Bora yoğun bakıma kaldıralı bir haftayı geçmişti, daha yeni ona dokunabiliyordum.
" Hatırlıyorum..." dedi kısık bir ses, öne eğdiğim kafamı kaldırdım ve Bora'ya baktım. Gözleri kapalıydı, hayal mi görmüştüm? Daha doğrusu duymuştum? " Bora?" dedim umut dolu bir sesle,
" Güzel gözlüm." dedi, gözlerimden süzülen yaşlar hızlandığında göz yaşlarımı silmek için eli yüzüme doğru uzandığında yüzünü buruşturdu. " Kaç kurşun yarası yedim ben?" dedi,
" Beş." dedim ve eline daha sıkı yapıştım, " Ben bir tane hissetmiştim." dedi,
" Ailem nerde? Tim nerde?" diye devam etti, " Herkes iyi çok şükür, timde iyi. Dün tekrar göreve gitmişlerdi." dedim, " Maşallah." dedi ve sırıttı, " Sen iyi misin sevgilim? Ağrın var mı?" dedim,
" Var... Ama geçer inşallah." dedi, hızla ayağa kalktım. " Doktor çağıracağım bekle." dedim ve hızla odadan çıkıp bir doktor çağırdım, adam önden girdiğinde ben arkada kaldım ve hızla Leyla teyzenin yanına koştum.
" Leyla teyze, Bora uyandı." dedim heyecanla, bana döndü dolu gözler ile. " Y-usuf'un kalbi... Durmuş..." dediğinde beynimden vurulmuşa döndüm. Arkadan bir şeyin yere düşme sesi geldi.
" Ne?!" diye bağırdı Zeynep, ona baktığımda elindeki kahvaltı tepsisi yere düşmüştü.
" Anne ne demek kalbi durmuş!" diye devam etti Zeynep, " Şuan tekrar çalıştırmak için uğraşıyorlar." dedi Leyla teyze, nefes almakta çok zorlanmıştım. Annem ve babam eve gitmişti, ama Yusuf amcanın durumu anlaşıldığı gibi ağırdı. Babam ile konuştuğumda 'Bana işkence edilmesin diye öne atladı.' demişti,
"Asena! Bora'nın durumu iyi. Bir kaç haftaya toparlar inşallah, Yusuf amca nasıl?" dedi Mete,
" Kalbi durmuş..." dedim ve gözümden bir damla yaş süzüldü, " Ne?" dedi Mete şok içinde,
" Müdahale ettiler mi?" diye devam etti ve biz cevap vermeden hızla Yusuf amcanın olduğu odaya koştu. " Abim nerde?" dedim, " Görevden gece yarısı geldiler, birazdan gelir." dedi Zeynep, " Geldim, ama Asena şöyle bir durum var ki. Alptuğ'a saldırmışlar şuan o da hastanedeymiş bakabilir misin?" dedi,
" Kim? Neden saldırmış?" dedim, " Bilmiyorum, görevden geldikten sonra ben bir dolaşayım diye çıktı, 9-10 adam saldırmışlar. Bir isim söyledi ama tam hatırlayamıyorum." dediği anda odama koştum ve hazırlanıp vezneye Alptuğ abinin odasını sorduktan sonra yanına gittim.
Sedyenin üzerinde uzanmış bekliyordu, ağır bir durumu yoktu şükür. Ama yarası çok fazlaydı,
" Abi tişörtünü çıkarır mısın?" dedim, gözlerini yavaşta açtı ve tişörtü sıyırdı. Yaralarına baktığımda hepsinin sıyırık olduğunu gördüm. Bir kaç tane dikiş atılması gereken vardı,
" Ağır bir durum yok, Alparslan zorla getirdi." dedi, o anda kapıda abim belirdi.
" Ulan yerler kan gölüydü, aklım çıktı." dedi abim, " Abartma, kanım çok benim." dedi Alptuğ abi,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASENA
UmorismoAskeri lise de deprem nedeniyle askeri lise öğrencileri normal lisede eğitim görmeye başlarlar ve Yüzbaşı Bora Sipahi unutmak zorunda kaldığı geçmişiyle yüzleşir.