ASENA

20.BÖLÜM

Bora odasında oturmuş kitap okumaya çalışıyordu, bu sakin an kapının çalmasıyla ve içeri 

" Zeynep! Sana dondurma aldım!" diye bağırarak giren Alparslan ile sona ermişti, sorun Alparslan'da değildi, sorun Bora'ya doğru yaklaşan tehlikedeydi. Yani Asena'da, sabah saklambaç oynarken onu buldu diye Bora'nın burnunu ısırmış ve morartmıştı. 

Bu durumu kimse görmese Bora utanmazdı ama Fatih'in bu durumu görüp kahkaha atmasıyla Bora yerin dibine girmişti. Koşarak eve çıkmış ve odasına gidip kitap okumaya başlamıştı.

Bora yine de odasından çıkmamayı tercih etti ve kitabına devam etmeyi umdu. Babası ona ödev vermişti, daha okula başlamasa da okumayı ona önceden öğretmişti. 

" Koca burun! Koca burun!" diye bağırarak Bora'nın odasına daldı Asena, " Git kızım başımdan!" diye bağırdı Bora huysuzlukla, " Nabıyon koca burun!" diye bağırdı Asena, 

" Bana koca burun deyip durma! Pasaklı." dedi Bora, " Derim derim koca burun! Koca burun!" diye bağırıp dil çıkardı Asena, " Çık odamdan!" diye bağırdı Bora, " Çıkmam ki bana nee!" diye daha yüksek sesle bağırdı Asena, " ASENA ÇIK ODAMDAN!" diye gürledi Bora, Asena'nın alt dudağı titremeye başladı. Bora panik ile kitabı bırakıp kıza yaklaştı,

" Tamam bağırmak istemedim, özür dilerim, ne olur ağlama." dedi Bora, " Bana bağırdı..." derken tam çığlık atarak ağlamaya başlayacağı sırada Bora kızın ağzını tutup alnına dudaklarını bastırmıştı. 

Asena'nın ağlaması anında içine kaçmış, yüzünde hınzır bir gülüş belirmişti. "BABA! BORA BENİ ÖPTÜ!" diye bağırarak odadan çıktı Asena, " Şimdi yandım." dedi Bora, hemen kızın peşinden koştu, 

" NE YAPTI NE YAPTI!" diye bağırdı Fatih, sinirden gözü seğirmeye başlamıştı. 

" Beni öptü hem de buramdan!" diye bağırıp alnını parmağı ile gösterdi Asena, " Şerefsize bak! Nasıl bastırdıysa morarmış!" diye bağırdı Fatih tam Bora'yı kolundan tutup çekecekti ki Yusuf'un oğlunu kendine doğru çekmesiyle Bora'nın korkusu bir nebzede olsa azalmıştı.

" Rahat bırak oğlumu Fatih." dedi ve Bora'yı dizine oturttu, " Nasıl senin oğlun benim kızımı rahat bıraksın." dedi Fatih huysuzluk ile, " Diyene bak, senin kız içeri girer girmez koşuyor yanına." dedi Yusuf, 

" Kesin büyü yaptı o bacaksız." dedi Fatih, " Ne büyü yapacak, asıl sen bizim oğlanın burnuna bak. Dişlerinin izi hala gitmiyor!" diye celallendi Yusuf, "İyi yapmış benim pamuk kızım, sobelemeseymiş." dediğinde Yusuf'un kaşları çatıldı. " Bak eski huyundan hiç bir şey kaybetmemiş. Bu eskiden de böyle oyun bozandı." diye söylendi Yusuf, 

" Kes lan." dedi Fatih, " Sen kes lan, öptüyse öptü işte ne olmuş?" dedi Yusuf, o anda Asena babasının önündeki kupayı alıp içindekini Bora'nın suratına attı. 

O anda Bora'nın suratına gelen siyah asitli şey ile Bora yüzünü buruşturdu ve o anda Asena koşmaya başladı.

"ASENA!" diye bağırdı Neslihan, " Zilli! Yolacağım senin o saçlarını kaçma!" diye bağırıp koşan Asena'nın peşinden koşmaya başladı. "Koca burun bırak peşimi!" diye bağırdı Asena,

" Kaçma pasaklı!" diye bağırdı Bora, en sonunda Asena'yı odasında tutuğunda 

" Ben ne yapayım sana şimdi?" dedi sakin bir sesle, Asena o anda Bora'nın gamzesinin üstüne derin bir öpücük bıraktı. Bora'nın kulakları, yanakları, her yeri kıpkırmızı olmuştu. 

" Öptüm geçti, hadi oyun oynayalım." dedi Asena, Bora'da hala tepki yoktu. Sadece                             " Oynayalım..." diye fısıldadı, " Ben gelin olam, sende damat olar mı?" dedi, " Olur..." dedi Bora,