Eveeeetttt yeniiii bölümmmm geldiiii
İyi okumalarrr diliyorummmm
Oy vermeyiii ve yorum yapmayı unutmayalımm lütfennnn.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ebru ayakkabılarını giymiş olmasına rağmen oturmuş, beni bekliyordu. Yanına gittiğimde "Neden oturuyorsun?" Diye sordum. Çok gecikmeden cevabını verdi "Seni bekledim. Hem belki bana yardımcı olmak ister, belimden tutarsın böylece temas etmiş oluruz diye." Dediğinde suratına garip garip bakıyordum. Tepkimden dolayı olacak ki konuşmama izin vermeden "Yani şey sadece biraz başım dönüyor da" Diye tamamladı. Ebru'nun bu halleri hoşuma gitmiyor değildi. Bu sebepten dolayı ona gülümseyip "Gel bakalım tutalım seni belinden ha başın dönüyor diye tutuyorum bak temas edelim diye değil" Dedim Ebruyu kaldırıp belinden tuttuğum sırada. Bu sözümle birlikte Ebru da gülümsemeye başlamıştı. Acil kapısına doğru ilerledik. Dışarıya çıktığımızda annem daha gelmemişti. Eylül ayı olmasına rağmen hava biraz soğuktu. Ebru'nun üşüdüğünü fark ettim. Evden çıkmadan önce üzerime aldığım ceketi ona vermek için çıkarttığım sırada her ne kadar "Üşümüyorum" dese de titrediğini görebiliyordum. Ona aldırış etmeden çıkarttığım ceketimi Ebru'nun omzuna attım ve bir yandan düşmemesi için belinden tutup diğer yandan bir kolunu giydiriyordum. Aynısını diğer koluna yapacakken Ebru'nun başının dönmesi sonucu onu tutmak için hamle yaptığım anda çok kötü bir pozisyonda anneme yakalanmıştık. Resmen Ebruyla ben dudak dudağaydık. Dudak dudağaydık ve annem arabayla karşımızda duruyordu. Şok içinde pozisyonumu değiştirmek yerine sadece annemin bize bakmasını izliyordum. Resmen 1 dakika boyunca dudak dudağa olduğumuz yerde kalmıştık. Ve aynı şekilde annemde bizi izlemişti. Şokun etkisini atlattığımız anda çekildim. Bu sefer Ebru da şok olmuş gibi gözüküyordu ve resmen yanakları kızarmıştı. Sanırım annemin görmesinden dolayı o da utanmış olmalıydı ki bu haldeydi. Anneme durumu nasıl açıklayacaktık bilmiyordum. Ama gerçekten çok utanmıştık. Ebru da ben de bunu isteyerek yapmamıştık fakat annemin görmesiyle de öyleyece kalakalmıştık. Annem arabanın camını açmış bize gülüyordu. Görünüşe bakılırsa annem bu durumdan hiç de şikayetçi olmamıştı. "Çocuklar işiniz bittiyse arabaya geçebilirsiniz. Hava soğuk hasta olmayın." İşiniz bittiyse mi? Annem cidden bunu söylemiş miydi? Gerçekten şaka gibiydi utancımın üstüne utanç ekleniyordu. Ebruya döndüm "Ne diyeceğiz" Diye fısıldadığım sırada bir yandan da arabanın kapısını açıyordum. Ebru arabaya binerken "Üzgünüm ama şuan bir şey diyemeyeceğiz. Daha sonra konuşurum ben merak etme." Demişti Ebruyu arka koltuğa bindirip kapısını kapattığım sırada annem "Sen nereye Bulut. Geçsene kız arkadaşının yanına" diye atladı. Annemle bir süre bakıştıktan sonra tekrardan arka kapıyı açıp Ebru'nun yanına geçtim. Ebruyla birbirimize şaşkın şaşkın bakıyorduk. Ebruyu annemin davranışlarından dolayı şaşkın görmeye alışık olmadığımdan bir yandan da onun şaşkın olmasına şaşırıyordum. Ebru "Meltem teyzeciğim yanlış anladınız." Demesiyle birlikte annem hemen "Sorun değil Ebrucuğum ben görmedim sayın." Diyerek Ebru'nun sözlerini dalgaya vurup gülmeye başlamıştı. Resmen inanmamıştı. Bir dakika şuan annem Ebruyla gerçekten öpüştüğümüzü düşünüyordu. Bir yönden haklıydı da çünkü bir aptal gibi öyleyece kalakalmıştım. Bu durumun içinden çıkmanın kolay olmayacağını anladığım sırada konuyu değiştirmenin en mantıklısı olduğuna karar verip boğazımı temizleyerek "Anne doktor Ebru'nun ilaçları için reçete verdi nöbetçi eczaneden onları almamız gerekiyor." Diyerek konuyu değiştirdim. Annem "Öyle mi? O zaman önce ilaçları alalım sonra da bize geçeriz saat geç oldu Ebrucuğum. Bu arada annene haber verdim bizde kalıyorsun." Demesiyle birlikte Ebruyla şok olmuş bir şekilde birbirimize baktık. Resmen şok üstüne şok yaşıyorduk bugün. Ebru'nun "Nasıl yani" Demesiyle birlikte annem "Üzgünüm canım ama aileni merakta bırakmak istemedim. Saatte geç olduğu için bizde kalacaksın." Diyeyerek konuyu kapatmıştı bile. Ebru bu durumdan memnun olmamış gibi gözüküyordu. Sanki birazda bozulmuş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-BU SEN DEĞİLSİN-《İmkansız Aşklar》
أدب المراهقينYaşanmış olan bir hayatın aslında hiç var olmamış bir hayat olduğunu anlatan bir karakter. Bu hikayesinde kendi dünyasında yaşadıklarını bizlere anlatıyor fakat olanlar aslında hiç yaşanmamış.