Bazı insanların sıçış anı olurdu, bazıları da doğuştan şanslıydı. Maalesef ki ben şanslı değildim. Eğer şanslı olsaydım şuanda müdür yardımcısı ile göz göze gelmezdim. Her zamanki giydiği siyah takım elbisesi, kırmızı kravatı, parlayan ayakkabıları, özenle taradığı sahte saçlarıyla tam karşımda duruyordu. Uzun ve iri vücuduyla korkutucu gözüküyordu. Okula kayıt için geldiğimde de korkutucuydu, şimdi de. Bu adam öğrencilerden ne istiyordu?
"Hwang, değil mi?"
"Evet, hocam."
"Erkenden ne işin var burada?"
"Şey..."
Gözlerim müdür yardımcısının arkasına kaydığında çakma sarışın olduğu belli olan kadının yanındaki kızla göz göze geldik. Küçük ve sevimli bir yüzü vardı. Siyah, uzun saçlarının önünü kurdele yardımıyla arkada birleştirmişti. Dikkatimi tekrar karşımdaki iri adama verdiğimde müzik odasına çatık kaşlarla bakıyordu. Beni kenara çekip kapıyı açtı. Kaşları anında çatılmıştı çünkü içerideki sigara kokusu tüm koridora yayılmıştı. Ayrıca okul, müzik aletlerinin izinsiz kullanılmasından nefret ediyordu. Aletler pahalı olduğundan gözü gibi bakıyordu hocalar. Müzik hocası bile ders verirken aletleri kullanmamaya özen gösteriyordu.
"Ne oluyor burada? Ne halt ediyorsunuz siz!"
Kapının dışından Ryujin ile göz göze geldiğimizde öfkeli bakışlarını görmüştüm, görmekle kalmayıp hissetmiştim. Bu sefer bana yapacağı zorbalığı iki katına çıkaracaktı çünkü onu ispiyonlamış gibi gözüküyordum. Kızlar hüzünle aletleri yerlerine bırakıp müdür yardımcısının yanına gelip eğildiler.
"Özür dileriz hocam."
"Siz bekleyin, cezanızı çekeceksiniz! İlk teneffüste yanıma gelin."
Kızlar kafalarını sallamış ve müdür yardımcısı çıktıktan sonra müzik sınıfından uzaklaşmışlardı. Çıkarken Chaeryeong ve Jisu ile göz göze geldim. Mahcup bir ifadeyle, "Ben... Özûr dilerim." Dedim. Ne kadar sorun olmadığını söyleselerde kırıldıklarını biliyordum. Kim kırılmazdı ki! Sınıfta tek arkadaş olmak isteyen onlardı ve şimdi onlara ihanet etmiş gibi olmuştum. Beni affederler miydi? Yoksa Ryujin gibi zorbalık yapmaya mı başlarlardı.
Ryujin, sınıftan çıkarken ateş çıkan gözleriyle gözlerime baktı. Gözlerindeki o gökyüzünde şimşekler çakıyordu. O kadar korkunç görünüyordu ki gözlerine bakmak intihar etmekle eş değer hissettiriyordu.
"Sen bittin Hwang."
Kesin konuşmasıyla beraber yoluna devam etti. Hassiktir ama ya! Neden her şey benim başıma geliyordu ki? Neydim ben bela mıknatısı falan mı yoksa doğuştan beri herkese mi zarar veriyordum? Belki de onları rahatsız ettiğim için beni sevmiyorlardır. Sonuçta hatayı her zaman diğerlerinde değilde kendinde de aramak gerekiyor. Hatayı sende yapmış olabilirsin... Sürekli sendedir belki.
***
Ders zili çaldığında sınıfa girerek sırama oturdum. Kızlarda gelip yerleştiklerinde onlara doğru tereddütle döndüm. Anında tüm ilgi odağı ben olmuştum. Beni görmezden geleceklerini düşünmüştüm ama düşündüğüm gibi olmamıştı aksine tüm ilgilerini bana vermişlerdi.
"Ben gerçekten üzgünüm. Sizi bilerek yakalatmak istemedim... Yani oradan geçerken ses duydum ve bakayım derken müdür yardımcısı geldi."
Chaeryeong, elini koluma koyup okşadı. Yüzünde her zaman olan gülümsemesiyle, "Sorun değil, kötü bir niyetin olmadığını biliyoruz." Dedi. Jisu'da Chaeryeong'a katılmıştı ama Ryujin tam aksine ne zaman bana baksa ateşi harmanlanan gözlerini fark ediyordum. Neden bir kere de olayı düzgünce anlamıyordu ve kendi başına karar veriyordu? Belki de zorba olmasının sebebi her şeyi kafa da kurmasıdır. Hoca, sınıfa girdiğinde derse odaklanmıştık.
"Çocuklar bugün aramıza yeni biri katıldı. Lütfen kendini tanıt tatlım."
Sınıfa sabah gördüğüm kurdeleli kız girdiğinde göz göze geldik. Beni tanımış olmalıydı ki belli olmayan bir şekilde gülümsedi. Ardından sınıfa bir bakış atıp konuşmaya başladı.
"Adım Shin Yuna, buraya Kanada'dan geliyorum ancak Koreliyim."
Herkes yüksek bir ses çıkardığında Yuna gülmüş, hoca da onları susturmaya çalışmıştı. Yuna'nın sesi yüzü gibi tatlıydı. Nazikti, güzeldi ve en önemlisi gülmeyi biliyordu. En arkadaki boş sıraya oturduğunda bakışlarım ona döndü. Çantasını sıraya astığı sırada göz göze geldik. Gülümseyerek el salladım. O da bana gülümseyip el salladığında önüme dönecektim ki Ryujin'in çatık kaşları ve huysuz bakışlarını gördüm. Yuna'yı mı sevmemişti yoksa hâlâ bana mı kızgındı emin değildim.
Zil çaldığında oturduğum yerde gerinerek doğruldum. Öğretmen sınıftan çıktıktan sonra herkes Yuna'nın etrafında toplanmıştı. Ryujin bile onlara bakıyordu.
"Kanada güzel mi?"
"Yarı Kanadalı mısın?"
"Amerika'ya gittin mi peki?"
"Kanadalı çocuklar yakışıklı mı?"
Etrafındakiler bir sürü sorarken Yuna onlara kibarca gülümsüyor sorulara yanıt vermeye çalışıyordu ama zorlandığı ve bu durumdan sıkıldığı oldukça belli oluyordu. Görüs alanıma Ryujin girdiğinde Yuna'nın etrafındakileri dağıtmış ve onlara kızgın bakışlar atmıştı.
"Sizene kızdan? Rahat bırakinda ilk günden sınıf değiştirmesin."
Diğerleri ona göz devirirken Yuna gülümseyerek Ryujin'e dönmüştü. Gülümsediğinde tavşana benzeyen, parlak, beyaz dişleri görünüyordu. Kız gerçekten de kusursuzdu. İyi bir vücudu olduğu okul formasından bile belli oluyordu, güzelliğini zaten eş geçiyordum çünkü anlatmak bir ömür sürerdi. Zeki olduğunu okulun bahçesinden belli oluyordu. Ayrıca nazik ve anlayışlıydı. Kız cidden mükemmeldi.
"Ben Yuna."
Yuna elini Ryujin'e doğru uzatmışti tanışmak için ama Ryujin'in tutacağını pek sanmıyordum. Ancak beni şaşırtarak Yuna'nın elini tutup ilk defa gülümsedi. Ya da ben ilk defa gülümsemesini gördüm.
"Ryujin."
Cidden insan mı seçiyordu? Beni zorbalarken Yuna'ya neden iyi davranıyordu? Çirkın olduğum için mi, fiziğim kötü olduğu için mi, çok çalışmadığım için mi, gözlerim kötü olduğu için mi, gülüşüm iğrenç olduğu için mi? Neyim eksikti de zorbalık görüyordum? Onun yüzünden okuldaki çoğu kişi benden nedensiz bir şekilde nefret ediyor, hakkımda dedikodu yapıyordu. Hatta sırf onun yüzünden, tam emin olamasamda, beni elleyecek cesaret bile bulmuşlardı. Ben de insandım, duygularımın olduğunu göremiyor muydu? Ya da belki de beni insan yerine koymuyordu.
Bana neden böyle değilsin Shin Ryujin.
Yeni bölûmmmm
Uzun zaman oldu azciiik
Yuna sonunda fice giriş yaptııı
Ramazanda geldi ama bilin bakalım kim regll
Aaaa benmişim😑🫠Not: bu bölüm Mustafa sandal dinlenerek yazılmıştır🫡
Oy vermeyi unutmayınnnn 🫶🫶🫶
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love me // ryeji
Fanfictionyeni bir liseye başlayan Yeji kendi kafasındaki bir kızla tanışır. İkili iyi bir arkadaş olsada arkadaşlıktan farklı boyuta yükselirler ama yukselişle acilarıda ikiye katlanır...