Yat faciasından sonra 1 hafta geçmişti. Herhangi bir sorun olmadan 1 hafta geçirmek tatil gibi gelmişti element seçilmişlerine. Onlarda bunun bir süre daha devam edeceğini düşünüp tüm arkadaşlarıyla birlikte dağ gezisi yapmaya karar verdiler. Çantalarını doldurdular, diğer arkadaşlarıyla buluştular ve sabah saatlerinde yola koyuldular. Güzel manzaralı bir yer bulunca piknik örtüsünü serip yiyecekleri çıkarttılar. Büyük bir huşu içerisinde sohbet edip karınlarını doyururlarken, Betül uzaklardaki bir tepede birini gördü. Daha dikkatli bakmak için yürüyüp geleceğim bahanesiyle kalıp tepeye doğru ilerlemeye başladı. Yeterince yaklaştı ve kafasını kaldırıp baktığında kimse yoktu. Yanlış görmüşüm sanırım diye düşünüp. Arkasına döndüğünde Porinós ile burun buruna geldi. Ani korku ile anında bağırdı.
Betül : KAVRULLL!!
Etrafa yayılan ateş yüzünden Porinós hemen glitchlenip gözden kaybolmuştu. Ama biraz farklılık vardı gözünde daha önce olan kendinden eminlik ve sakinlik sanki gitmiş, yerini deliliğe bırakmış gibi bakıyordu. Betül ensesinde hissettiği ürperti yüzünden eski haline dönüşüp hemen arkadaşlarının yanına döndü.
Betül : Tamam hadi yeter bu kadar gezinti dönelim geri.
Kerem : Yeni geldik kanka ne dönmesi?
Betül, Emirlere endişe dolu gözlerle bakınca bir sorun olduğunu anladılar.
Berkin : Benim sanırım başıma güneş geçti cidden dönelim artık.
Arkadaşlarını zar zor ikna edip eşyaları topladıktan sonra geri dönmek için ilk adımı attıklarında karşılarında Porinós belirdi. Büyüden haberdar olmayanlar hayatının şokunu yaşarken diğerleri hemen dönüştüler.
Berkin : COŞ RÜZGAR!!
Emir : FIŞKIRR!!
Doruk : YEŞERR!!
Betül : KAVRULL!!
Betül dönüştüğü gibi takla atarak olduğu yere ayağı ile ateş dalgası gönderdi.
Porinós : Oh! Hayır bu sefer olmaz.
Porinós üzerine gelen ateşi eliyle engelleyip glitchleyip yok etti. Gözleri sinyali olmayan bir televizyonu andırıyorudu. Tüm vücudunun bütünlüğü bozulup bir kubbe edasıyla etraflarında dönmeye başladı. Sanki her yerden gelen bir ses ile.
Porinós : Size haddinizi bilin demiştim!
Cümlesini bitirdikten hemen sonra hızla kubbe üzerlerine çöktü. Betül kendini ateşten bir kozaya alabildi o kısa sürede. Kozayı söndürüp etrafına bakıldığında arkadaşları yerde yatıyordu. Nabızlarına baktı hepsinin kalbi atıyordu ama sanki uyuyorlardı. Betül Porinós'un uzaktan yine onlara baktığını görünce hemen ellerini ateşe verdi. Ama o sadece rahatsız edici şekilde sırıtıp onları izliyordu. Betül bir süre sadece herhangi bir hamle yapmasını bekledi ama o sadece sırıtmasını sürdürüp, bekledi. Her zamanki jilet gibi görüntüsünden eser yoktu. Kırışmış bir takım elbise, stresli geçen yıllar yüzünden buruşmuş yüz hatları ile gerici bir hava yaratıyordu.
(Böyle düşünebilirsiniz Porinós'u)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Elemantals
ФэнтезиBüyü evrenin var olduğu ilk andan itibaren etrafımızı sarmış durumda önemli olan tek soru şu; -Bu büyüyü nasıl kullanacaksın?