Yaşadıkları hayal kırıklıkları ile Emir Berkin'e kızacak enerjiyi bile kendinde bulamıyordu. Tanıdıklarının aramaları yüzünden telefonları susmuyordu. Berkin'in üzüntüden ayaklarında derman kalmamış, dizlerinin üzerine çökmüştü. Sinirden telefonu duvara atıp kırdıktan sonra ayağa kalktı. Yaşlı gözlerini sildikten sonra Doruk'a döndü, sanki bir sorun yokmuş ve kalbi kırılmamış gibi gülerek konuşmaya başladı. Konuşurken ara ara burnunu çekiyordu.
Berkin : Tamam sorun yok bizim dilek gerçekleştiren bir arkadaşımız var. Doruk rüyaya dönüş.
Doruk bu çapta küresel bir unutturma yapamayacağını biliyordu. Yinede Berkin'in şu an dediğini yapıp sakinleşmesini sağlaması gerektiğini biliyordu çünkü Berkin hep böyle yapardı. En kötü şeyide yaşasa iki saniye sonra hiç bir şey yokmuş, olanıda çözebilirmiş gibi davranırdı. O an ne kadar güçsüz olsada. Doruk umutsuzluğu yüzünden okunurken her zamanki coşkusundan eser olmadan dönüştü.
Doruk : Rüyalar, (zorlukla yutkundu) gerçek oldu.
Dönüşürkenki kelebekler bile yavaşça kısa süre uçup kayboldular.
Berkin : Dileğim bu olayı herkesin unutması.
Doruk : Dileğin benim için bir emirdir.
Parmağını şıklattı ama bu sefer etrafa ışık saçılmadı bile.
Berkin : Doruk yapamadın canım. Dileğim herkesin bizi unutması.
Doruk : Berkin dileğin benim için gerçekten bir emir ama ben dilek cini değilim gücümün bir sınırı var. O derece küreseli etkileyen dilekleri yapamıyorum.
Berkin : Tamamm. Sorun yok. Hadi çıkalım dışarı tek tek herkese unutturalım.
Gözleri durmadan etrafına bakınıyordu. Nefes alış verişleri dengesizdi. Gülümsüyordu ama gözlerinden durmadan yaş akıyordu. Söylediği cümleden sonra kapıya yöneldi. Betül önüne geçip tutunca kendini bıraktı ve Betül'n omzuna kafasını gömüp ağlamaya başladı. Bu tepki gereksiz derdi bazıları belki ama Berkin arkadaşım dediklerine canını verecek kadar güvenirken. Arkadaşlarından birinin bunu yapması ona çok, çok ağır geliyordu. Betül arkadaşının yıllardır zar zor ayakta tutmaya çalıştığı psikolojisinin yerle bir olduğundan korkup eliyle Berkin'in sırtını sıvazlarken endişe ile Emir ile Doruk'a Baktı. Emir Berkin'e bir kaç adım atıp konuştu.
Emir : Berkin tamam sakin olalım, sorun... var ama hallederiz bir şekilde. Birlikte olalım ve sağlıklı düşünelim yeter. Hadi gel bir yüzünü yıkayalım.
Emir Berkin'i kolunun altına alıp lavaboya götürdü.
Betül : Doruk ne yapacağız?
Doruk : Bilmiyorum her şey bok oldu. Berkinde bu haldeyken bize yardım edemez. (Kendini bitkince koltuğa bıraktı) Şu an bir çıkar yok bulamıyorum.
Berkin ile Emir geri geldi.
Berkin : (Gerici bir sakinlikte konuştu) Ben ne yapacağız biliyorum. Ruhlar aleminde gidelim orada bir süre sarayda saklanırız. Sakin kafayla bu durumdan nasıl kurtulacağımızı düşünürüz.
Hepsi Berkin'in sakin olmasına şaşırsada mantıklı gelmişti söyledikleri.
Doruk : Tamam o zaman hadi dilek dileyin.
Emir : Ses kaydında Ruhlar Alemindende bahsediyoruz. Gidip orayayı kalıcı şekilde kapatmalıyız. Sonra gerektiğinde yine açarız.
Betül : Plan hazır o zaman. Büyüsüz bir şekilde saklanarak Ruhlar Alemi portalına gidiyoruz. Portaldan geçip portalı kapatıyoruz. Bir süre orada saklanıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Elemantals
FantasyBüyü evrenin var olduğu ilk andan itibaren etrafımızı sarmış durumda önemli olan tek soru şu; -Bu büyüyü nasıl kullanacaksın?